1. halk arasında şeker hastalığı olarak bilinir ancak klinikteki adı diabetes mellitus 'tur. (dm)

    vücutta kan şekerini düzenleyen insülin hormonu sentezlenmesinde veya aktivitesinde oluşan hasar sonucunda, kan şekerinin normal sınırların üzerine çıkması ve öncelikle karbonhidrat, devamında protein ve yağ metabolizmasındaki anormalliklerle karakterize bir hastalıktır (veya hastalık grubu diyebiliriz)

    temel sınıfları tip 1 ve tip 2 dir. tip 1 dm 'de insülin salınımı yoktur ve genellikle genetik geçişlidir. çocukluk çağında ortaya çıkar (aslında farkedilir) hasta ömür boyu insülin kullanır.
    tip 2 ise genellikle obezitenin komplikasyonu olarak ortaya çıkan ve genellikle ortayaş döneminde görülen türüdür. hastalar ilk dönemlerde ilaç kullanır ancak kan şekeri düşürülemiyorsa insülin kullanmaya başlarlar.

    - açlık kan şekeri 126mg/dl 'nin üzerindeyse (ve test tekrarlanıp tutarlı sonuçlar görülüyorsa) (normal açlık kan şekeri 80-100 mg /dl'dir)

    veya; rastgele ölçülen kan şekeri (açlık veya tokluk durumunda) 200-mg/dl'nin üzerindeyse
    veya; hba1c değeri 6,5 ve üzerinde ise
    diyabet tanısı koyulur.

    peki kimler risk altındadır?
    - 45 yaş üstü bireyler,
    - şişman ve obez bireyler
    - hareketsiz yaşam tarzına sahip olanlar
    - ailesinde (özellikle anne-babasında) diyabet olanlar.
    - kalp damar hastalığı öyküsü bulunanlar risk altındadır.

    ilaç tedavisinde oral antidiyabetikler veya insülin kullanılır.
    beslenme tedavisinden bahsedeyim ben;

    asıl olan düzen oturtarak kan şekerinin mümkün olduğunca az dalgalanmasını sağlamaktır. basit karbonhidrat (şeker, şekerli besinler ve beyaz un-ekmek pirinç gibi tahıllar) ve glisemik indeksi yüksek^:kan şekerini hızlı yükselten^ meyveler (incir, üzüm, dut, muz gibi)

    bunun için 3 ana öğünün dışında ara öğünlerin diyete eklenmesi hayati önem taşır. bu ara öğünlerde de karbonhidrat içeren gıdalar ve genellikle yanına protein içeren gıdalar verilir.
    dengeli ve düzenli beslenmeyle hipoglisemi ve hiperglisemi ataklarının önüne geçilir.
    diyetine dikkat eden ve bilinçli olan hastalara diyabet diyetisyenleri ve diyabet hemşireleri tarafından karbonhidrat sayımı öğretilir. bu şekilde hasta her gün ve her öğün alacağı karbonhidrat miktarını kendi hesaplayarak -ve yasaklı besinleri tüketmeyerek- diyetini kendi çeşitlendirir. bu şekilde daha hastalığın seyri daha kolay ve sağlıklı olmaktadır.

    bunlarla oldukça bağlantılı olarak;
    (bkz: gestasyonel diyabet)
    (bkz: oral glikoz tolerans testi)
    (bkz: hipoglisemi)
    (bkz: hiperglisemi)
    ...
    ^:atladığım yerleri arkadaşlar tamamlayacaktır.^
  2. vücut, devamlı olarak bir miktar şekeri(glikoz) kanda bulundurmaktadır. pankreas tarafından üretilen bir hormon olan insülin kan dolaşımındaki şekeri hücrelere taşımakla görevlidir. pankreasın ürettiği insülinin yetersiz veya etkisiz kaldığı durumlarda diyabet ortaya çıkmaktadır.
    şeker hastalığının genel olarak belirtileri
    – sık sık idrara çıkma
    – ağızda kuruluk
    – halsizlik, yorgunluk
    – kilo kaybı, acıkma hissi
    – mide bulantısı, kusma
    – nefeste koku
    – ciltte kuruluk ve kaşıntı
    – yaraların geç iyileşmesi

    sık sık idrara çıkma: şeker hastalarında en sık görülen belirtilerdendir. nedeni ise şekerin yükselmesiyle birlikte böbreklerin ememedikleri glikozu dışarı atmak istemesidir. bu durum genellikle kandaki glikoz miktarı 180mg’a ulaştığında görülmektedir.

    ağızda kuruluk: şeker hastalığının ilk belirtileri arasında yer alan diğer belirtide ağız da kuruluktur. böbreğin şekeri atmak istemesi beraberinde su kaybına da neden olmaktadır. bu da vücudun su ihtiyacını artırıp ağızda kuruluğa sebep olur.

    gizli şeker, açlık kan şekerinin 90-126mg arasında olması durumudur. bu durumda bulunan kişiler metabolizma diyeti yaparak şekerden kurtulabilirler.
    ilk ölçümde kan şekeri 100mg’ın altında çıksa da ikinci şeker yükleme testi sırasında 2.saat kan şekerinin 140-200mg arasında çıkmasıyla teşhis edilebilmektedir.
    belirtileri şudur,
    – tatlı krizlerine girilmesi
    – gebelikte kan şekerinin bozulması
    – gündüzleri uyuklama
    – hızlı kilo kaybı veya alımı
    – gece su içmek için uykudan uyanma
    – gece başın terlemesi
    – görmede bulanıklık
    – sabah uyanamama veya zor uyanma
    – halsizlik, yorgunluk
    – çabuk sinirlenme
    – kolay depresyona girme
    – kalpte çarpıntı
  3. diyabet hastalarının idrarında aşırı derecede şeker bulunmasından dolayı işedikleri yerde karıncaların toplandığı da görülür.
  4. obezitenin başkanı olduğum için tip2 diyabet hastasıyım. yukarıda bahsedilen pek çok belirtiye sahibim ancak bir tek sinir yok. çok nadir sinirlenir eser gürlerim. neden acaba ?