1. bugün istanbul'un fethinin 564.yılını kocaeli bilmem ne stadyumu'nda kutlayacak tipleri görse orayı komple aleve vereceğinden emin olduğum, türk tarihinin en entelektüel kumandanı, müslüman roma imparatorudur.
  2. osmanoğulları hanedanından devlet-i aliyye'nin yedinci padişahıdır. devleti bir imparatorluk hâline getiren hükümdardır. (bkz: osmanlı devleti)

    sultan ıı. mehmed sanıyla tahta çıkmış, istanbul'un fethi'ne münhasıran "fatih" unvanını almıştır. aynı zamanda, feodal sistemi (derebeylik sistemi) ortadan kaldırarak başarılı bir merkeziyetçi devlet yapılanması kurması ve on asırlık doğu roma imparatorluğu'na son vererek, avrupa merkezli bir yeni çağın öncüsü olması bakımından, sahip olduğu unvan "açan, başlatan" anlamlarında tam manasıyla anlam kazanmıştır.

    osmanlı'da "kayser-i rum" (roma imparatoru) unvanı ile de anılmıştır. latin dünyasında kendisine (hristiyanlık dini için) deccal yakıştırması yapılmıştır. bu yakıştırma dışında latince kaynaklarda "turcarum imperator" ve "mahomedus ıı" ya da "mahomedes ıı" olarak ismi geçer.

    ilk olarak 1444 senesinde, babası sultan ıı. murad'ın rızası ile devletin başına geçmiş, ama 1446'da yönetimi tekrar babasına teslim etmiştir. 1451'de ıı. murad han'ın vefatı üzerine tekrar devletin başına geçmiştir.

    kendisi açısından dezavantajlı bir idarî süreci avanataja çevirecek hamleler gerçekleştirmeyi başarmıştır. özellikle, doğu roma imparatorluğu'nun merkezi konstantiniyye şehrinin çift sıra hâlindeki büyük surlarını aşmak için, kendi çağına göre yenilikçi bir askerî mühendislik ürünü olan büyük toplar döktürerek sonuca ulaşması bakımından feodal düzeni yerle bir ettiği ifade edilir. doğru bir tespittir, fakat yarımdır; ıı. mehmed han, derebeylik geleneğine en büyük darbeyi konstantiniyye'de kurduğu merkeziyetçi bir ali devlet yapılanması ile indirmiştir. zamanla, kanunnamelerle devletin idare, hukuk, vergi ve vakıf, has ve mirî arazi sistemlerini modernize etmiş ve geliştirmiştir. ordu teşkilâtlanmasında, kendisine avantaj sağlayacak önemli teknolojik gelişmelere öncülük ettiği kadar, askerî hiyerarşide kurduğu dengeli yapılanma açısından da dâhiyane bir otoriter düzene imza atmıştır. tımar sistemini ve devşirme sistemini modernize etmiş ve pekiştirmiştir. ayrıca, eğitim ve kültür alanında da öncü faaliyetleri vardır. yaptığı yeniliklerin ve koyduğu ilkelerin büyük bölümü tanzimat dönemi'ne dek yürürlükte kalmıştır.

    istanbul merkezli bir "türk-islâm imparatorluğu" inşa ederken, merkeze karadan ve denizden gelebilecek tehditlere karşı kalıcı önlemler almıştır. balkan yarımadasının çok büyük bir bölümünü devlet-i aliyye'ye kazandırmış, ege denizi'nde fetih harekâtları gerçekleştirmiştir. yine, karadeniz'in bir imparatorluk iç denizi olmasına yönelik fetih harekâtlarında bulunmuştur. doğu roma'nın mirasçısı olabilecek trabzon imparatorluğu'na son vermiş, orta ve doğu anadoluda da önemli zaferler kazanmıştır.

    hem şahsî hayatında, hem de idarî hayatında bilime, felsefeye, tarihe, mühendisliğe ve sanata büyük ilgi gösteren birisi olmuştur. türkçe, arapça, farsça, yunanca ve latince klasik eserleri ayırt etmeksizin okumaya ve kişisel gelişimine özen göstermiştir. otoriter, ileri görüşlü, rasyonel ve pragmatist bir insandır. aynı zamanda kendine güvenen, hatta egoist bir kişiliktir.

    istatistiklere göre, "osmanlı" denince ilk akla gelen şey fatih sultan mehmet'tir. osmanlı devleti'nin en önemli hükümdarı ve devlet adamıdır. sahip olduğu potansiyelleri azamî seviyede kullanmasını bilmiştir.

    kendisine birçok kez suikast girişiminde bulunulmuştur. 1481 yılında gerçekleştirdiği büyük bir sefer harekâtı sırasında kuvvetle muhtemel suikast sonucu vefat etmiştir.