1. marcus aurelius - kendime düşünceler kitabı stoa felsefesi için iyi bir başlangıç olabilir. kitabın en vurucu cümlelerinden biri de şudur; eğer bir dış etken sizi üzerse, duyduğunuz acı o şeyin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur. onu da her an ortadan kaldırma gücünüz vardır. bu sözü bütün derinliğiyle algıladım algılayalı hayatta hiç bir şey canımı haddinden fazla acıtmıyor.
  2. bryan magee'nin felsefenin öyküsü kitabı, külfetli bir ansiklopedi formatında olmasına rağmen birkaç oturuşta "bir sayfa daha" diye diye bitirebileceğiniz akıcılık ve çekicilikte bir çalışma. kapsamlı fikirlerin temel noktalarını sunar. öğrencisinin öğrencisi olduğum ahmet arslan'ın felsefe'ye giriş'i ise magee'nin temel noktalarına bir de detay noktaları ilave eder ve de bu noktaları birleştirmek adına son hamleyi çok isabetli bir şekilde yapmanızı sağlar, ki bu kitabın en güzel tarafı bu. içinde yazanları öğretmez, size onları öğrenmeyi öğretir. hamleyi yapmaz, sizi hamleyi kendi kendinize yapabileceğiniz bilinç seviyesine taşır. soru sormanın cevapları bulmaktan daha önemli olduğu belki de tek alan olan felsefe sınırlarından içeri girildiğinde işe yarayacak bir şey bu yetkinliğe ulaşmış olmak.

    her ne kadar gerçeklik, hayat, ya da gerçek hayat zaten felsefe üzerine kurulu olsa da "gerçek hayatta ne işimize yarayacak?" zihniyeti için de roger-pol droit'in 101 gündelik felsefe deneyimi birebirdir. düşünme ve sorgulama eylemi esnasında olup bitenlerin günlük hayata daha somut olarak yansıtılmış hallerini deneyimlemeye zemin hazırlar. bazı kuramlar, imgeler, duygular ve düşünceler görülebilir ya da dokunulabilir olmadan kavranamıyorlar ya da anlamlarını kaybediyorlar çünkü.