1. bir varmış bir yokmuş,
    eskiden, Maktoum ailesi denilen bir kabile varmış.. bu kabile abu dabiliymiş, ancak maktoum ailesinin kabilesi olan Baniyas kabilesi 1883'te dubaiyi ele geçirmiş.
    bu yerin çok önemli bir limanı varmış, bakın limanın fotoğrafı; bak
    böylece kabilenin başındaki Maktoum, kafasını kullanarak dubai'nin ticaretin merkezi haline gelecek bir liman şehri olması için, kolları sıvamaya başlamış.
    İngiltere ve Hindistan arasındaki işleyen İngiliz gemicilik şirketini ikna ederek, o dönemlerde burayı bir üs haline getirmiş. dubainin yöneticisi olan, 2 Aralık 1971’te birleşik arap emirlikleri kurucusu olan, ve başbakanı olmuş ve ölene kadar bu görevi gerçekleştirmiş.
    bugün oğlu, Şeyh Maktoum bin Raşid Al Maktoum kenti yönetmektedir.
    komşularında petrolün bulunması ile liman daha da işlek hale geldi. şehir daha da zenginleşti. böylece bir kabileden, 1996’da Orta Doğu’daki en iyi destinasyon olarak seçildi...
    en iyi sergi ve konferans merkezi olarak kabul edildi... fuara ve etkinliklere ev sahipliği yaptı ve yapmaya devam ediyor. sanayi ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı bir zon oluşturulmuş olup, 900 den fazla şirketi buraya çekmiş güçlü bir emirliktir.
    General Motors, AEG, Aiwa, BP, Ciba, Geigy, Daewoo and Heinz buraya akan şirketlerden sadece bir kaçıdır.
    masal gibi anlattığımız bu hikayede, ''onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine'' demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
    keşke bizde gelişebilseydik diye iç çekmekten gayri elimizden bir şey gelmiyor.