1. adını ünlü bilim insanı ve matematikçi christian andreas doppler'den alan, kısaca dalga özelliği gösteren herhangi bir fiziksel varlığın frekans ve dalga boyunun hareketli (yakınlaşan veya uzaklaşan) bir gözlemci tarafından farklı zaman veya konumlarda farklı algılanması olayıdır. hollanda'lı fizikçi christophorus ballot tarafından ses dalgaları kullanılarak test edilmiş ve "ses kaynağı kendisine yakınlaşırken duyduğu frekansın yükseldiğini, uzaklaşırken ise düştüğünü ispatladığını" söylemesi ile resmen onaylanmıştır. doppler bu etkiyi kanıtlamak için şöyle bi deney yapmıştır:
    gözlemci bir istasyonda sabit dururken, bir trene muzisyenleri doldurup surekli aynı notayı calmaları soylemiş, tren hızlı bir şekilde hareket halindeyken yaklaşan trenden gelen ses ile uzaklaşan trenden gelen ses arasında fark olduğunu kanıtlamıştır. aynı prensip ışık için de geçerli olmuş, güneşten gelen ışınlar spektrumdaki mavi veya kırmızı oluşlarına göre yaklaşıp uzaklaştıklarına kanaat getirilmiş, eğer bir cisim gözlemciden uzaklaşıyorsa, cisimden kaynaklanan ışığın dalgaboyu uzar. kırmızı görülen tayf içinde en uzun dalgaboyuna sahip olduğundan buna kırmızıya kayma denir. eğer cisim gözlemciye yakınlaşıyorsa, bu sefer ışığın dalgaboyu kısalır. en kısa dalgaboyuna sahip olan mavi olduğu için buna da maviye kayma denir.
    evrenin sürekli genişlemesi teorisi de bu yolla ispatlanmıştır. böylelikle de genişleme kuramı ortaya çıkmıştır.
  2. büyük patlama teorisinin^:the big bang theory^ ortaya çıkışında en büyük rolü oynayan etkidir. gök cisimlerinin yaydıkları frekanslar ile hız ve hareket yönleri tayin edilebilmiş ve evrenin sürekli genişlediği gözlenmiştir. bu harekeler bütünü süper bir bilgisayar ile ters simülasyona sokulduğunda ise, yaklaşık 14 milyar yıl önce tüm gök cisimlerinin günün teknolojisi ile hesabın yetmediği "sonsuz" küçüklükte tek bir notada toplandığı ortaya çıkmıştır.
  3. "varlığının koşulu hız ile alakalı olan her şey görecelikten etkilenir" demiştir maxwell ve bunu o aralar mekanik dalgalarla uğraşan doppler'de bunu değerlendirerek yeni bir fenomeni ortaya çıkarmıştır.

    basitce; kaynak ya da gözlemci hareket ettiğinde dalganın algılanan frekansı değişir. daha sonrasında bu kırmızıya kayma (red shift) ve yerçekimsel kırmızıya kayma (gravitational red shift) şeklinde kozmolojinin ve genel göreceliğin en önemli iki fenomeninin temel taşı oldu.
  4. kırmızıya kayma ve maviye kaymadan sorumlu etki.

    gözlemciye yaklaşan veya gözlemciden uzaklaşan dalga kaynağının yaydığı frekansın gerçek frekansına göre değişimini sağlar.

    örneğin sabit bir gözlemciye doğru yaklaşan ambulansın siren sesiyle, aynı gözlemcinin yanından geçip gittikten sonra uzaklaşırken çıkardığı siren sesinin farkı bu yüzdendir.
  5. tıpta, kanın belli bir noktaya (ultrason probuna) yaklaşmasını ya da uzaklaşmasını belirlemek ve kanın akış hızını hesaplamak için kullanılır. özellikle kalp kapak hastalıklarının tanısı ve tedavinin yönlendirilmesi için oldukça faydalı bir tekniktir (bkz: ekokardiyografi) .
    aynı prensibi hem galaksilerin hızını hem damarda akan kanın hızını hesaplamak için kullanabilmek ise muhteşemdir.
  6. fizikte optik ve ses konularında kullanılan etkidir. kırmızı ve maviye kayma dalga boyunda kullanılırken seste en çok ses duvarını aşan uçaklarda görülür
  7. Dalga kaynağı ve gözlemcinin birbirine göre konum, yön ve hızlarının yanında dalganın içinde veya üzerinde hareket ettiği dalga yapısı (yoğunluk, hacim, iletkenlik katsayısı, kimyasal özellikleri, vb.) gibi parametrelere göre değişkenlik gösterip , bir gözlemci tarafından farklı zaman veya konumlarda farklı algılanması olayıdır .

    Bir buradan da bir mavi kayma örneğine de bakabilirsiniz ;

    https://www.youtube.com/watch?v=Sb9i-toCcwg