ezan



  1. müslümanları ibadete çağırma duyurusu.

    hoparlörün sesi sonuna kadar açarak okunur. kulak zarını delecek şekilde yüksek desibel eşliğinde ifa edilir. öyle ki iki kişi konuşurken ne söylendiğini anlayamazsınız.

    millet ısrarla "ezandan değil yüksek desibelden rahatsız oluyoruz" diyerek şikayet etse de, buna karşın ses daha da yükseltilir.
  2. attila ilhan'ın dizelerinde yer bulmuştur.

    "eğer bu şehirde bu bulvar olmasa
    sabah ezanında yağmur yağmasa
    şüphesiz bir delilik yapardım"
  3. islam dininde ibadete çağırma olayıdır. bazı okuyanlar gerçekten dayanılmaz olabiliyor. düzgün seçilmeli okuyan insan.
  4. günümüzde müslümanları namaza çağırmaktan çok müslümanlara inandıkladı dini, cennet-cehennemi, işlediği günahlara tövbe etmesi gerektiğini hatırlatma vazifesi görür. bu yüzden "artık herkesin saati, akıllı telefonu var ezana ne gerek var kaldırılsın" demek boşadır. ayrıca unutmamak gerekirki (bkz: ezan dinmez bayrak inmez)
  5. her okundugunda kendimi hasta hissediyorum, vucudumun her yeri pis pis iltihapliymis gibi garip bi hisse kapiliyorum, sevmiyorum duymak istemiyorum rahatlatmanin tam tersini yapiyor, camiden chopin falan calsalar dunya daha guzel bir yer olurdu kesinlikle.
  6. ilginç bir şekilde sevdiğim şey.
    ama şunu sevmiyorum.
    tam müzik açarsın ve ezan okunur.
    o ara arkadaşın biri ezan okunuyor kapat der ve tartışma başlar.
    gel de anlat şimdi o çocuğa.
    işte bunu sevmiyorum.