1. Fotoğrafı "düğmesine basayım, çekeyim" değil de "fotoğraf çekmeyi öğreneyim" diyenlerin bu ikili ilişkilere aşina olması gerekmektedir. Hatta bir de iso denen bir nane vardır ki eskiden "asa" derlermiş. bu iso'ya da kısaca ışığa karşı hassasiyet diyebiliriz. yani, yukarıda bilal'e anlatıldığı gibi anlatıldığı üzere; fotoğraf tamamen ışığa duyarlı bir iştir. iso'nun etkisi ise, birim zamanda sensöre düşen ışığda karşı hassasiyetin ayarlanması.

    şimdi, iso'yu makineye bıraktığımızı varsayalım (şimdiki makineler bu konuda yetenekli). enstantane-diyafram ilişkisinden örneklerle devam edelim.

    öncelikle fotoğrafı çekmek için ne çektiğimizi bilmemiz gerekiyor.
    diyelim ki manzara fotoğrafı çekeceğiz ve enstantane - diyafram - iso tablosuna bakarak çektiğimiz fotoğrafın f32 değerinde, her yeri mümkün olduğunca net bir fotoğraf olmasını istiyoruz.
    f/32 aldığımızda her yer cillop gibi net çıkacak. mı acaba? Evet, mı. Ama doğru enstantane değerini ayarlayamazsak muhtemelen kapkaranlık bir manzarayla karşılaşacağız.
    ortamdaki ışık miktarına göre f/32 değerinde fotoğraf çekebilmemiz için enstantaneyi, yani perdenin açık kalma süresini uzatmamız gerekecek. ki f/32'deki netliği sayladığımız görüntüyü görebilmemiz için gerekli ışık miktarını karşılayabilelim.

    yine internetten çaldığım şu tabloya bakarak "aynı ışık değerine sahip olmak için farklı enstantane-diyafram ilişkileri"ni görebilirsiniz.

    bu örnekte; f/16 değerinde bir fotoğraf çekmek için 1/15 saniye ışığa ihtiyaç duyuyorsak; fotoğraftaki ışık miktarını başka diyafram değerlerinde de korumak için örneğin f5,6'da da aynı ışık miktarını sağlamak için 1/125 saniye ışığa ihtiyacımız olacak.

    "E kardeşim, madem ki bu tabloya göre hep aynı ışık miktarına sahip olabiliyoruz, o halde neden uğraşalım ki bunlarla? herhangi bir f değerinde çekelim gitsin?" diyecek olursanız, işte orada senin çekmek istediğin fotoğrafın tanımı giriyor işin içine.

    arkası flu olsun diyorsan örneğin, açık diyafram kullanacaksın. diyelim f/4. işte f4'de doğru ışığı alabilmek için enstantanenin 1/250 olması gerekiyor ( örneğe göre)

    ışık miktarı:
    "f/4 - 1/250" = "f/5,6 - 1/125" = "f/8-1/60" = "f11 - 1/125" = "f16 - 1/250"
    yukarıdaki ayarların hepsinde ışık miktarı aynı olacak, ancak diyafram açıklığına bağlı olarak keskinlik, enstantaneye bağlı olarak fotoğrafın hareketliliği artacak.

    "hareketli fotoğraf mı olurmuş, hadi oradan!"
    e, var işte:
    akan dere
    bazen de derenin aktığını değil de durduğunu ispatlamaya kalkarsın; zamanı durdurursun.
    o zaman da çok daha hızlı enstantane kullanman gerekir:
    duran dere
  2. Konuyla ilgili olarak
    burada canon'un
    ve
    burada camerasim adlı firmanın deneme tablosu var. (Burası ücretsiz 15 deneme sunuyor)
    hangi şartlarda çektiğiniz fotoğrafın nasıl sonuç vereceğini deneyerek görebilirsiniz.
    daha çok deneme yaparak poz (hafıza kartı) harcamadan veya dslr ile çıkıp uğraşmadan fikir edinebilirsiniz.