1. benzeri bir başlık var mı bilmiyorum.

    bu konuyu çok sorguladım. arkadaşlık farklı konu, birbirinizin hayatına derinlemesine girmeniz gerekmiyor, tolere etmesi daha kolay. fakat sevgililik, evlilik vb. durumlar ayrı konu gibi geldi hep.

    bir müslüman'a göre müslüman olmayan herkes cehennemde cayır cayır yanacak, hatta yanılmıyorsam bazısı sonsuza dek yanacak.
    bir hristiyan'a göre islam zırva bir din, inanılması yanlış, hatta bilmiyorum ama belki de şeytan işi.
    bir ateiste göre teist biri hayatını bir yalan etrafında döndürüyor.
    bir budiste göre üstteki kesimler aydınlanma peşinde koşmazsa nirvana'ya bu hayatlarında ulaşamayacak kadar toy ruhlar.

    bunlar en kibar anlatımı. bir de bunun "diğerinin öldürülmesi gerektiğini söyleyen bir dine inanıyor" versiyonu var ki, o daha iç karartıcı bir tablo. "nikah tutmaz" geyiklerine hiç girmiyorum.

    şöyle bir durumda, birinin başka inançtaki biriyle çocuk yapması, ortak hayat kurması başlı başına bir sorun. tarafların kendi inançlarında samimi olmamasını, onu kendi fikirlerine göre eğip bükmesini zorunlu kılıyor denebilir sanıyorum.
  2. inançları veya alışkanlıkları değiştirmeye gerek olacağını düşünmediğim durum.

    eğer iki insan da düşüncelere ve sevdiği insanın inançlarına saygılı ise hiçbir sorun çıkmayacaktır. ama taraflardan biri at kafalıysa ı ıh. olmaz.

    eğilip büküleceğin zamanlar dini ritüellerin olacağı zamanlardır. cenaze törenleri, bayramlar, dini kutlamalar. hiç yapmadığın şeyleri deneyimleyeceksin. bazıları için ilgi çekici olsa da kimilerini bu durumlardan pek hoşlanmaz. ama yine de sevdiğin insan için yapıyorsan; çoğu sorunu aşmış oluyorsun.

    "ben kiliseye girmem, girersem dinim sakatlanır." diyen bi cemaat abisi vardı zamanında, mesela o at kafasının müslüman biriyle de mutlu olabileceğini düşünmüyorum.

    önce biraz düşünce; sonra hoşgörü. her şeyi halleder.