bir insanın nasıl oluştuğunu ta yumurta ve sperm oluşumu seviyesinden başlayarak inceleyen bilim dalı.

tıp fakültesinde bu dersin öğrenim süresi, gerçek bir bebeğin tek hücreli halinden doğmasına kadar geçen 9 ay 10 günden daha fazla olabiliyor sanırım. dersler, uterusun içinde embriyonun gittiği yerin koordinatları, gidiş hızı, karbondioksit emisyonu, parelel evrendeki alternatif embriyoların fenomenojik yorumları(*:yok artık) ayrıntısına kadar anlatıldığından dolayı böyle oluyor. gün gün embriyo gelişimini öğreniyor kişi. (bkz: evet arkadaşlar bugün konumuz embriyonun 9. günü) . bebek gelişimi sırasında o kadar çok şey birbiri üzerine katlanıyor ki; bu dersi anlatan öğretim üyeleri genelde yanında 2 3 boş kağıt getirirler kıvrılmaları göstermek için. hepsi origami ustası olmuşlardır zaten. o kağıt bilimum şekillere ustaca sokularak kim nereye kıvrılıyor anlatılmaya çalışılır.

ciddi ciddi dersleri dinlerken bebek benim bebeğimmiş gibi bir babalık duygusu uyanıyor içimde. o minik embriyo(*:canım benim) her bir şey başarışında "aferin lan kerata, bu işi de kıvırdın" derken buluyorum kendimi her seferinde. oysa o sırada bebek 9'a katlanıyor bi' sinir sistemi olsun diye... yazık... derslerin en sonunda, bebek gelişmeyi tamamlayıp doğduğunda, amfide ayağa kalkıp alkışlamayı düşünüyorum.

bu kadar geyik yaptıktan sonra faydalarına geçelim. insanlığa pek faydalı bir bilim. tüp bebek olayı hakkında bildiğimiz her şeyi bu bilim dalına borçluyuz. aynı şekilde bebeğin taşıdığı ve ileride taşıyacağı hastalığı daha doğmadan teşhis edebilme becerisine de sahibiz. çocuğu olması için binlerce lira para harcayan insanları düşündüğünüzde bu büyük bir nimet.