1. kalan eşyadan ziyade ona yılbaşında klasik bir kırmızı iç çamaşırı almıştım. o da bana almıştı hala giyerim sağlammış 3 seneyi geçti hala giyiyorum.
  2. 2012 sonbaharı, orak çekiçli bir pasta yapmış bana. vay amk dedim görünce. yanında da bir kutu var böyle kurdeleli bir şey. ulan bi açtım küçük küçük kağıtlar var. na tarih bugün onun doğum günü o kadar şey yaşanmış onları okuyom;

    "ben ne kadar öbür çiçekleri denesem/senin ki gül oluyor aralarında"

    "hangi şarkıyı duysam sanki bizim için söylenmiş"

    "sevda bir ateş buldu sende,eğilip öptü seni,artık kimse denizi bilmiyor"

    ve niceleri, oğlum yemin ederim hayatımda böyle koyan bi hediye olmamıştı la. o kadar edebiyatla ilgilenir o kadar okurdu ki hocalara kök söktürürdü. ama yazmazdı hiç bi zaman, olmadı böyle bir isteği,ayıp olur abilere/ablalara derdi. ben hala düşünürüm benden adam olmaz der düşünürüm nasıl ya nasıl amk ! ? vay arkadaş bana en güzel hediyeymiş ya.

    ha bu arada 7 yıl oldu la 7 yıldır saklıyorum onları. hayır yazıları değil,şiirleri değil,ona olan duygularımı saklıyom. hep saklıcam. bu da benim hayata hediyem olsun. tüm samimiyetsizliklerin üzerine olsun. bize samimiyet öğretildi.
  3. sms üzerinden şöyle bir diyalog yaşanmasına sebep olur:

    -pazartesi sende kalan eşyalarımı getirir misin?
    +neyin peşindesin?!
    -gömleğimin.

    not: materyalist değilim. valla. gömlek güzeldi.
  4. bir sonbahar akşamıydı, dört tarafı da camlarla çevrili olan dershanede sohbet ediyor, deliler gibi eğleniyorduk. hava o kadar soğuk değildi ancak yağmur yağacağını tahmin ettiğim için üzerime hırka almıştım, o ise sadece bir kazak giyip gelmişti. hoş bir kazaktı. tahmin ettiğim gibi de oldu, o, arkadaşlarıyla erken çıkıp halletmesi gereken işleri halledecekti ve dışarıda yağmur yağıyordu, bingo! hırkamı elbette ona verdim geri almak şartıyla. ancak alamadım, aradan üç buçuk sene geçti, geçen ay, kalabalık bir caddenin kaldırımında yürürken karşıda ona rastladım, üzerinde hırkam vardı.

    o gün, bir kez daha onu ve neleri kaybettiğimi daha iyi anladım.
  5. Valla hepsi helal olsun umrumda değil. duman
  6. dört kitaplık serinin ikinci kitabı kendisinde kaldı. kendisine okuma alışkanlığı kazandırdığım için pek üzülmemiştim. o kitaba ne oldu diye merak etmiyorum değil.
  7. gidip de kendisinden eşyalarımı almaya cesaret edemediğim için hatırladığım kadarıyla bir keman, eşofmanlar ve tişörtlerim.

    bir de sanırım iç çamaşırlarım ama tam hatırlamıyorum onlar var mıydı...
  8. ayrılınca geri isteme klişesine nesne olacak eşyalardır.
  9. şu sahneyi akla getirmiştir. ^::)^
  10. bir dolap dolusu kıyafet , akustik gitar , yarım defter pul koleksiyonu , 2 adet 1966 the beatles plağının teki , 1 adet yumuşak yastık , 1 adet saksı bitkisi , shot bardak koleksiyonu (24 parça) , sayısız tel toka ve 17 siyah lastik toka , mor pufuduk terlik , el örgüsü kazak ve el örgüsü battaniye , bir eczane açmaya yetecek miktarda ilaç , 1 adet zippo...
    bu liste uzar gider. buraya kadar okuduktan sonra hala kalan neler var diye merak eden arkadaşlar için uzun açıklamayı mesaj olarak atabilirim.

    ek olarak : ruh ve akıl sağlığım da kendisindedir , mevcut durumuma bakılacak olursa da bozulmuştur.