• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.89)
ejderha dövmeli kiz - stieg larsson
41 ülkede rekor satış yapan kitaplarının başarısını göremeden 50 yaşında hayata veda eden isveçli gazeteci stieg larsson'un zihne kazınacak sahneler, çarpıcı ve canlı karakterler, okurları adeta yerlerine çivileyecek sürükleyici bir kurgu ile her sayfasını ağır ağır ve dokuyarak yazdığı millennium serisinin ilk kitabı ejderha dövmeli kız'ı okuduktan sonra, gefle dagblad gibi 'bundan daha iyisi yapılamaz' diyebilirsiniz. ama bu erken bir karar olabilir. son sözü söylemeden ikincisini beklemenizi tavsiye ederiz.

"olağanüstü… okuyucular kitabı okurken yerlerinden bile kıpırdayamayacak."
-sunday times

"bu kitabı okumaya başladığınızda, ilk adımı hiç atmamış olmayı dileyeceksiniz. çevreniz kararacak ve kendinizi öykünün içinde bulacaksınız…"
-bild am sonntag

"bu kitap kendisi için söylenen her bir övgü sözcüğünü hak ediyor… üçlemenin geri kalan iki kitabı bunun yarısı kadar bile iyi olsa, larsson bize müthiş bir miras bırakmış olacak."
-sharon wheeler

"larsson'un bu kitabı saatli bir bomba gibi..."
-bob cornwell

"hipnotize edici."
-usa today

"tam bir dinamit."
-liz smith

"çılgınca… müthiş bir gerilim."
-the washington post

"büyük bir açlıkla okunacaktır…"
-observer

"larsson'un kitapları hayatımız için bir tehlike oluşturuyor. parklar okuyucularla tıka basa dolacak, çalışma dünyası altüst olacaktır. bütün bunların nedeni hiç kimsenin kitabı elinden bırakamamasıdır."
-bams


  1. millenium serisinin ilk kitabi. iskandinav polisiye edebiyatinda öne çikan bu serinin isveç yapimi ve abd yapimi iki ayri film adaptasyonu mevcuttur.

    mikael blomkvist gazetecidir. bilyoner bir is adamina karsi gazetesinde yayimlanan bir takim iddialar yüzünden hakkinda dava açilir ve bu davayi kaybeder. itibari zedelenen mikael blomkvist'e yardim eli bir baska zengin is adami, henrik vanger tarafindan uzatilir. yardimi için, henrik vanger'in bir sarti vardir.
    yillar önce kaybolan ailenin küçük kizi harriet'in basina ne geldigini ögrenmek. bunun için mikael, lisbeth salander ile ekip yapar (yapmaya zorlanir). lisbeth bagimsiz dedektif gibi bir seydir. hem zeki, hem asidir ve bu kitabin asil kahramanidir. hikaye aslinda onun hikayesidir ve tüm seri boyunca aslinda o anlatilir.

    iyi bir polisiyeden beklenilen kadar sürükleyici, iyi bir romandan beklenen kadar da ilgi çekici karakterlere sahip. bunun yani sira, orjinal adi "kadinlari sevmeyen adamlar" olan bu kitap biraz feminist bir bakis acisiyla ile de islenmis.
  2. sayfaların nasıl geçtiğini anlayamayacağınız, yağ gibi akan bir kitap. sayfa sayısından korkmadan alıp okunmalı.

    kitabın aslında bir devam kitabına ihtiyacı yok, hikaye biraz daha toparlanarak ilk kitap tek olarak çıkabilirmiş. yazarın bu kitabı üçleme yapmış olması tek kitaba sığmamasından değil, öyle olsun istediği içindir. bu kötü birşey mi? değil tabiki. bitirir bitirmez ikinci kitaba başladık. (bkz: ateşle oynayan kız - stieg larsson)
  3. yalnız yaşadığım uzak bir diyarda bu kitap bana çok iyi gelmişti. üst yorumda da yazdığı gibi yağ gibi akan bir kitap ve olay örgüsü son derece hipnotize edici. kitabın ana karakteri hacker bir kız ve hikaye 2000'li yılların başı.
  4. ilk kitap bende beklentileri oldukça karşıladı ve iskandinav edebiyatına dikey geçiş yapmamın temel taşlarından birini oluşturdu. bu coğrafyadan bakınca ferah ve refahın ülkelerinin aslında sosyolojik olarak ne durumda olduğunu, ırkçılık ve bana dokunmayan yılan ilel ebet yaşasın şeklide benimsenmiş yaşamın ipuçlarını bize detaylı şekilde anlatıyor. çeviri anlamında başarılı bir kitap ve sayfaları çevirme hızınız oldukça yüksek. tempoyu aynı seviyede tutup ara ara oldukça yukarı taşıyabiliyor kitap.

    üçlemeye - ki şu anda dörtleme oldu - sağlam bir başlangıç, son kitabı dayanamayıp orjinalinden okumuştum.
    reax
  5. filmini izlemeden kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. ben filmlerini izledim elim varmıyor okumaya.
  6. psikolojik baskı altındayken okumuştum millenium serisini. kendi hayatımdan nefret ediyordum o sıralar. bu kitap artık kurban olmayı bırakıp hayatımın kontrolünü başkalarının elinden almamda büyük bir rol oynadı, ilham verdi.
    lisbeth salander gibi muhteşem bir kadın karakter için okunması gereken feminist roman.