• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
doğunun bilim güneşi ibni sina - vera aleksyevna smirnova
bu kitap; descartes''den beş yüz yıl önce "düşünüyorum öyleyse varım" diyen ibn-i sina''nın yaşam öyküsüdür.

‘’elbisesini degistirip koyu renk ve daha basit giysiler giyen hekim, elinde alet sandigi büyük bir cesaretle genç adamlarin arkasindan sehrin bir varosuna dogru yürüyordu. en kuytu mahallelerden birinde terkedilmis, yarisi yikilmis, derme çatma bir kulübe geçici olarak tutulmustu. kamari’nin ayni adamlari eski tahtalardan uzun bir masa hazirlamislar, yeri de sazdan kalin bir tabakayla örmüslerdi. zayif ve kiris kiris yüzlü, orta yaslardaki bir erkegin masaya yatirilmis cesedi hekimin ögrencilerini bekliyordu. cesedin asiri zayif olmasi onun yari aç, yari tok bir yasam sürdügünü gösterirken, saçindan sakalindan dökülen topraklar kisa bir süre de olsa mezarda kaldigina isaret ediyordu. – ben bu fukarayi görmüstüm, diye fisildadi ögrencilerden birisi. – hüseyin, hani senin anlattigin hastalik var ya, onun hastaligi da öyleydi iste... siskin bir karin, sag kasiginda siddetli bir sanci, ates... ölmeden çok aci çekti. komsulari beni çagirdi, ama bir sey yapamadim.

zavalli daha bir gün önce ölmesine ragmen, kekremsi ve hos olmayan bir koku ayrismaya baslayan vücudundan odaya yayildi. ögrencilerden biri burnunu tutarak basini çevirdi. hüseyin’i de bir tiksinti duygusu kaplamisti, ama kamari’nin sakin ve dikkatini yogunlastirmis yüzüne bakinca kendisine hakim oldu.

hekim, karin boslugunu ince bir biçakla keserek açti. hareketlerindeki rahatliga bakinca, hüseyin onun insan anatomisini ilk kez incelemedigini hemen anladi. bu düsünce yerini çabucak önüne bilinmeyenler açilan bir arastirmacinin canli ilgisine birakti.’’

Bu başlıkta henüz beğeni yapılmamış.