• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.50)
eve dönmenin yolları - alejandro zambra
"bir keresinde kayboldum. altı ya da yedi yaşındaydım. aklım başka yere gitmişti, birden annemle babamı kaybettim. korktum ama sonra yolumu buldum ve eve onlardan önce vardım ümitsizlik içinde beni arıyorlardı. ama bence o akşamüstü esas onlar kaybolmuştu. çünkü ben eve dönmeyi biliyordum ama onlar bilmiyordu."

2010 yılında granta'nın ispanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasında gösterdiği şilili genç yazar alejandro zambra, üçüncü romanı eve dönmenin yolları'nda belleğimizdeki lekeleri kazırken geçmiş ve şimdiki zaman arasında bocalayan insana kendine dönüş yolunu gösteriyor.

eve dönmenin yolları'ndaki yazar adayı anlatıcı tek başına yaşıyor, bolca sigara içiyor, kadınlarla birlikte oluyor, romanını yazmaya çalışıyor. bu sırada da geçmişin izini sürüyor.
anlatıcıyla birlikte okur da pinochet diktatörlüğünde yaşanan zor zamanlara, büyük 1985 depreminin acı kayıplarına, çocukluk aşklarına, hayal kırıklıklarına dönüyor.


  1. tanıdık birilerine benzetme ihtiyacı duyarsam; barış bıçakçı naifliğinde, o "usul usul edebiyat" tadında diyebilirim.

    çocukluğun, depremin, diktatörlüğün izleri... bunları odağa almadan, kıyısında yaşamış insanların çocukluk hikayesinden okumak bence daha etkileyici. basit insanların hayatında bir diktatörün ayak sesleri; oldukça vurucu.

    okuduğum ilk zambra kitabıydı ve diğerlerini okumak için de iştahla bekliyorum açıkçası. o hafifliği- naifliği çok sevdim, çocukluk anıları ve güncel yaşamı arasında gidip gelip bocalayan insanın ruh halini, kafasından geçenleri basit ancak etkili cümlelerle çok güzel anlatmış sanırım beni en çok etkileyen de bu oldu.

    bazı kitaplar vardır, kitapla değil yazarla aranızda bağ kurarsınız: işte beni anlayan bir insan! işte hislerimi kelimelerle ifade etme şansını yakalamış biri!

    sanırım zambra için böyle düşünüyorum...

    "o zamanlar ölüm benim gibi çocuklar için görünmezdi, çıkıyorduk, o büyülü geçitlerde korkusuzca koşturuyorduk, tarihten muaftık. deprem gecesi her şeyin tepetaklak olabileceğini ilk kez düşündüğüm geceydi. şimdi bunun farkında olmanın iyi olduğunu düşünüyorum. her an bunu hatırlamanın gerekli olduğunu."