1. kişinin bilinç düzeyinde birbirinden farklı en az iki kişiliğe sahip olması ve bu kişilik yapıları arasında geçişler yaşaması durumuyla karakterize olmuş olan psikolojik bir hastalıktır. bu kişilik bozukluğu mutlaka bir travmayı ya da sarsıntıyı takiben ortaya çıkar. daha çok çocukluk dönemi sırasında bilincin yeni oluştuğu ya da oluşmadığı zamanda travmalar yaşayan bireylerde ortaya çıkmaktadır. bu travmalar fiziksel, cinsel ya da duygusal istismarlar sonucunda gerçekleşebilir. bu istismarlar genellikle aile içinden ya da çocuğa bakan kişiden kaynaklanır. hastaları içinde bulunduğu kişilik durumlarından en az ikisi sürekli olarak denetim altında tutar. hastaları etkileyen bu kişilik sayıları genelde 5-10 kadardır. bunların sayısı hastanın yaşadığı travmanın şiddetiyle orantılıdır. kişiler bir kişilikten diğer kişiliğe genellikle ani olarak geçer. hastaların yaşadığı kimlikler tanınarak, bu kimliklerin birleştirilmesi sağlanmalıdır. çoklu kişilik bozuklukları hastalarda on yaşından itibaren etkili olmaya başlar, ilerleyen yaşlarda etkisini daha fazla gösterir.
  2. as i was going up the stairs, i met a man who wasn't there. he wasn't there again today. i wish, i wish he'd go away.

    anlayan anlar.
  3. güzeldir, daha asil bir hastalık diğerlerinden bence. mesela bipolarım dersen, hayır senin şımarıklığın bu diyebilirler. bipolarım demek de moda oldu derler. ama dissosyatif kimlik bozukluğu deyince diyemiyorlar sanki. bugün doğru tahmin ediyorsam bende tespit ettiğim 10-15 tane kimlik var en az.
    ama biliyorum, güzel günler göreceğim.
    mesela bir tane "dert anlatan" adını verdiğim kimliğim var. özel şeyleri çabuk açabiliyor insanlara, ya da bu tip sitelerde. başka bir kimliği devreye sokup "yapma" desem belki de anlatmayacak tüm bunları ama. belki de sileceğim bu satırları. yolla'ya basmayacağım! bu aralar daha iyi yapıyorum bunu. yani onları durdurmayı. yola gelecekler biliyorum. ikna olacaklar. benim zararıma değil iyiliğime çalışacaklar birgün.
  4. tanı olarak gerçekliği tartışmalı olan hastalık türü. ilgi çekici yapısı nedeni ile popüler olsa da yaygınlığı çok azdır. vaka hikayelerine dayalı olarak sunulan hastalıkta çoğu kez erken dönemde yoğun cinsel istismar yaşantısı rapor edilmiştir. zamanında bazı seri katiller kendini aklamak için bu hastalığı kullamaya çalışmıştır.
  5. william stanley milligan ya da daha çok bilinen ismiyle billy milligan, dünyada çoklu kişilik bozukluğu hastalığı konusunda en çok bilinen isim. billy’nin bu kadar çok tanınmış olmasının sebebi ise; 2 değil, 3 değil, hatta 10 bile değil, tam 24 kişiliğe sahip olması!

    çocukluğunda yaşadıklarından çok etkilenen ve hayatı boyunca bu etkiden kurtulamayarak büyük psikolojik sorunlar yaşayan billy, taşıdığı farklı kişiliklerin işlediği suçlar yüzünden yargılanmış ve mahkeme tarihinde de çeşitli ilklere adım atmış.
    billy’nin babası komedyen johnny morrison, çok fazla kumar oynayan bir adamdı. johnny’e aynı zamanda akut alkolizm ve depresyon teşhisi koyularak hastaneye yatırılmıştı. burada intihar girişiminde bulunan ama başarılı olamayan johnny, daha sonra karbon monoksit zehirlenmesi ile intihar etti.
    bu intiharın ardından billy’nin annesi şarkıcı dorothy, çocuklarını alarak eski eşinin yanına dönerek onunla tekrar evlendi. bu evlilik yine uzun sürmedi, 1 yıl sonra boşandılar. ardından chalmer milligan’la evlendi. bu evlilik, iki kız babası chalmer’ın ikinci evliliğiydi.
    “billy daha 5 yaşındayken dâhi 3 farklı kişiliğe sahipti” bu sözü söyleyen biyografi yazarı daniel keyes. keyes’ın iddiasına göre; “isimsiz çocuk”, “christiene” ve “shawn” kişiliklerine, billy daha 5 yaşındayken sahipti. yaşadığı aile travmaları devam ettikçe, bu kişilik sayıları da artacaktı.

    8 yaşındayken üvey babası tarafından chalmer, billy’e hayatı boyunca unutamayacağı manevi bir zarar vermişti. “emniyeti kötüye kullanma” suçundan yargılanan üvey baba chalmer, iddialara göre billy’e cinsel istismarda bulunmuştu. billy bunu yaşadığında henüz 8 yaşındaydı ve bu olaydan sonra zaten yolunda gitmeyen aile hayatının onun bünyesinde oluşturduğu psikolojik bozukluk artık son raddeye dayanmıştı. hayatı boyunca bunu aşmak için uğraş vermesi sebebiyle bu kadar çok kişiliği birarada yaşadığı söylenir.

    çocuk kaçırmaları, soygunlar, tecavüzler… o artık bir suçluydu
    ilk suçları 20 yaşındayken gerçekleştirdiği tecavüz ve silahlı soygundu. 2 sene yattığı ıslah evinden şartlı tahliye edildi. tahliyenin 7-8 ay kadar ardından bir üniversite kampüsünde 3 kadına daha tecavüz etti. kurbanlarından biri billy için “3 yaşında bir çocuk gibi davranıyordu” dedi. billy’e bu olaylarla birlikte 3 çocuk kaçırma, 3 defa ağır soygun ve 4 kadına tecavüz suçlarından dava açıldı. tekrar ıslahevine yatırıldı.

    şizofren ve çoklu kişilik bozukluğu teşhisleriyle beraber mahkeme “akıl sağlığını kazanıncaya kadar” cezayı ertelemeye karar verdi.
    savunmasını hazırladığı sırada bir doktor tarafından akut şizofreni teşhisi koyulmuştu. daha detaylı bir muayenede başka bir psikolog tarafından çoklu kişilik bozukluğunda karar kılındı.

    akıl hastanelerinde kaldığı senelerde; 1 öz (kendisi), 10 adet istediği, 13 adet istemediği olmak üzere toplam 24 adet farklı kişiliğe sahip olduğu ortaya çıktı.
    mahkemenin kararından sonra billy’nin hayatı, devlete bağlı bir sürü akıl hastanesinde oradan oraya savrularak geçti. sadece bir hastanede, doktorlar ona biraz yardımcı olabilmişti. onun dışında teşhisler konusunda ilerleseler de, tedavi konusunda çaresiz kalıyorlardı. uzunca bir süre sonra, -istemediği 14 kişiliği teşhis eden- dr. david caul tarafından tedavi edilmeye başladı.

    hastanelerde geçen 10 yılın ardından mahkeme ona ceza vermedi; çünkü suçları işleyen, çoğu birbirinden habersiz olan alternatif “kişilikleriydi”.
    bu mahkeme kararı, alanında bir ilkti. artık hastane odalarında veya parmaklıklar ardında yaşaması son bulduğunda, 36 yaşındaydı. billy’nın adı, hastaneden çıktıktan sonra hiçbir suç olayına karışmadı.
    kısa film projesi için yola çıktı, bir anda ortadan kayboldu!
    mahkeme kararıyla serbest bırakıldıktan 5 sene sonra, california’da yaşarken, stormy life productions’la kısa bir film çekmek için yola çıktı. bu yolculuktan sonra kendisine uzun süre ulaşılamadı, hiçbir tanıdığı kendisiyle iletişim dâhi kuramadı. ve 2014 yılında, 59 yaşındayken, bir bakımevinde kanserden öldü.

    billy milligan’ın hayatını konu alacak olan filmde billy’i, 20 senedir bu rolü oynamak istediğini söyleyen leonardo dicaprio oynayacak.
    tarihin bu en ilgi çeken vakalarından birini, birçok yönetmen sinemaya aktarma girişiminde bulundu. “a crowded room” ismiyle çekilmesi planlanan film, imdb listesine dâhi yazıldı fakat daha sonra maddi sebeplerin de içerisinde bulunduğu çeşitli nedenlerle çekilemedi ve imdb listesinden de silindi. fight club, se7en, the curious case of benjamin button filmlerinden de tanıdığımız ve çokça sevdiğimiz david fincher’ın yönetmenliğini yapacağı filmde başrol (billy karakteri) için brad pitt, matthew mcconaughey, johnny depp, sean penn ve john cusack düşünülmüştü.
    2005 yılında tamil dilinde çekilen “anniyan” filmi ve 2017 yılında izleyebileceğimiz “split” filmleri de genel hatlarıyla billy’nin yaşam öyküsüne değinecek olsa da, asıl olarak, bu rolü 20 yıldır oynamayı bekleyen ve son zamanlarda aldığı oscar ödülü ile bizleri mutlu eden leonardo dicaprio oynayacak. filmin ismi ise planlandığından azıcık değişti ve “the crowded room” oldu.

    biyografik eser olan “the minds of billy milligan” kitabı 14 dile çevrildi, ondan esinlenilerek yazılan şarkı ödül aldı.
    kişilikleri;
    (resim, terapi sırasında billy tarafından, kişiliklerini fiziksel tasvir için çizilmiştir.)
    1) billy: öz kişiliği.
    2) arthur: bilim ve sağlık konularında –özellikle hematoloji alanında- uzmanlaşmış, oldukça sofistike ve entellüktel bir ingiliz idi.
    3) ragen vadascovinich: ismi “rage again (yine öfke)” kelime grubundan gelen ragen, “istenmeyen kişilikler”i düzenleyen, tehlikeli zamanlarda arthur’u kontrol eden biriydi. bu nedenle “öfke tutucu” olarak da tanımlanmıştı. slav aksanıyla konuşup sırpça yazabilen bir yugoslav olduğunu söyleyen ragen, ailesini desteklemek amacıyla soygunları yaptığını ama tecavüzlerle alakası olmadığını itiraf etmişti.
    4) allen: tam bir dolandırıcı ve yönlendirici olan allen, dış dünyayla iletişimi de en yüksek karakterdi. bateri çalar, portreler çizerdi. yalnızca sağ elini kullanmasına rağmen olağanüstü güçlüydü ve kişilikler arasında sigara içen tek kişiydi.
    5) tommy: sık sık allen ile karıştırılan 16 yaşındaki tommy, zincirlerden kaçış gösterisi ustasıydı. elektrik konusunda bir uzmandı. allen ile en benzer yönleri, ressamlık yapıyor ve müzikle uğraşıyor olmasıydı. özellikle manzara resimlerine odaklanmış durumda olan tommy aynı zamanda tenor saksafon çalıyordu.
    6) danny: insanlardan ama özellikle erkeklerden korkan danny, yalnızca natürmort resimler çizen, asla manzara resimleri çizmeyen bir ressamdı. danny’e göre chalmer (taciz eden üvey babası) kendi mezarını kazdırtmış ve onu orada yakmıştı.
    7) david: 8 yaşındaki david, diğer kişiliklerin ağrı/acı duyduğu noktalarda, o ağrıyı almak için bulunduğundan “ağrı tutucu” olarak adlandırılmıştı.
    8) christiene: 3 yaşında ve disleksi rahatsızlığına sahip christiene, billy ne zaman başını belaya soksa, bir okul köşesine saklanmak isteyen bir kız çocuğuydu. ragen ile arasında özel bir bağ bulunan christiene’e arthur, okuma yazma öğretmişti.
    9) christopher: christiene’nin mızıka çalan erkek kardeşiydi.
    10) adalana: şiirler yazan ve diğer kişilikler için yemekler yapıp evi temizleyen adalana, bir lezbiyendi. milligan’ın avukatının iddiasına göre, tecavüzleri gerçekleştiren kişi adalana’ydı ve ne billy’nin ne de diğer kişiliklerin bu tecavüzlerden haberi yoktu.
    “istenmeyen” etiketli kişilikler:
    kişiliklerin “istenmeyen” olup olmadıklarına arthur ve ragen karar veriyordu.
    11) phil: brooklyn aksanı ile konuşan phil, zaman zaman küçük çaplı suçlar tasarlayan bir katildi. billy onu “suçlu” olarak işaretlemişti.
    12) kevin: kevin bir suç planlayıcısıydı ve bir eczaneyi soymaya yönelik planlar hazırlamıştı. o da “suçlu” olarak etiketliydi.
    13) walter: bir karga öldürdüğü için “istenmeyen” olarak işaretlenen avustralyalı walter, çok iyi yön duygusuna sahip, genellikle gözcü olarak kullanılan, büyük hayvan avı avcısıydı.
    14) april: üvey babası chalmer’ı öldürme düşünceleri içerisinde olan kişilikti. bunun için ragen’ı ikna etmişti ama arthur onunla konuşarak bu düşünceden son anda vazgeçirdi.
    15) samuel: bir yahudi olan ve kişiliklerin arasında tanrı’ya inanan tek kişilik olan samuel’in “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; diğerlerinin kişisel resimlerini satmış olmasıydı.
    16) mark: her şeyin yükünü çeken biri gibi tanımlanmıştı, mark. aynen bir zombi gibi, hiçbir şey yapmıyor denebilirdi. sıkıldığı zamanlarda da dik dik duvara bakardı öylece.
    17) steve: milletvekili olduğunu hiç kabul etmeyen steve, bir düzenbaz ve taklitler yapan bir komedyendi. “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; bu komedisinin aile problemlerinden kaynaklı olmasıydı.
    18) lee: ailesinin başını belaya sokacak kadar şakalar yapan lee’nin “istenmeyen” listesinde olmasının sebebi; yaptığı şakalardan biri yüzünden hücre cezası alması oldu.
    19) jason: basınç ayarlayıcısı olan jason, bunu ilk başlarda ailesi için kullansa da bu durum zamanla çok probleme yol açtığı için “istenmeyen” olarak işaretlendi.
    20) bobby: macera peşinde koşma ve dünya krizlerini düzeltme hayalleri olan bobby’nin bunları yapmak için herhangi bir hırsı yoktu. bu yüzden “istenmeyen” olarak işaretlendi.
    21) shawn: 4 yaşındaki shawn, kafasında, uğultulu seslerden kaynaklı titreşimler hisseden, işitme engeli olan bir çocuktu. “istenmeyen” olarak işaretlenme sebebi; işitme engelli olduktan sonra billy’nin ondan herhangi bir şekilde yararlanamayacak olmasıydı.
    22) martin: new york’lu martin, çalışmadan kazanç elde etmek isteyen züppenin biriydi.
    23) timothy: timothy, çiçekçi dükkânında çalışırken bir gayle flört etmeye başladı ve bunun ardından kendi dünyasına gitti.
    24) öğretmen (istenmeyen değil): bunu en sona yazmamızın sebebi; “öğretmen” denilen kişiliğin diğer tüm kişiliklerin birleşimi olması, hepsinin eylem ve düşüncelerini biliyor olmasıydı. billy’nin doktoru bu kişilik için, o ana kadar tanıdığı en akıllı ve en büyüleyici insan olduğunu söylüyor.
  6. şöyle de bir kısa filmi var. çarpıcı gerçekten. bazen düşünüyorum da bu tür insanlarla iç içe olabiliriz. aslında sandığınız gibi olmayabilir o kimse. çünkü pek çok kişiliği bünyesinde barındırıyor bir paravan arkasında. ciddi bir rahatsızlık.