1. birisi vardı. zamanında çok sevdim. ilk sevdiğim insandı. lise aşkımdı. bilirisiniz insan sevince mal olur. zaten liseli olmanın verdiği tecrübesizlik var. ilişkimiz bittiğinde kabullenemedim, çok peşinden koştum. aptal gibiydim. madam bovary'nin yapmayacağı şeyler yaptım. aradım sürekli mesaj attım, beni engellediği halde bir yol buldum ona ulaştım. aşk böyle bir şeydi çünkü. aşk yüzsüz davranabilmekti. o kafasına göre davrandı. iyi günündeyse benimle konuştu, kötü günündeyse takmadı, tersledi.

    gel zaman git zaman 1 yıl böyle geçti. sonra ona karşı artık bir şey hisstemediğimi farkettim. yine de geçirdiğimiz 2 yıldan dolayı aramızda güzel bir arkadaşlık vardı. bana yaptıklarından dolayıda hiç nefret duymadım bu yüzden arada konuşurduk. bazen ben yazardım bazen de o. dertleşirdik arada sırada.
    bir yıl sonra ilk kez birisinden hoşlandım. onu sevdikten sonra kimseye bir şey hissedemeyeceğimi sanardım. öyle değilmiş meğersem. öyle çok hoşlandım ki hatta eskisini aratmadı, eskisinden daha iyi oldu. oda beni çok sevdi. ilişkiye başladığımızda sanki yıllarca birlikteymişiz gibi hissettik, birbirimizi tamamladık.

    aylar su gibi geçti. eski sevgilim bir kez bile aklıma gelmedi. 3 yıldır gittiğim yerlerden duyduğum kokulardan bile aklıma gelen çocuğu tamamen unutuverdim. eskiden bana yaptıklarını hatırladım nefret ettim. şimdi bana değer veren çocuğa bakıyorum bide onun yaptıklarına. içten içe kızıyorum, onun için harcadığım zamana acıyorum.

    birkaç ay önce bana tekrar yazmaya başladı. normal konuştuk iki arkadaş gibi. daha sonra yazmaları artmaya başladı. garipti. sevgilim olduğunu da biliyordu ama sebep arıyordu sanki yazmak için. ara sıra konuşmalarda ayrılmam gerektiğiyle ilgili şakalar yapıyordu, ben tersliyordum. boş boş muhabbetler açmaya başladı. bir yandan takmak istemiyorum ama bir yandan da yazması egomu tatmin ediyordu. bir gün yakın arkadaşımın yanındayken mesaj attı. arkadaşım baya şaşırdı kimseye anlatmamıştım. bu çocuk bu şekilde yazmaya devam ederse aklım ona kayar, ilişkim bozulur diye aldı telefonu engelledi ve numarasını sildi. o numarayı silerken içimden bir şeyler koptu sanki. ilk sevdiğim çocuk. 2 yılımı verdiğim çocuk. ilk öpüştüğüm çocuk. her şey gözümün önünden geçti, silindi gitti. üzüldüm biraz. neden üzüldüğümü de bilmiyorum. aradan 3 ay geçti. bana smsler atmaya başladı. tanıdım numarasını. cevap vermedim.

    hayat onun bana yaptıklarının intikamını aldı bu şekilde. karma denen olay gerçekmiş. ona ne yaptıysam döndü dolaştı aynılarını bana yaptı. bu dünyada her şey döner dolaşır bizi bulur. ben ektiğim sevgiyi biçtim. oda beni incittiği gibi incindi. 3 yılda da olsa herkes ettiğini buldu.
  2. "sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki;
    yine gelsen yine severim seni"

    c. süreya
  3. şöyle bir düşündüğümde eğer gelecekteki bir resimde aynı karede birlikte göremiyorsanız kendinizi eski olması en iyisi dediğim.
  4. sorun çoğunlukla sevgilinizin eski sevgilisinden kaynaklanır. çünkü birine gerçekten değer verdiğinizi hissettirdiginizde, bir önceki ilişkisinin acısını sizden çıkarmaya başlıyor.
  5. binlerce cümle on binlerce kelime hepsi tek bir kelime ile son buluyor. aldığın tüm nefeslerin ardından bir gün yeni nefese gücünün yetmemesi gibi. ürkek ve çekingen başlayan tanışma merasimi , hobilerini, sevdiği yemekleri , tatlıları , nefret ettiği sebzeleri tek tek öğrenmek belki de sırf o sevmiyor diye bazı tatlardan vazgeçmek , damak tatlarını bir yapmak o kadar haz veriyor ki insana bir gün biteceği aklına bile gelmiyor .



    ardından ortak nokta bulmalar başlıyor sevdiği şarkıyı sevme , dinlediği grubu dinleme ,dinlediği türlerden nefret etsen de zamanla tek dinlediğin türler olması ,okuduğu kitabı bilmesen bile hemen en yakın kitapçıdan temin edip okuma, bilmediğin yazarları sırf o seviyor diye okumak ama hiç aklına gelmiyor ki bir gün tüm bu kitabı küfürle anacağın şarkılarda gözlerinin dolacağını.



    buluşmaların ardı arkası kesilmiyor başka yerlerde başka mekanlara ruh veriyor anılarınız. tarihin lügatına gülüşlerinizi ekliyorsunuz. hatır için içtiğin türk kahvesi , çekirdeği gibi acı bir tat bırakacak ağzında bilemiyorsun ki. 40 yılın hatır değil de kahır olacağını nerden bileceksin ki.



    tüm bunları yaparken sevmek geliyor akıllara kendini hiç sayarcasına ona çok olmayı istemek. ödün verip sevgi beklemek . bekleyip solmak. bir çiçeğin susuz yaşayacağına inanmak gibi. o olmak gizliden gizliye onun gibi düşünüp onun gibi öksürmek onun gibi çatal bıçak kullanmak. onsuz kalacağını hiç düşünmemek nerden bilebilir ki insan kaybetmenin sadece korku olmadığını.



    ve tüm bunların sonunda gidecek uğruna kendini harcadığın kişi. kalansa sensiz bir o. onlaştığın bir yalnızlık. elde bir hiç , hayata öksüz gelmiş bir piç gibi. otogarda insanları seyreden , kimsenin uğurlamadığı tekli koltuğun sahibi gibi. 0 gibi değil 1 gibi hiç . yalnızlığının gölgen olduğu sevginse yalnızlığına hiç değmeyen ama herkese eşit yağan bir yağmur olduğunu öğrendiğin andasın.en umursamaz en mutsuz en yalnız yani en korkusuz anındasın. şimdi bütün bu ana , bütün bu olumsuzluklara tıpkı sana yapılan gibi hoşça kal de. sevgin gibi beslediğin büyüttüğün ve seni ortada bırakan o pis his gibi tüm yalnızlığını gölgene göm. üzerine atacağın toprak umut ışığın olsun. objektifi objektif olmayan insanın gidişi hayır olur. hoşça kal...
    arkhe
  6. sıcak bira ve bamyadan sonra bir insanın başına gelebilecek en kötü şey..!
  7. yenisinden ne istemediğini öğretmiştir.
  8. adı üzerinde eski sevgili, eski giymediğin tshirt gibi ama onu tshirt gibi yatarken kullanayım diyemiyorsun, başkaları giyiyor. canını ne kadar yakarsa yaksın, ki canıma okumuşluğu vardır, yıllar geçtikten sonra bir anı olarak yer tutmalı hayatında. çünkü nasıl yaşadığın diğer tecrübeler seni sen yapan şeyler ise, eski sevgili de seni şekillendiren en önemli şeylerden biri. bu hayatıma giren herkse teşekkürler, çok şey kattınız geyiği değil. ama geçmişimdeki kadınlar hep bir şey öğretmiştir bana, hayat görüşü olarak, en basitinden bir kitap. özünde onlar sayesinde aşık olmanın ne olduğunu öğrendim. o duyguyu yaşayamayanlardan değilim şükür, şu an ona sahip olamasam da. yani eski sevgili hep bir acı kahve tadındadır, onun da kırk yıl hatırı vardır. insan olarak önce seversin onu çünkü kadınlığı sonradan gelir.
  9. ayrıldıktan sonra geçen gün ilk defa gördüm kendisini. yanında yeni sevgilisi vardı. ister istemez içimde burukluk oluştu. adım adım bize yaklaşıyorlar önümüzden geçip gidecekler. onunda içi burulsun istedim. olur ya belki kıskanır diye sağıma baktım soluma baktım masada 5 erkek oturuyorduk. son derece savunmasız bir anda karşıma çıkmıştı^:hehe^ sonrasında klasik boşver abi zaten çocuk çok tipsizdi muabbetlerini yaparken içmeye gidelim dedik. yolda bir erkek daha katıldı bize. günü 6 erkek artı geçmeyen buruklukla sonlandırdık.