• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.08)
Yazar ömer hayyam
dörtlükler - ömer hayyam
ömer hayyam: doğum ve ölüm tarihleri çeşitli kaynaklara göre farklılık gösterse de, ii. yüzyılın ortalarında doğduğu, 12. yüzyılın ilk çeyreği civarında öldüğü kabul edilen iranlı şair, felsefeci ve bilim adamı. günümüzde ise, daha çok "rubai" türünün yaratıcısı olarak kabul gören hayyam'ın dörtlükleri, türkçe'ye yahya kemal ve abdülbaki gölpınarlı başta olmak üzere pek çok kez çevrildi. sabahattin eyüboğlu'nun çevirisi de, bunlar arasında en sevilenlerinden biri.


  1. hayyam'ın pek çok güzel, derin anlamlı, usta işi rubaisi var. nadir de olsa küçük bir çocuğun elinden çıkmış hissi veren amatörce yazılmış rubailere rastlamak da mümkün. fakat bu eserin kalitesine gölge düşürmek için yeterli değil.

    bir kitap gibi aralıksız olarak, tüketme amacıyla değil arada sırada, sindirerek okunması daha etkili olur.
  2. Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
    Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
    Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
    Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.

    Fazıl Say' ın İlk Şarkılar albümünde pek güzel bir yeri vardır. https://www.youtube.com/watch?v=4KVY2xNDzvE
  3. "hiç, bildikleri hiçtir, bilmek istedikleri hiç,
    bak da gör şu cahilleri, kurulmuşlar tepesine dünyanın,
    onlardan değilsen şayet sana kâfir derler adama
    boş ver onları hayyam, sen bak kendi yoluna."
  4. ''dünya ne verdi sana? hep dert, hep dert!
    güzel canın da bir gün uçar elbet.
    toprağında yeşillikler bitmeden
    uzan yeşilliğe, gününü gün et.''
  5. “ben ne camiye yararım, ne hayvana!
    bir başka hamur benimki, başka maya.
    yoksul gavur, çirkin orospu gibiyim:
    ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!”
  6. "felek ne cömert aşağılık insanlara!
    han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
    kendini satmayan adama ekmek yok:
    sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya!"
    vowel
  7. hayyam'ın en troll dinsiz olduğunu göstermiş kitaptır. buyurun;

    "camiye gittim, ama allah bilir niye,
    ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.
    eskiden bir kilim aşırmıştım camiden,
    o eskidi gittim yenisini yürütmeye. "
  8. "niceleri geldi, neler istediler,
    sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
    sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
    o gidenler de hep senin gibiydiler !"
  9. ''kim demiş haram bilmez hayyam
    ben haramla helali karıştırmam
    senle içilen şarap helaldir
    sensiz içilen su bile haram''
    aşk
  10. ne bilginler geldi, neler buldular!
    mumlar gibi dünyaya ışık saldılar
    hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
    birer masal söyleyip uyuyakaldılar

    kitabı tekrar açıp birkaç sayfa okuduğumda bu dörtlüğe rastladım ve beni hem hüzünlendirdi hem de derin düşüncelere yönlendirdi. tam üç gündür bu dörtlük üzerinde düşünüyorum ve evet hayyam haklı; karanlık hiçbir zaman mutlak bir mağlubiyete uğramadı/uğratılamadı...