1. almitra sözü aldı ve sordu:
    — peki üstad; evlilik nedir?
    cevap şöyle geldi:
    — yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız,
    ölümün ak kanatları günlerinizi bölene dek birlikte olacaksınız,
    tanrı'nın suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikte olacaksınız,
    ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun,
    ve tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,
    birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın,
    bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun sevgi
    birbirinizin kadehini onunla doldurun ama aynı kadehe eğilip içmeyin,
    ekmeğinizi bölüşün, ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın,
    şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin de birer yalnız olduğunu unutmayın,
    çünkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır,
    yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın,
    çünkü ancak hayat'ın elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
    hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
    çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,
    çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez....

    (bkz: ermiş - halil cibran)
  2. erkek evlenme teklifi ederken kadının önünde diz çöker. gözden kaçırılmaması gereken bir detay.

    ama bu olay batı geleneği midir yoksa doğuda da böyle bir gelenek var mıdır, bilmiyorum?

    araştırılası...

    evlenince birini daha kaybettik diye geyik yaparlar ya erkekler. aslında diz çökme bu geyiğin kökenini açıklamak için bir ışık tutabilir. diz çökmek nedir? kabullenmektir, boyun eğmektir. iradeyi kadına vermektir.

    bu bakımdan evliliğin erkeği evcilleştirdiği düşünülebilir.

    edit:

    ruh ve beden ikiliğinden gidecek olursak ruh kadını, beden erkeği temsil eder. evlilik de bu ikiliğin yönetilirken iş bölümü yapılması manasına gelebilir.

    önerme:

    erkek evlendiğinde aklından, kadın evlendiğinde bedeninden vazgeçer.
  3. pata küte evlenmeye karar verilmez. ama bu evlilikten kaçmak demek de değil. mesela ben ilk fırsatta evleneceğim. hiç arkadaşım yok çünkü.
  4. aradan çıksın derken araya giren müessese
  5. ölüm ile birlikte türçedeki en ciddi kelime. ve bir evlilikte en zor eşik karşı cinsi bulmaktır gerisi kolay, korkutan kısım da bu zaten.
  6. sevgiliniz ile bir tiyatro oyununda tanıştıysanız
    bir bakışta aşık olduysanız
    bana bir daha öyle bakmadın diye defalarca fırça yediyseniz
    ona şiirler okuduysanız
    ona şiirler yazdıysanız
    beraber büyüdüyseniz
    ona yine aynı tiyatroda evlenme teklif ettiyseniz
    tekliften sonra aynı salonda bir tiyatro oyunu daha izlediyseniz

    artık huzur içinde yapmanız gereken eylem
    yalan
  7. evlilik iki kişilik yalnızlıktır. ( peyami safa )
    iki tarafa da mutluluk getiren evlilikler azdır ama vardır. hayatta bazan bunun örneklerine rastlarız. ( cengiz aytmatov)
  8. benim için uzaklarda olan bir eylem.

    ulan yüzüme bakınca ben daha çocuğum diyorum ''bu tipe kim kocam der ki'' demekten kendimi alamıyorum. zaten kafa olarak da hazır hissetmiyorum, ama bir gün karşıma muhabbeti ve kendisi güzel bir kadın çıkarsa '' herif mutfaktan tıkırtılar geliyor'' diyenim olur musun ? diyeceğim. ne yapayım ben romantik evlilik teklifi yapamam ama bu kafa ile güzel ironi yaparım.
  9. bir kadınla bir erkeğin resmi olarak birlikteliğini ilan etme durumu.
    son yıllarda boşanmaların artması nedeniyle önemi daha da artan kurum. peki evliliğin bitmesi ya da bitmemesinde hangi etkenler rol oynuyor?

    evlilik danışmanına başvuran kişilere yapılan 3 dakikalık bir tartışma senaryosu veriliyor. bu senaryo sonucunda çiftlerin boşanıp boşanmayacağına dair tahminde bulunuyor. ve tahmin %90 doğru sonuç veriyor.
    bu kadar yüksek tahmin yüzdesinin sebebi ne peki?
    aile terapistleri bu tartışma esnasında şuna bakıyorlar; çiftler birbiriyle tartışırken kişiliğe hakarette bulunuyorlar mı, aşağılayıcı ifadeler kullanıyor mu?
    işte püf nokta burada. karşı tarafı rencide edici sözler, davranışlar var mı yok mu?
    boşanmayı getiren en büyük etken bu.

    ayrıca kişisel görüşüm, bundan daha önemli olan nokta çiftlerin 'devam etme niyeti' dir. eğer farklı sebeplerle kişilerden biri devam etmek istemiyorsa karşı tarafın ne yaptığının çok da önemi yok.
  10. karı-kocalar, karı ve kocaları, koca ve karıları, karı gibi kocalar, koca gibi karılar. tanrı, bu deneyimleri size yaşatacaktır. sıfatını şaşırmassan güzel bir kurum.

    yok eğer ben bu kafada değilim dersen hobi olarak yine bekâr kalabilirsin.