1. bu akşam sardığım toplum değerimiz mevlana'nın eseri. mevlana'nın homoseksüel olduğuna inanmamı sağlayan eserdir. 9. ve 12. beyitlere bakınca zaten anlaşılacaktır.

    duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
    başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

    sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
    hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

    çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
    çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

    ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
    bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

    ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
    sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

    sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
    ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

    bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
    gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

    aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
    aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

    ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
    bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

    şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
    o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

    bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
    huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

    harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

    isyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme
  2. ''mevlanın homoseksüel olduğu'' gibi bir kavramın kesinlikle çıkartılamayacağına inandığım mevlana şiiri.
    --------------------------------------
    ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
    bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.
    (şemse şöyle sesleniyor :ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi
    insan olarak cennete ve ya cehenneme girmek şüphesiz seçimlerimizle ilgilidir.yani bu seçim elimizdedir.şems de bir insan.
    diyor ki :bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme
    biz cennete girsek dahi senin gibi bir dostun eksikliği orayı bizim için cehennem yapar diyor.geçenlerde arkadaşla konuşuyoruz '' cennette trafik kazasında ölen dostumu görebilecek miyim?'' diyor.cennette olsa dahi ruh kendine dost edindiği diğer ruhlarla birlikte olmak istiyor.)
    ----------------------------------------------------------
    harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
    (yüce allah yarattıklarını o kadar güzel sanatlarla süslemiş ki ; yaratılan her şey ( haram dahil ) o güzelliklerden nasiplenmiş.
    diyor ki :harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
    ruhunun güzelliğine hayran , sürekli ona bakıyor.''harama bulaşan gözüm '' diyerek çok mütevazi bir tavır takınmış '' hatalıyım'' diyor . böyle hatalı bir ruh belki de senin gibi yüce bir ruha bakmaması gerek , ama bakıyorum ( güzelliğinin hırsızı )
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
    yukarıda diyor ki : ''çalma bizi, bizden bizi'' hırsızlık ediyorsun . )
    (not :hatam varsa affediniz , yanlışımı düzeltmede yardım ediniz sevgili youserlar )
    dlg
  3. mevlana'nın bundan 800 yıl önce dillendirdiği (no pun intented) derin ve müthiş şiir.

    öncelikle, minareyi çalan kılıfını hazırlar. mevlana, 1 sayfalık bir kitap yazmış olsa, içindeki tek sayfada da "ben homoseksüelim" yazmış olsa, yine çıkıp reddedeceksiniz, inkar etmeyin boşuna. ha gelir yok tasavvuftu, yok aşktı, yok "biz onların düşüncelerine ulaşamayız başka bir şey kastetmiştir" falan tarzı iğrenç, mantıktan uzak ve gereksiz savunmalarla yaparsınız ya da yapmazsınız orası size kalmış.

    şimdi hepimiz bu adamın müslüman olduğu konusunda hemfikiriz diye düşünüyorum.
    bu adam aynı zamanda bir din alimi olup, bırakın dönemini şu anda bile din bilimleri camiasında çok yüksek mertebelerde olan bir adam.
    müslüman adamın ise benim bildiğim kadarıyla bırakın homoseksüelliği, zinaya karışması dahi büyük suçtur.
    etme şiirini de şems için yazdığı konusunda hemfikirsek başlayalım.

    duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
    başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

    -burada sıkıntı yok. 2015 şartlarında bunu bir erkeğe söylersen direk "gay misin olum ne saçmalıyon?" diye soru gelir, ama bence problem yok.

    sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
    hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

    -yine problem yok, eleman belli gitmiş, bu da tek kalmış hayıflanıyor. (hani allah sevgisi yetiyordu?)

    çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
    çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

    -başlıyoruz, nazar etmek göze almak, göz atmak, bakmak şeklinde kullanılmış bence. kıskançlık var belli. yine de problem görmüyorum ama duygusal durumlar ortaya çıkıyor. mevlana belli ki bizi de şems'i de ısıtıyor gelecek sözler için.

    ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
    bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

    -aşırı hayranlık başlıyor buralarda.

    ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
    sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

    -hah geldiiik. tam bir allah dostu. tam bir müslüman. ermiş ermiş. gardaş sen bir insana, nasıl makamı var ve yokun üzerinde yakıştırması yaparsın? sen başka bir insana nasıl allah'a mahsus özelliklerden birini yakıştırırsın? senin sıfatındaki bir adam böyle bir yakıştırmayı yapacak gücü, korkusuzluğu nereden buluyor? nereden bulacak, aşktan buluyor. insan aşık olmasa böyle salakça şeyler dile getirmez. allah inancı varsa tabii. ben gelecek antitezleri önceden kestiriyorum. "o öyle demek istemedi, dostunu!!! o kadar seviyor ki varlığı da yokluğu da onun duygularını değiştirmiyor, içinde yaşıyor vs." örnekler çoğaltılabilir ama kirletmeyelim.

    sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
    ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

    -mevlana bir öncekinde yaptığı sıçışın farkına varıyor ama o devirde kağıt pahalı, en baştan yazmaya kalksan ayrı dert. zaten konya'da dışarı çıkacak yüzü yok ki çarşıdan kağıt alsın gelsin. burada vites düşürüyor.

    bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
    gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

    -dudağımız kurur... hmm. insanın aklına kötü kötü şeyler geliyor. şems varken ıslak olan dudak neden kuruyor? ya da diyelim dudak kuru olan bir şey, şems gelince ıslanmasına sebep ne olabilir? burada düşünmeyi size bırakıyorum. hayal gücünüzle çok değişik şeyler resmedebilirsiniz :)

    aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
    aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

    -anlamadım burasını mevlana 215 iq olduğundan benim beynim yetmedi, ama sanırım şems konya'da yaşanan dedikodulardan sonra şam'a topukladığı için böyle yazmış. başa çıkamadın falan filan.

    ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
    bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

    -hay maşşallllllah. şirke bak lan. ben hayatımda böyle şirk görmedim. allah kitap peygamber yalan oldu, şems olsun bana yeter. noldu la dünya nimetleri faydasız, kefenin cebi yok felsefesine? hep yalan oldu. yalnız şems'i tebrik etmek lazım nası bir kanca taktıysa..

    şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
    o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

    -şimdi zaman zaman insan sevgilisiyle konuşurken sevgilisinin bazı vücut parçalarına benzetmeler yapabilir. burada da mevlana açık açık teşbih-i beliğ yapmış. tabi neyin şekerlik olduğunu düşünmek size kalmış. zehiri artık şekerliğin içindekiler mi yoksa günah olarak mı düşünürsünüz bilemem.

    bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
    huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

    -sırf boşluk dolsun diye yazılmış saçma sapan bir pasaj.

    harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

    -vuhuu. itiraflar geliyor. gardaş sen haramı falan düşünme bu saatten sonra. şirke girdin, cennet cehennem dedin, varlık yokluk dedin sen haramı daha niye düşünüyon? güzelsin ama senin güzelliğin bana haram diyor. niye? çünkü erkek. kadın olsa mevlana onla evlenir gene helal yapar sıkıntı yok. sonra bakıyoruz hırsızlığa değen diyor şems'e. gardaş şems hırsızlığa değer mi değmez mi onu öteki tarafta sorarlar sana raad ol.

    isyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme

    -artık diyor gel, konuşarak olmuyor. bu parçanın ne anlama geldiğini en iyi uzakta sevgilisi olan bilir. yorumu size bırakıyorum.

    yine gelelim "siz tasavvuftan anlamıyorsunuz meselesine. kardeşim bu şiirin tasavvufla falan alakası yok. adam açık açık yazmış, adamın amacı zaten sizin gibi beyinsizleri tasavvuf düşüncesiyle oyalarken malı götürmek. adam çok zeki diyorsunuz, çok zeki tabii. adam kendisiyle o kadar zıt bir şiir yazıyor ki, bir sürü hayran, mevlana'yı peygamber makamına koymuş koyunlar bunu ona konduramayıp tam tersi şekilde yorumluyor, böylece zıt olan şey doğru oluyor. buna zeka demeyeceksin de neye zeka diyeceksin?