1. kültür merkezciliği.
    bir kişinin, gurubun, topluluğun vs. kendi etnik kültür özelliklerini yüceltmesi, geçmişten gelerek oluşturduğu kültürel değerleri merkeze koyarak diğer etnik kültürleri kendi kültürüne uygunluk açısından değerlendirmesi.
    yani kendi kültürel yasaları ile başka bir toplumun kültürel değerlerine ölçüt belirlemesi.

    örneğin; türk insanının, veya müslümanların, ya da almanların, ya da neyse işte, hinduları ineğe taptığı için eleştirmesi.
    türklerin yanaktan öpüştüğü için rusları hor görmesi.
    fransızların, türklerin bayramlarda el öpmelerini yadırgaması gibi şeyler.
  2. ya da etnosentrizm; kişinin kendini dev aynasında görmesidir.

    etnik merkezcilik.

    ah şu sonradan giydirilen kılıflar yok mu (din, dil, ırk, kültür) yeryüzünde ne savaş olmuşsa bu dandik kılıflar yüzünden olmuştur.

    yalan mı?!
  3. bazı konularda zararsız olsa da çoğu zaman şiddete evrilen, evrensel düzeyde tanınması gereken bir suçtur.
  4. aynı zamanda uluslarası firmalarda her bölge için ana ülkeden yönetici bulunması durumu.

    misal abd çıkışlı bir firmanın türkiye şubesinde amerikalı yönetici kullanması gibi
  5. kıçını bile oynatmadan edindiği değerlerce kendini tabir caizse bir shit sananların bulunduğu ruh halir.

    adam türkiye'de veya herhangi bir coğrafyada doğmuş övünüyor,
    müslüman olduğu için övünebiliyor,
    sarışın, esmer veya mavi gözlü olduğu için övünebiliyor,
    galatasaray, fenerli olduğu için övünebiliyor.

    hiç birisi de edindiği bir mertebe değil fakat farkında değil.
    dişle tırnakla birşey yaparsın o zaman övün.
    fakat sen daire çizmişsin ortasına geçmişsin zılgıt çekerek ben bilirim ben bilirim.