1. şarkılarını dinlerken, yattığınız yerden ani sinyallerle kimi zaman bacak kaslarınızın, kimi zaman uyluk kaslarınızın kasılmasına sebep olabilecek gruptur.

    ve o kadar yılın ardından geri dönüp baktıklarında, "yaptık abi biz ya, harbi unutulmaz eserler bıraktık." diyebilen gruptur. boşverin dinleyici kitlesini, asın ergen kitlesini. kasmayın. ve sakince şunun solosunu dinleyin: tövbe

    eyvallah!
  2. darmadumanla aşmış bir iş çıkartmışlardır. soundları eskidikçe değerlenen cinstendir. değeri bilinmiyor desem komik olur, çünkü garip bir kitle tarafından hunharca tüketiliyor. sürekli heryerde çalan tüketilecek şarkılar olmasaydı diğerleri olur muydu bilinmez. buzdağının görünen kısmı olmasaydı, görünmeyen kısmından bihaber olmaz mıydık?

    tövbeyi karıştırmıycaktın
  3. sahne performansları iyi olan grup.yani öyle '' abi ne muazzam bir şeydi değil mi ?'' değil.ki büyük bir ihtimalle -birçok kişi böyle düşünüyordur- iyi olmasının en büyük nedenlerinden biri sahnede inanılmaz bir performans gösteren cengiz baysal'dır.zaten kaan çok içmesinden midir nedir, zayıf bir sesle çıkıyor.
    dlg
  4. sevdiğim herifler.

    bir güzelleme amacı yok, salt subjektiflik içerir.

    mad madame'e denk gelemedim ama ilk albümlerinden beri bilirim. 4-5 saat program yaptıkları pearl jam, alice in chains, pink floyd çaldıkları, türkü söyledikleri konser seviyesinde olmayan performanslarını dinlerdim. konser- program ganimeti 7-8 adet penayı, alen ve cengiz'in bagetlerini hala saklarım.

    göreceliliği mutlak olmakla birlikte bence eski köprüaltı (1999)^:halimiz duman, köprüaltı, hatun, senin gibi, yalnızlık paylaşılmaz, hayatı yaşa, dağlar bağlar, dönek, istanbul^ albümleri ülkemiz rock tarihinin -tek şarkı değil albüm olarak- en iyi albümlerinden biridir. o zaman sadece belli bir kitlenin bildiği bize özellik durumu da vardı tabi ki.^:bu arada kaan'ın bir çok şarkıyı yazdığı ahu paşakay köprüaltı klibinde oynamıştır^

    iğrenç espirili bir konser anekdotu;
    -arkadaşlar cem'i bilir misiniz
    +cem, cem karaca, hangi cem?
    -yok pearl jam (jeremy introsu girer)

    hareketli, en güzel ve bazen en zorlu yani durumları keskin uçlarda yaşadığım zamanlarda şarkılarıyla yardımcı oldular.

    eleştirebilecek yönleri müzikal anlamda olabilir doğrudur, bazı şarkıları 3-4 akorla popülist bir tarzda yapılmışlık hissi uyandırabilir, kaan'ın vokali abartılı, bazen detone de bulunabilir.

    her şeyi yak uyarlaması ile yükselen bir ivme ile popülariteyi yakalamaya başladıklarından sonra da bize özgü olanın o çekiciliği bulansa da severek takip etmeye devam ettim. sevdiğin bir şey sevdiğin gibi devam ediyorsa ancak seven sayısı arttı, yaş grubu düştü, fanboy ya da fangirllerin abartılı, gereksiz fanatikliğine maruz kaldıysa da seversin.

    seatle, grunge temelli o umursamaz "biz bunu yaptık uyarsa" duruşlarına rağmen bizzat şahit olduğum kadarıyla mütevazı adamlar. bu noktada en azından müzikal anlamda sevilmese dahi saygıyı hak ediyorlar.

    kabul edilir edilmez, öncesinde baba gruplar olsa da ses getirebilme ve dönemsel özellikler nedeniyle aynı zamanlara denk gelen kurban, duman gibi gruplar, belli bir dönem haluk levent'in domine ettiği, o çok sevdiğim anadolu rock konseptinden ayrı bir kanal açarak, bir çok genci etkilemiş, tribute gruplar ya da üzerine yenilik koyularak farklı grupların doğmasına ilham olmuşlardır.

    klişe ayrılık, aşk temalı ve bu konular haricinde hayata ilişkin, politik hiciv içeren şarkıları da var.

    (bkz: dönek)
    (bkz: masal)
    (bkz: manası yok)
    (bkz: özgürlüğün ülkesi)
    (bkz: rezil)
    (bkz: iyi de banane)
    (bkz: eyvallah)
    (bkz: köpekler)
    (bkz: sınana sınana)

    saklı kalmışları;

    (bkz: elimdeki saz yeter canıma)
    (bkz: bal)
    (bkz: halimiz duman)
    (bkz: yalnızlık paylaşılmaz)
    (bkz: senin gibi)
    (bkz: yağmurun sabahında)
    (bkz: kolay değil)
    (bkz: akıbet)
    (bkz: of)

    grup, davulcu alen konakoğlu'nun bir dönem gruba dahil olması haricinde değişmeyen kadrosunu korumuştur;

    davul- cengiz baysal
    gitar, geri vokal- batuhan mutlugil
    bas gitar, geri vokal- ari borakas
    vokal, gitar -kaan tangöze.

    konser performansı^:türkiye'de ilk konser albümünü (2003) çıkaran gruptur.^ kayıt albümleri hariç albümleri;

    eski köprüaltı (1999)
    belki alışmam lazım (2001)
    seni kendime sakladım (2004)
    duman 1-2 (2009)
    darmaduman (2013)

    albümlerindeki şarkılarının çoğunun söz ve müziği kaan tangöze'ye ait olsa da tüm grup üyelerinin ayrı ayrı yapmış olduğu şarkılar vardır. bireysel anlamda her biri iyi müzisyendir.

    son olarak;

    kaan'ın, o popülaritedeki bir çok şarkıcının su misali bulunduğu kabın şeklini aldığı dönemde, solo olarak, aleni muhalif "gölge etme" albümünü yapması, akabinde her ne hikmetse magazinde boy boy özel hayatının gündeme gelmeye başlaması ayrı ilginçtir.

    kısa bir şeyler yazarım diye umuyordum, 17 yıllık geçmişimizi düşününce, kısa yazamadım sanırım.
  5. 1997 yılında çekirdeği bir araya gelmiş, 1999dan beri aktif müzik yapan naçizane ve kıymetli türk rock grubumuz. Yaptıkları işler oldukça profesyonel olmakla beraber bana göre en başarılı oldukları yer sahne performansıdır. 99 yılından beri müzik yapan bu adamlar, döneminden itibaren genç nüfusunun ilgisini çekmiş ve işin güzel yanı 2000lerde dinleyen dönemin ergenleri grubu hala beğenmektedir ve yaş skalası çooook uzamıştır.

    grubun 2009da ekibe katılan bateristi cengiz baysal, bogazici tarih'i yarım bırakıp los angeles'ta müzik eğitimi almıştır ve okuduğu Percussion Institute of Technology bölümünden ^:honors^ derecesi ile mezun olur ayrıca "senenin en çok gelişme gösteren öğrencisi" ödülünü alır. sonrasında abd'de eğitimine devam eder çeşitli burslar ile, işini geliştirir misafir öğretim görevlisi olarak çalışır.

    grubun gitaristi batuhan mutlugil, batu mutlugil'in oğludur. Batu mutlugil, yavuz çetin ile blue blues band'de çalan kişidir.

    grup ilk albüm çalışmalarına başlamadan, ham eğitimlerini ve üretimlerini seattle'da yapmıştır. kaan seattle'a müzik öğrenimi görmeye gitmiş, ve ilk çalışmalarına başlamıştır. seattle= pearl jam, nirvana, alice in chains, soundgarden, ----> grunge'ın babaları ++++ bonus: come as you are

    duman, stüdyo kayıtlarını da sikindirik istanbul stüdyolarında öylesine değil, yine profesyonelce rock müziğin babalarının evlerine gidip irlandada 3 ay kalarak albüm kayıt sürecini tamamlamıştır. Kayıtları dublin'de michael jackson, muse, r.e.m gibi grupların eser verdiği yerde yapmıştır. Dibine Kadar şarkısına ise Kemerburgaz'da bulunun taş ocaklarında hayranlarıyla birlikte çekmiştir. Bu klibin yönetmenliğini Pearl Jam, Radiohead, Placebo gibi ünlü sanatçılarında klip yönetmenliğini yaptığı Yon Thomas yapmıştır.

    ayrıca tüm bunların üstüne, yaptıkları kaliteli içerikle, aşık ettiren besteleri ile, yürekten performanslarıyla, insanına yakınlığıyla ve de hepsinden öte korkusundan ete sütlüye karışmayan, yalama olan çakma sanatçıların aksine cesurca karşı durabildikleri için türkiyenin sayılı değerlerindendir.

    "oteli kökünden yakmalılar
    ki senin için ölsün yarınlar"
  6. geçtiğimiz günlerde dijital akustik konserini yayınlamış grup.
    resmen greatest hits gibi olmuş.
    her biri birbirinden iyi olan şarkılar.
    ama şunu gördük ki, en az 1 tane daha böyle konser çıkarabilirler zira haberin yok ölüyorum,kırmış kalbini,yanıbaşımdan gibi efsane şarkılar yok.

    ayrıca kaan tangöze'ye bob dylan gibi gitar+armonika olayı yakışıyor
    https://www.youtube.com/watch?v=svIAZ_upAbU&feature=youtu.be
  7. ne de güzel bir konser olmuş.. trt müzikte fuat güner'le yaptıkları yayın kaydının tadında bir sound yakalamışlar. tebrikler...