1. hayvanlığa kılıf aramaktır.
  2. dünyada ulkelere göre doğurganlık listesine baktığımızda gelişmiş ülkelerin düşük, nerede adını dahi bilmediğimiz ülke varsa onlarınkinin yüksek olduğunu görüyoruz. bu tesadüf olamaz heralde. bu durumda nüfusu arttırmak için çok eşliliği savunan kişi ancak afrikadaki bilmem ne kabile devleti vatandaşı zihniyetindeki, yamyamdan hallice kişilerdir.

    ayrıca dünya nüfusunun 1/3 ünün aç olduğu bir devirde nüfusu arttırmak daha fazla sefalet ve daha fazla dramdan başka bir işe yaramaz.

    nüfusu arttırmak evrime nasıl bir katkı sağlayacak; insanları net. geo wild belgesellerindeki gibi davranmasını mı bekliyorsun. güçsüzler ölsün, digerleri yaşasin mantığı insanlığı geliştirmez. bakın steve jobs, bill gates, isaac newtoon, einstaine vs. gibi gunlum hayatta kullndiğımız bir çok şeyi bulan, yaratan insanlar fiziksel olarak çok mu güçlü? sizin bahsettiğiniz gibi bir ortamda hayatta kalabilirler miydi.

    ayrıca fiziksel gücün onemli olduğu ortaçağda dahil ondan öncesine kadar olan süreçte insanlık çok ilerlememiş. ne zaman demokrasi ortaya çıkmış, herkese eşit adil yaşam hakkı, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı verilmiş insanlık çağ atlamış. elde kılıç savaşların olduğu çağlarda asırlarca yerinde saymış...
  3. evrimsel psikiyatrinin açmazlarından birisi de survival of the fittest'ın insanın cinsel davranışına uyarlanışı noktasındadır. o kadar ki güçlü erkeğin istediği kadını seçip zorla da olsa soyunu devam ettirecek aksiyonu gerçekleştirmesi sığ bir bakışla evrimin gereğidir. daha da ilginci stres altında katekolamin artışının yumurtanın döllenme ihtimalini arttırdığı gerçeğidir, tecavüz vakalarında gebelik ihtimali artar yani.

    öyleyse hem en güçlüye üreme şansı verdiği için hem de yumurtanın döllenme ihtimalini arttırdığı için ideal çoğalma yolu tecavüzdür diyelim mi? böyle bir saçmalık mümkün mü?

    o zaman soru şu: evrim her zaman doğruyu mu söylemektedir? evrimin ilkeleri modern insanın tüm yaşantısına hükmetmeli midir? insanlık suçu için çizgiyi nereden çekelim?

    tüm bunlar yüzünden geldiğimiz noktayı açıklaması için en güvenilir teori evrim de olsa aynı dini öğretiler gibi fanatiklerince sağa sola kıvrılabilen yapısından ötürü bazen en az dinler kadar dogmatik olabilir dayattıkları; belki evrimin değilse sosyal darwinizmin...

    lafın kısası, evrime göre erkeğin çok eşliliği diye bir şey yoktur, en fazla biz çekiştirmişizdir.
  4. hovardalığa bilimsel kılıf aramak.
  5. küçük bir not, erkeğin çok eşliliğine polijini denir. polijini bir poligami çeşididir ve çok eşli olma durumunun bir tek erkekle sınırlandırıldığı durumdur. polijini de kadınlar tek eşlidir, çok eşli olamaz.

    şahsi fikrim, yasal düzenlemelerle polijininin serbest bırakılması yönündedir. yeterince talep gören ve gücü olan erkekler hayatlarının en azından bir döneminde bunu yapıyor. polijiniye prensipte veya ilkesel olarak karşı olan kadınların bile çoğu hayatlarının en azından bir döneminde bir erkeğin hayatında ki birden fazla kadından biri oluyorlar. bu sadece karşılarına çıkan erkeğin onlara ne kadar cazip geldiği ile ilgili bir durum. kendilerine yeterince cazip ve çekici gelen bir erkeğin hayatında başka bir kadının olması onlara engel olmayacaktır. yani polijini bilimsel, sosyolojik bir gerçeklik.

    bu tip ilişkilerde mağdurlar genelde erkeğin hayatında ki kadınlar ve çocukları oluyor. yasal hale getirilmesi durumunda bu mağduriyetlerin ve sıkıntıların çok önemli bir kısmı ortadan kalkacaktır. yani polijini kadınlar içindir. yani defacto bir durumu dejure hale getirmekten başka bir şey olmayacak olan erkeğin çok eşliliğinin yasallaştırılması kadınlarımız içindir, kadınlarımızın yararına ve çıkarınadır.

    ayrıca yüzde 99'u müslüman olan ülkemizde polijini sosyal ve kültürel olarak sıkıntı yaratmaz. çünkü polijini'ye kuran-ı kerim'de herhangi bir soru işaretine yer bırakmayacak kadar açık bir şekilde ruhsat verilmiştir.

    bu ve benzer başlıklar polijini başlığı altında incelenebilir.