• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.75)
eristik diyalektik haklı çıkma sanatı - arthur schopenhauer
19. yüzyıl felsefesinin önemli figürlerinden, kant'ın öğrencisi, alman filozof arthur schopenhauer, 1830'da kaleme aldığı bu metinde, kökleri antik yunan felsefesine uzanan, tartışmalarda her koşulda haklı çıkma sanatı olan "eristik diyalektik" yöntemini tariflendiriyor. bir tezin objektif olarak "doğruluğu ve haklılığından" ziyade dinleyicilerin gözünde "geçerliliğine" odaklanan, savunu, tartışma ve argüman kullanımında karşı tarafı alt etmenin yollarını felsefi "hileler" ile açıklayan schopenhauer, kaçınılmaz olarak diğer filozofların konu üzerine fikirlerini ve yöntem sorunlarını da yorumluyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. schopenhauer öğretmenimizin bir tartışmada karşılaşılan hileleri anlattığı eseri. kitap aslında komik, okurken insan gülüyor. mesela haklı çıkmak için birden ayağa kalkıp zafer narası atarsanız herkes haklı oldugunuza inanır gibi bir bölümü var. tahminimce yaşadığı tartışmalardan edindiği tecrübeleri aktarmak istemiş.

    daha ziyade (bkz: ad hominem) üzerinde durmuş fakat ad persona ile güzelce anlam ayrımı yapmış. 40'a yakın teknik vermiş, tartışma usulleri diye bilinen maddeler hepsi.

    esas olan kitapta aristo'dan ayrılan kısmı bana göre. tartışma varsa gerçek yoktur, o halde tartışma bir gerçeğe ulaşma yöntemi değil haklı çıkma çabasıdır. o halde mantik diyalektik, erisik diyalektik ve sofistike diyalektik diye ayırmak gereksiz, hepsi özünde eristik diyalektik yani hakli çıkma sanatıdır demiş.

    konu tartışma, insanlar yani ilişkiler olduğu anda kişilikler ve kişiler kendini var ettikleri alanar ön plana çıkar. dolayısıyla haklı çıkmak ise mevzu tartışma öncesi katılımcıların iktidar sınırlarını tespit edip ön konuşmada oralara saldırmak kesin sonuca götürür. örneğin yurtdışında bulunmuş olmakla iktidar alanı açacak olan biri varsa tespit edip oraya yüklenmek gibi komik şeyler yapılabilir.

    (bkz: bir tartışmada dikkat edilmesi gerekenler)

    yani kitap güzel, tespitler yerinde ama ister istemez bu gayreti saçma buluyorum. yaşantımda edindiğim tecrübeler; tartışmaları hiclik yaşayanların sizi tırtıklamak üzere tertip ettiği yönünde uyarıyor beni. siz de uğraşmayın derim.
    abi
  2. "tartışmak çoğu zaman kötü niyetle yapılır. insanlar gerçeğe ulaşmak için değil haklı çıkmak için tartışırlar. eğer hasmın ciddi bir şey de söylese ona gül. çünkü avamın gözünde fikirler değil aşağılama prim yapar. her zaman gülmeye hazır salaklar vardır. onları yanına çek."

    buna benzer taktikler vardır kitapta. böyle bir dahi neden böyle boş bir işe vaktini ayırmış şaşırırım hep. belki de felsefecilerin yaptığının da bu olduğunu ima ediyordu.
  3. eserde schopenhaeur, bize tartışma esnasında görünürde olan zafere giden yolları gösteriyormuş gibi yaparak, bizi hem tartışmalardan uzak tutmak hemde istencin sapkınlığına uymamak gerektiği hakkında uyarır; yani ironik bir üslup takınır. filozofun bu tavrı pek alışık olunmasa da, yazının bazı yerlerinde örtük olarak değindiği gibi, 'haklı çıkma sanatı' diye tanımladığı bu akıl yürütme yönteminin kaynağını insan türünün kötülüğünde bulması v.s, hem amacını belli eder hemde bu diğer eserlerindeki görüşleriyle de uyumludur.

    kitabın içeriğine gelince, her ne kadar deneyimlediği tecrübelerden yola çıkarak okuması zevkli bir kılavuz hazırlamış gibi duruyorsa da, kendisinin de belirttiği gibi, aristoteles'in 'topikler' eserinde yaptığı dedüktif akıl yürütmelerin (tasım) diyalektik çözümlemesinin aksine, yapılan hatalı akıl yürütmelerin (safsata) yalın gösterimi söz konusu.