1. standart model ile fiziksel dünya sadece dört parçacık ve dört etkileşimle açıklanabilmektedir.

    parçacıklar elektron ve nötrino (ikisi birlikte leptonlar olarak bilinir) ile yukarı ve aşağı kuarklardır.

    etkileşimler ise kütleçekim, elektromanyetizma ile zayıf ve yeğin nükleer etkileşimlerdir. dünyadaki bütün doğal olguları, gökyüzünde gördüğümüz bütün yıldızların ve kendi güneşimizin içinde olup biteni açıklayabilmek için fizikçilerin tüm ihtiyacı bu kadardır.

    ama, bilim insanlarının parçacık hızlandırıcılardaki yüksek enerjili süreçlerin yapay koşullarında gözlemledikleri her şeyi açıklamak için bunların yeterli olmadığı ortaya çıktı.

    gerçekten, evrende dört çeşit etkileşim hüküm sürüyor. şaşırtıcı olan, parçacık dünyasının sadece ikilenmediği, yüksek enerjilerde üçlendiğidir. eğer yeterince enerji varsa, dört temel parçacığa ilave olarak, iki farklı aile şeklinde kütleli ve kısa ömürlü parçacıkları üretmek mümkündür.

    bu parçacıklardan biri, elektrona benzer ama ondan daha ağır olan; kendi müon nötrinosuna sahip olan "müon" ile adları "tılsımlı" ve "acayip" olan kuarklardır.

    diğerleriyse, müondan bile daha ağır, kendi tau nötrinosuna sahip olan "tau" ile adları "üst" ve "alt" olan iki ağır kuarktır.

    cern'de yapılan deneyler bunu kanıtladı; parçacık çarpıştırıcıya daha ne kadar enerji verirseniz verin asla dördüncü nesil parçacıklar yaratamazsınız.

    bu ağır parçacıklar parçacık hızlandırıcılarda yaratıldıklarında hızla bozunur ve sonunda bilindik, ilk nesil parçacıklara dönüşürler.

    dolayısıyla, bugünkü dünyada bu parçacıklar sadece akademinin ilgi alanındadır. evrenin ilk yaratıldığı dönemdeyse bolca yaratılmış ve evrenin evrilmesini etkilemiş olmalılar.

    ama kimse evrenin dört temel parçacık kümesinin daha ağır bu biçimlerini oluşturmakta neden bu kadar cömert olduğunu bilmiyor. yine bu da, standart modelin fizikte söylenecek son söz olmadığına işarettir.