• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
eski ustalar - thomas bernhard
"insanlık devasa bir devlettir, ondan, eğer doğruyu söyleyecek olursak, her uyandığımızda midemiz bulanır. her insan gibi ben de uyandığımda midemi bulandıran bir devlette yaşıyorum. bizdeki öğretmenler insanlara devleti öğretirler ve devletin tüm korkunçluğunu ve ürkütücülüğünü ve devletin tüm yalancılığını, bir tek tüm bu korkunçluğun ve ürkütücülüğün ve yalancılığın devletin kendisi olduğunu öğretmezler."
"ana babama en ufak bir saygı duymak zorunda değilim, onlar en ufak bir saygıyı hak etmiyorlar, dedi. bana karşı iki suç işlediler, iki ağır suç, dedi, beni yaptılar ve bana baskı yaptılar, beni bana sormadan yaptılar ve beni yapıp dünyaya fırlattıktan sonra bana baskı yaptılar, beni yapma suçunu ve baskı altına alma suçunu işlediler. ve beni ana babanın yapacağı en büyük dikkatsizlikle karanlık çocukluk deliğine ittiler."
gazetelerin çıkarcı tutumları, rezil viyana tuvaletleri, yaşam engelleyici öğretmenler, sanat katili sanat tarihçileri, politikacılardan daha yalancı ve insafsız sanatçılar, kitsch kafalı heidegger...
thomas bernhard eski ustalar'ı karşı olmanın doruğundan bildiriyor.


  1. '' ..biz insanın düşünebileceği en iğrenç hükümete sahibiz, en sahtekarına, en kötüsüne, en hainine ve aynı zamanda en budalasına, diyoruz ve düşündüğümüz doğru da ve bunu her an söylüyoruz da, dedi reger, ama biz bu alçak, sahtekar ve kötü ve yalancı ve budala ülkeden dışarıya baktığımızda, öteki ülkelerin de aynı biçimde yalancı ve sahtekar ve kısaca aynı biçimde aşağılık olduğunu görüyoruz, dedi reger. ama bu diğer ülkeler bizi o kadar ilgilendirmiyor, dedi reger, yalnız bizim ülkemiz bizi ilgilendiriyor ve bu yüzden her gün kafamıza öylesine vuruyor ki bu, arada çoktan gerçekten baygın olarak, hükümetin hain ve budala ve sahtekar ve yalancı ve üstelik de akıl almaz biçimde aptal olduğu bir ülkede varlığımızı sürdürmek zorunda kalıyoruz. düşündüğümüz zaman her gün, sahtekar ve yalancı ve hain bir hükümet tarafından yönetildiğimizi hissediyoruz, dedi reger, ve bunu hiçbir biçimde değiştiremeyeceğimizi düşünüyoruz, en korkunç olanı da bu, bunu hiçbir biçimde değiştiremeyeceğimiz, hem de bu hükümetin her geçen gün daha da yalancı ve sahtekar ve hain ve alçak oluşunu baygın durumda seyretmek zorunda oluşumuz, yani bu hükümetin gittikçe daha beter ve gittikçe daha çekilmez oluşunu üç aşağı beş yukarı sürekli bir şaşkınlık durumu içinde seyretmek zorunda oluşumuz. ama yalnız hükümet değil yalancı ve sahtekar ve hain ve alçak olan, parlamento da öyle, dedi reger, ve bazen bana öyle geliyor ki parlamento hükümetten daha da sahtekar ve yalancı ve nihayet bu ülkedeki hukuk ve bu ülkedeki basın ve nihayet bu ülkedeki kültür ve nihayet bu ülkedeki her şey ne kadar yalancı ve hain; bu ülkede onlarca yıldır yalnızca yalancılık ve sahtekarlık hakim ve hainlik ve alçaklık, dedi reger. gerçekten de bu ülke artık kesinlikle dibe vurdu, dedi reger ve yakında anlamından ve amacından ve aklından vazgeçecek. ve her yanda şu demokrasi gevezeliği! sokağa çıkıyorsunuz, dedi ve durmadan gözlerinizi ve kulaklarınızı ve burnunuzu kapatmanız gerekecek, sonunda bütünüyle toplumsal bir tehlikeye dönüşen bu devlette hayatta kalabilmeniz için, dedi reger. her gün gözlerinize inanamıyorsunuz, dedi, her gün bu mahvolmuş ülkenin ve bu rüşvetçi devletin ve bu budalalaştırılmış halkın çöküşüne giderek artan bir şaşkınlıkla tanıklık ediyorsunuz... ''

    eski ustalar, thomas bernhard, çev. sezer duru, sf.105-106, yky