1. bu yazının devamı olarak

    seyir defteri: sigarasız 76. gün.

    son sigaramı söndürdüğüm gün dün gibi gözümün önünde. işin kötüsü son sigaranın kokusu da hala burnumda. şimdi bu sigaradan kurtuluş hikayemin çok ilginç bir devresini sizinle paylaşmak isterim.

    sigarayı bırakanların geçirdikleri bir adaptasyon süreci vardır. kimi bunu bir haftada kimi üç günde atlatır. benimki tam olarak 11 gün sürdü. daha önce de bırakma tecrübem olmuştu ki orada da 11 günlük bir eziyet devresi yaşamıştım. "eziyet" diyorum; çünkü bu dönemde ağızda aftlar, olmadık yerlerde sivilceler, ağızda kuruluklar, öksürükler ve bilimum vücudu terk eden zehirler ^:evet balgam^ , baş dönmeleri, mallaşmalar, tansiyon düşmeleri vb. birçok semptomla karşılaşılmıştır. tabii bu arada sigaraya duyulan istek tavandadır.

    bu devre atlatıldıktan sonra -kendi adıma konuşuyorum- bir hafiflik, sigarayı hiç içmemişçesine bir rahatlık, yediklerinden alınan tat, sabahları öksürmeden uyanmalar vb. gibi güzellikler ile yüzleştim. artık bu saatten sonra sigarayı arayacağımı hiç sanmıyordum. hatta içenlerin dumanı beni rahatsız etmeye bile başlamıştı. burada bahsettiğim gibi.

    fakat yaklaşık 60 gün sonra ne olduysa artık duman beni rahatsız etmez oldu; hatta hoşuma bile gitmeye başladı. "yakın bir tane de kokusuna doyalım bari" demedim, ama içimden de geçmedi değil. verseler bir dal yakacakmışım gibi hissetttim. gerçi evde bir paket sigaram acil durumlar için hala duruyor; fakat ben bu durumu daha derinlemesine incelemeye karar vermiştim. sigara zaten içilmeyecekti; fakat başıma gelen bu durumun nedenleri not edilecekti.

    anladım şudur ki; benim gibi nikotin bağımlılarının vücudundan nikotin tam olarak ayrılmıyor. ya da en azından bu süre zarfında ayrılmamış, resmen kuluçkaya yatmış. her an için direncin kırılması ile birlikte tekrar peydah olmak üzere saklanıyor. neredeyse bir aydır sigara içmeyen ben bir tek dal sigaraya tav olacak hale geldim. tabii ki "bir tek daldan bir şey olmaz" şeklinde bir tavır içine girmedim ve sigara yakmadım; fakat bıraktığım gün kadar zorlandığımı itiraf etmeliyim.

    bu nikotin yoklaması yaklaşık bir hafta sürdü. sonrasında yine hiçbir şey olmamış gibi sigaradan uzaklaştım mental olarak. duman yine rahatsız eder oldu. buradan şu sonuca vardım; nikotin belli aralıklarla ve azalan sürelerle tekrar tekrar vücudu yokluyor. zaman çizelgesi büyüdükçe nikotinin yarattığı kriz dönemlerinin süreleri kısalıyor. bırakmanın ilk gününü takip eden iki hafta bir kriz yaşanmıştı. toplamda iki aydan sonra bir haftalık bir kriz yaşandı. böyle bir frekansta seyrederse sanırım bir sonraki ay ya da iki ay gibi bir sürede bir haftadan daha kısa sürecek bir kriz daha gerçekleşebilir. üçüncü safha ise toplamda üç ya da dördüncü ayda üç ya da dört günden kısa bir krizle sonlanacak gibi görünüyor. gittikçe kısalan kriz anları günlerden saatlere düşer mi ve hatta dakikalara? birlikte göreceğiz.

    o sırada e-sig kullanmaya devam ediyorum. kendime yeni yıl hediyesi olarak yeni bir makine sipariş etmiştim. yeni yılın son günü elime ulaştı. çocuklar gibi sevindim. bu bir e-sig sayılmaz. daha çok bir tür "buhar makinesi". su buharı üreten motorlu ve akülü bir makine resmen. bunun gibi bir makine ^:tam olarak ne olduğunu merak edenlere ayrıca bilgi verebilirim^ bu kadar profesyonel bir makineye geçmemin sebebi ise nikotin tüketimini tamamen sıfırlamak isteği. bu makineler aroma tadını yüksek oranda hissetmenizi sağlıyorlar. bu yüzden nikotin derecesini sıfıra çok yakın tutabiliyorsunuz. yakın zamanda tamamen nikotin-free aromalar kullanmaya başlayabilirim umarım. nikotin kullanımını tamamen sıfırladıktan sonra da bu makineden ayrılma safhası başlayacak ki bu safha sigaradan ayrılmaktan daha meşekkatli olmayacak, inanın bana.

    süreci heyecanla devam ettiriyorum. ayrıntıları paylaşmaya devam edeceğim.
  2. basit bir cihaz var.o cihazın içinde bir düzenek söz konusu.içerken bir butona basarak dumanı çekiyorsunuz.farklı aromaları var ama bildiğimiz tütün tadı yok.aylık 20-30 lira likid 1 ay götürüyor.ilk denediğimde nargileden sert sigaradan hafif buldum.karbomonoksit ve daha bir çok zararlı gazı içine çekmiyorsun sadece nikotin alınıyor içen arkadaşım benden sigara istedi iki defa.görünüşü pilot kalemle dolma kalem arası.teknolojinin garip bir çıktısı.denenebilir.şarj aletinin telefonlar gibi usb vasıtasıyla pcye ve usb çıkışı olan aygıtlara bağlanabilmesi enteresan.
  3. bu yazının devamı olarak

    Bugün itibariyle 131. Günü tamamlıyorum. Nikotin krizleri tahmin ettiğim gibi uzun vadede daha kısa hale geldiler. Yani, haftada bir-ikiden ayda bir-ikiye ve daha da genişleyecek bu frekans. Sabahları içme isteği neredeyse tamamen kayboldu. Öğle yemeğinden sonra da olmasa içmem durumundayım. Yalnız akşamları hala içmem gerekiyor gibi hissediyorum.
    Nikotin seviyesi oldukça düştü. 0,9 mg ile başladığım yolculukta şu an 0,3 mg kullanıyorum. Hatta nikotin fazla gelirse boğazım yanıyor. Bir ara 0 mg nikotin denedim. Yok, hiç tat alamadım. Şu an nikotinsize alışmak için erken sanırım. Yine de önümüzdeki 40 gün içinde bugünkü nikotin seviyemi de düşürmeye çalışacağım. Acele etmek yok.

    Nefes alış verişler, sabah uyanmalar, kısa koşularda nefes, hastalıkla mücadele konularında yol katettiğimi düşünüyorum. Nasıl? Şöyle;

    Sigara içtiğim dönemde nefes alırken ciğerden geldiğini düşündüğüm hırlama şimdilerde kayboldu. Esig başlamadan önce bir ciğer filmi çektirmiştim. Sanırım yakın zamanda bir tane daha çektirmeliyim. Duman seviyesini merak ediyorum açıkçası.

    Sigara içtiğim dönemlerde sabahları yataktan kalkmak için özel bir çaba sarfediyordum. Hatta bazı günler kalkamıyordum bile. Şimdilerde bu problem tam anlamıyla ortadan kalktı diyebilirim.

    “asansörü tutar mısınız?” dedikten sonra asansöre kadar atılan sprint sigara içtiğim dönemlerde orta mesafe bir maratona eş değerdi benim için. Şimdilerde merdivenleri nefes nefese kalmadan çok rahat çıkabiliyorum.

    Bu kış ankara’da herkes bir tur hasta oldu. Ben de oldum. Fakat iki gün içinde atlattım. Aslında sağlıklı birinin mikrop kaptığında direncini sağlama süresi bu kadardır kanımca. sigaranın vücut direncine olan etkisini açıkça görebiliyorum. Hasta olduğumda esig içemedim. Hiç tad gelmiyordu ve doyurucu değildi. Halbuki sigara hastayken de içilebiliyor ki bu daha kötü. İyileşme süreci sürekli öteleniyor.

    Şu ana kadar sigaradan bir fırt bile almadım ve hatta dumanından duyduğum rahatsızlık gün geçtikçe artıyor. Artık nadirleşen krizler dışında sigara aklıma gelmiyor desem yeridir.

    ayrıntıları paylaşmaya devam edeceğim.
  4. beni sigara belasından kurtaran yüz yılın icadı. şimdi de bütün aileye esigara seti siparişi verdim ben bıraktım sıra onlarda.
  5. 15 yıl her marka model sigara, tütün, puro vs. içmiş biri olarak kesinlikle tavsiye edebileceğim zamazingo. 1,5 yıldır elektronik sigara içiyorum ve kısaca özetlemem gerekirse:

    sigaradan aldığınız keyif - sigaranın zararları = e-sigara

    elektronik sigara zararlı mı?
    muhtemelen değil. sağlık sektörü bu kadar gelişmişken 5+ yıldır piyasada olan bir üründe hala zarar bulamadılarsa demek ki %99 zararlı değil. internette bir sürü video vs. bulabilirsiniz, sadece sabah gazetesi gibi ne olduğunu bildiğimiz yerlerde 'daha zararlı' olduğu iddia ediliyor, 'dünya lideri rte' haberinin hemen altında bulabilirsiniz.

    sigaranın yerini tutuyor mu?
    e-okuyucu (mesela kindle) basılı kitabın yerini ne kadar tutuyorsa en az o kadar tutuyor. olaya mantık çerçevesinde yaklaşırsanız e-okuyucuların geleneksel kitaplara göre sayısız artıları var. e-sigara'da bu artıları 100 le çarpın, 1 ekleyin. ayrıca ucuz başlangıç modellerinde bulamadığınız hissi gelişmiş e-sigara setlerinde sigarayla kıyaslanamayacak bir yelpazede bulabilirsiniz. örneğin aynı sigarayı sabah watt ayarıyla marlboro light gibi içerken, gece içkinin yanında puro sertliğinde içebilirsiniz. sayısız tad ve sertlik çeşitlerindeki likitler ise (e-sigaranın tütünü) sigaradan aslında çok daha geniş bir aralık sunuyor.

    nikotin var mı?
    istediğin kadar var. örneğin ben 18mg nikotinli likitlerle başlayıp 6'ya düşürdüm. 24'e kadar çıkıyor seçenekler ama 18'in üstü önerilmiyor.

    e nikotin varsa bu da zararlı?
    sigaranın öldüren değil bağımlılık yapan parçasıdır nikotin. sigaranın zararı yanan bir şeyin dumanını ciğerine çekmektir, nikotini değil. tütün, tahta, plastik fark etmez, duman solumak zararlıdır. e-sigara'da ise duman değil, vg (sebze gliserini), pg (propilen glikol) + isteğe bağlı nikotin ve aromanın 'buharı' solunur. bu içerik gıda içeriğidir ve avrupa, abd menşeili e-likitlerde sağlık ve gıda bakanlıklarının onayı bulunabilir.

    bazen görüyorum hayvan gibi duman çıkarıyorlar, ben de mi öyle olacağım?
    içtiğin watt ayarı ve likitinin vg oranına göre duman değil buharın seviyesini ayarlayabilirsin.

    nerden alınır nasıl yapılır?
    mesaj at anlatiyim reklam olmasın.

    peki kaç para?
    başlangıç seti+1 aylık likiti toplamda 100-150 liraya alabilirsin. sonrasında aylık likit masrafın likitin kalite ve modeline göre 15-150 tl arası değişir. yani aylık 30 tlye gayet iyi idare edersin, 30ml'si 50 tl olanlardan da içtim ama o parayı vermeye değecek bir şey değil.

    iyisini aliyim dersen 250-300'e 1. sınıf bir set alabilirsin. bende bu setlerden 6-7 tane var. sigarayı bırakmanın gazıyla gelecekteki kalp ameliyatlarıma yatıracağım paralarla e-sigara koleksiyonu yapmaya başladım. ama düzenli olarak 2 set kullanıyorum, 1 set de yeterlidir.

    kesin bırakır mıyım?
    bırakmak istiyorsan kesin bırakırsın.

    sonra tekrar başlar mıyım?
    ebenin .mı ne bileyim!
    cre
  6. ingiltere kaynaklı son araştırmaya gore normal sigaradan %99 daha az zararlı olduğu belirtilen pilli emzik. bir yerinden tutunca duman çıkaran bir alet olmaktan çıkıp, tutkuya dönüşüyor. o kadar çok çeşit ve mod var ki... bir sure sonra kredi çekip şundan da almalıyım moduna giriyor insan.
    sigara kartellerinin bin bir turlu kara propagandasına rağmen hızla yayılmaktadır.
  7. @1'in tamamen reklam amaçlı olduğunu düşünmekle birlikte 2 yıldır kullandığım teknolojidir efendim. likitimi de cihazımı da yurtdışından alırım. bunun mucidi de anavatanı da çin'dir. çin malı dediklerine bakmayın,cihazı oradan alın; kazık yemeyin.

    not: sigaradan %85 küsür vergi alınırken ülkemizde yasallaşması hayaldir. avrupa'da ise yasaldır.
  8. 2 aydır kullandığım ürün.
    sigarayı bırakmak için kullanılabilir.
    benim izlediğim yöntem başladığım 12mg nikotin oranını kademeli olarak düşürerek önce nikotinsize sonrada hiç içmeyerek bırakmak olacak.

    ilk günlerde gaz yaptı bende.
  9. bu yazının devamı olarak

    bugün itibariyle 176. gününe girdiğim sigarasız hayat.

    hafta sonu " that sugar film" filmini izledim. dikkatimi çeken nokta şudur ki; "addiction" yani bağımlılık ortaya çıktıktan sonra irade ile ilgili herhangi bir durum söz konusu bile olamaz. yani insanların herhangi bir bağımlılıklarını irade yolu ile alt etmeleri kanımca mümkün değildir.

    fiziksel olarak bağımlı hale geldikten sonra konu psikolojik bariyerleri aşmaktadır. fiziksel olarak müdahale edilmesi gerekir. şeker direnci ya da nikotin ya da esrar, eroin, hepsinin özünde yaratılan bir fiziksel bağımlılık var. tedavi süreçleri bizim onlara verdiğimiz değerden daha fazla olmalı. fakat değil.

    tıpkı petrol bağımlılığı gibi (ki bu daha çok kurumsal ve ulusal bir bağlılık, hatta ticari diyelim, ya da birşey demiyelim) bağımlılıkların neredeyse hepsi yaratılmış durumda. çay bağımlılığı da benzer bir durum. kafein de bağımlılık sebebi oluyor.

    ha, bendeki son durum nedir diye sorarsanız; ofiste benden feyz alıp bırakmaya çalışan fakat "irade" odaklı serüvenlerinde başarısız olan arkadaşlarım sonunda devletin sigara bırakma ofislerine gittiler. kendilerine bir iki kan testi sonrasında verilen nikotin hapları ya da benzer bir iki ilaç hayata küsmelerine sebep olunca ben de dedim ki "ben bu serüvenimi neden yazıya dökmüyorum?" belli ki insanların canlı örneklerin deneyimlerine ihtiyaçları var. şu an için taslak olsa da danışacağım tıp kadrosu, diyetisyenim, eşim dostum hazır durumdalar. planımı da ağır ağır çıkarırım. fakat ilk beklentim serüvenimde bir yılımı tamamlamak. sonrasında vücudumdaki hasarların da bir haritasını çıkarıcam. bu anlamda yazıya dökmeden önce tamamlanması gereken bir ödev var benim için.

    ben de merakla sonunu bekliyorum.
  10. bu yazının devamı olarak

    tiryakinin seyir defteri; 219. gün.

    daha önce de bahsettiğim gibi nikotin krizleri kısaldı ve daha uzun aralıklarla gerçekleşmeye başladı. Kullandığım nikotinin miktarını arttırdım ve rahatsız oldum. Anlaşılan vücudum nikotini iyice azaltmış. Bu aralar aroma arayışındayım^:flavour chaser^ ki bu da nikotin krizinin bir başka türü.

    bırakın sigara içmeyi sigara içilen ortamda artık duramaz oldum. resmen nefes alamadığımı hissettim. bunun fiziksel mi yoksa psikolojik mi olduğunu bilemiyorum; fakat konu hiçbir zaman sigara olmamıştı zaten. asıl savaş nikotine karşı.

    o sırada "bırakma serüveni"mden etkilenip sigarayı kesen insanların sayısı gittikçe artıyor. Hep bahsettiğim gibi bu nikotinden kurtulma süreci çok virajlı bir yol. heveslenmek çok normal; fakat bu yola girmeden önce etraflı bir rota belirlemek şart. yoksa yol sizi dönüp dolaştırıp sigaraya geri getiriyor. "sigarayı bırakma" ya da benim deyimimle "nikotinden arınma" sürecinin ülkemizde hangi ciddiyetle takip edildiğini ayrı bir yorum altında uzun uzadıya yazacağım; fakat burada kısaca bahsetmekte fayda görüyorum ki ülkemizde sigarayı bırakma üzerine herhangi bir uygulama ya da proje ciddiyetle yürütülmüyor. tekrar etmekte fayda var; "ciddiyetle" yürütülmüyor.

    gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.