1. erteleme üzerine atasözlerimiz konuya açıklık getirmiş:

    "bugünün işini yarına bırakma!"
    ancak şöyle bir söz de kulağa hoş geliyor:

    "yarın dururken bugün neden iş yapayım?"
    seçim bizim, hangisini beğenirsek beğenelim. konuyla ilgili olarak
    psikiyatrist ilker küçükparlak erteleme üzerine şöyle bir fıkradan bahsediyor:

    danışanları etiketleme ve nesneleştirme pratiğine yönelik komik olmayan ama akılda kalan bir fıkra vardır: “danışan randevusuna erken geliyorsa bağımlı ve kaygılı kişilik yapısına sahip, zamanında geliyorsa obsesif, geç geliyorsa pasif agresif demektir.” danışanın zamanla ilişkisinde hiç şansı yok, bir kategoriye ait olacak.

    velhasıl erteleme insanı rahatsız eder. yapılacaklar listesi hazırlama ve karşılarına tik atma insana manevi bir huzur da veriyor.
  2. "oysa hepsinin ötesinde en büyük hatam kafamda bitirdiğim ve bir gün mutlaka söyleyeceğim dediğim şeyi ertelemekti. ertelemek. sanki yarınınızdan eminsiniz gibi verdiğiniz o karar..."
    (son ders aşk ve üniversite)

    hiçbir şeyi ertelemeyin. alarmı bile..
  3. hayatımdaki en beğenmediğim özelliğim, tam bir hastalık. alarm, çalışma, yazma, açılma vb. eylemsizliğime çomak sokacak ne varsa hepsini erteledim erteliyorum. sahip olamadığım birçok şeyin sebebi.
    a
  4. hayatım boyunca üşenmeden yapacağım tek eylem, hatta bazen üşenmeyi bile erteliyorum.
  5. öldürür. süründürür. hiç bir türlüsü tavsiye edilmez