duygusal zeka

ne deniyordu bilimsel adıyla buna eq; (bkz: emotional quotient) . bilinenin aksine ayku (bkz: intelligence quotient) insanlarla olan iletişimde tek başına yeterli değildir. duygusal zeka dediğimiz kavram artık işe alımlar öncesinde bile iş arayanlara uygulanan bilimsel bir test niteliğinde. bu bilimsel kısımlar bire kenarda dursun; zamanla insan anlıyor ki sağlam ilişkiler kurmak adına kendi duygusal zekamıza yakın kişilikleri tercih ediyoruz.

duygusal zeka; insanın kendini anlaması en başta. önce kendini anlayan ve anlamlandıran kişi bir başkasını da anlamak konusunda mesafe kat etmiş olur. bir nevi yabancı dil öğrenmek için, "önce kendi dilinizi en iyi şekilde bilmelisiniz " sözleri benzeri bir durumdur benim için.

empatikliği keşfeden, ön yargıların farkında olup bunun yok edilmesi için kendi içinde sorgulamalar yapan birey, haliyle karşısındaki insana da daha hassas bir yaklaşım içinde olacaktır. bencillik tek başına itici bir kavram gibi görünse de bunu kişi kendi bünyesi içinde yer yer kullanmak durumunda kaldığı zamanları iyi tespit edecektir çevresi içinde.

bundan kasıt ne olabilir peki? bencilliğe neden iyi gözle bakabiliyorum? hayır demenin ne kadar önemli olduğu malum bünyemiz açısından. hayat her zaman evetlerle geçmiyor en azından. evet diyerek mutlu olanı ben görmedim, göremedim. ya da şöyle mi denmeli acaba; nerede evet nerede hayır deme konusunda zaman için öğrencilik yaşama... tam da izah edemesem de anlaşıldı sanırım. duygu durum kontrolü gibi bir şey de çıkarmak mümkün bundan. bu noktada işte ben'cil bir tavırla günlük ilişkileri ele almak kendimiz açısından ama asla bir başkasının duygularını suistimal etmeden. çünkü insanların en fazla karıştırdıkları ve dahası menfaatleri uğruna insanları harcadıkları durum budur.

duyusal zeka geliştikçe birey açısından, tüm bu farklı duyguları ele alarak çevresi ve karşısındaki insan için daha anlamlı ilişkiler kurma yoluna gidebilir. daha sağlıklı dediğimiz kavramın burada vücut bulmuş halidir bir nevi..