• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.11)
Yazar james joyce
dublinliler - james joyce
joyce ilk önemli yapıtı olan dublinliler'i kaleme almaya başladığında henüz yirmi iki yaşındaydı. kentin yoksullarının canlı bir portresini sunması ve onların "kaba saba" dillerini kendi edebiyatının ögelerinden biri haline getirmesi kitabı yayımlatmasını geciktirse de, 1914'ten itibaren dublin artık eski dublin olmaktan çıkmıştı. bozguna uğramış yaşamların gözünü budaktan sakınmayan bir gerçekçilikle kaleme alınışı ve toplumsal çöküş, cinsel arzu, istismar, yozlaşma gibi konuların dile getirilmesi joyce'un insanlık durumunu emsalsiz bir gözlemle aktarmasını sağlıyordu. dublinliler'in yeni çevirisini ilk defa yayımlanışının 100. yılında sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz. (tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. neden önsöz okumayı sevmediğimi bir kez daha anlamamı sağlayan murat belge çevirisi. her hikayenin tek tek açıklaması ve hatta imgelerin neyi anlattığı da yazılmış.

    yok arkadaş önsöz hikaye, asıl hikayeyi okumak varken...
  2. iyi bir öykü kitabıdır, fakat sadece iyi olarak nitelendirilebilir, sağda solda rastladığım 20. yüzyılın en iyi 10 kitabı şeklindeki listelerde yer alması müthiş bir abartmaya da neden olduğunun göstergesidir.
  3. james joyce'un irlanda halkının 20. yüzyılın başlarında içinde bulunduğu durumu sıradan irlandalıların gözünden anlattığı güzel bir hikaye kitabı.
  4. bir kült kitap olabileceğini düşünmesem de keyif alarak okuduğum, özgün kitap. içinde ortak bir düşünceye doğru bütünlük gösteren 15 tane hikaye var. hikayelerin, karakterleri ve düşünsel temaları kapsamında çocukluktan-ölüme uzanan bir kronolojisi var. birbirinden bağımsız, olay örgüsüne etki etmeyecek şekilde sadece detaylarda birbirine bağlanan hikayeler var. joyce, eleştirel bir tavırla, bu hikayelerle; farklı yaş, kesim ve bakış açılarıyla dublinlilerin 20. yüzyıl başındaki sosyal psikolojisini ve psikolojisini gerçekçi bir çerçevede, akıcı bir dil ile resmediyor.

    iletişim'den çıkan baskısında murat belge'nin önsözünün kitaba başlamadan önce okunmasının anlamsız olacağı düşüncesine katılıyorum. ancak murat belge burada sanki bir güzellik yapmış. önsözünde, hikaye hikaye, imgelemlerin ve joyce'un neyi kastedebileceğini değerlendirmiş. okumayı düşünen arkadaşlara, önsözü hiç okumadan kitaba başlamasını, hikayeleri okudukça sadece okuduğu hikayenin önsözde yer alan değerlendirmesini okumasını tavsiye ediyorum. ^:(örn. 1. hikaye olan 'kız kardeşler'i okudum, önsözde sadece 'kız kardeşler' hikayesinin değerlendirmesini okudum ve 2. hikaye olan 'bir karşılaşma' ya geçtim.)^
  5. buradaki uyarıları dikkate alıp, önsözü önden değil de her öykü bittiğinde parça parça (o öyküyle ilgili kısmı) okumak gerekiyor. kitabı henüz bitirmedim ama şimdiye kadarki izlenimim biraz "garip" olduğu yönünde ; öykülerdeki karakterlerden en az biri normal olarak tanımlanmayacak tavırlar içinde, öykülerde "hah işte şurası" diye gösteremeyeceğim, tedirgin edici bir yan var.

    bu kitaptan sonra da sanırım benim için dublin, maeve binchy'de ve p.s. i love you'da kalacak.
  6. olaylara eşlik eden betimlemeler zamanın dublin'ini ve irlanda insanını eksiksiz imajlar halinde zihne yerleştiriyor kitapta. imgelerle olaylardaki dönüm noktalarının işaret ettiği nokta ise tutsaklık,fosilleşmiş değerlerden kaçamamak. ilk kez joyce okuyacaklar için doğru tercih denebilir.