1. erkek iktidarına karşı mücadele boynumuzun borcudur. kimse iktidarından kolaylıkla feragat etmez herkesin malumudur. ne yapacağız canımızı bile koruyamadığımız bu düzende sessiz mi kalacağız sanıyorsunuz? yanılıyorsunuz. bunu kadınlar ve bu bozuk düzenin mağduru olduğunu fark eden erkeklerle birlikte yapacağız.
  2. (bence)

    her akım gibi aşırılaştırılmaya mahkum olan akım.

    dünya'da ne kadar akım varsa hepsinde bir uç kesim vardır ve sadece bu kesimlere bakarak akımı yorumlamak doğru değildir. biri müslüman olduğunu söylediğinde aklınıza ışid, hristiyan olduğunu söylediğinde aklınıza kkk gelmiyorsa feminizm dendiğinde de erkekleri yok etmek isteyen kadınlar da gelmemelidir. kısacası bana göre bir akım en uç örneklerinden ziyade daha "ortada" kalan kısmına göre yorumlanmalıdır.

    bir erkek olarak kadın erkek eşitliğini gönülden istiyor ve dünya'da yaşanan utanç verici olayların son bulmasını diliyorum, hem kadınların hem de erkeklerin yaşadığı olaylar. fakat kendime feminist demeyi tercih etmiyorum çünkü bana uygun bir kelimeymiş gibi gelmiyor ("femin" den gelme muhabbeti) ve eminim ki feminizm yerine (sallıyorum) eşitlikçilik vs. gibi bir kavram kullanılsa birçok yanlış anlaşılma da ortadan kalkardı.
  3. bu arada feminizm ile ilgili şunu söylemeden olmaz: kadın ve erkek eşit değildir. eşit oldukları tek bir nokta vardır. o da haklarıdır. zaten esasen istenen de budur.

    yoksa kadın ve erkek niye eşit olsun ki? kadının artıları eksileri ayrı erkeğinkiler ayrı. kadın veya erkek düşmanı olmaya gerek yok bu yüzden. elma ve armut eşit mi diye düşünerek yalnızca elma sevenleri ve armut sevenleri bölersiniz. elma başka armut başka. niye eşit olsunlar ki? o zaman ikisi de elma olsun. ya da ikisi de armut olsun.

    inanın bana hem elmamız hem armutumuz olması daha güzel. üstelik paha biçilemez.
  4. feminizm bir tarikattır.

    tanrı dualarla beslenir, feministler ise tecavüzle beslenirler. tecavüze ihtiyaçları var. tecavüze susamışlar. tecavüze tapıyorlar. en büyük rüyaları bir gün kurbanı olmak ki kendilerini daha yüksek bir mertebeye taşıyabilsinler.

    gerçek tecavüzler yıllar geçtikçe azalıyor. feministler buna karşın yeni tecavüzler uydurmak zorunda kalıyorlar. tecavüz hakkında yalan söylemek zorundalar. tecavüzün tanımını bile değiştirmek istiyorlar. adına "tecavüz" deyip yeni şeyler uyduruyorlar. (bakışlarıyla tecavüz, neredeyse tecavüz, görüntüyle tecavüz, seviştik benden ayrıldı tecavüz)

    feministler tecavüzü azaltmak için yapılan her çıkışa sinir patlamasıyla cevap veriyorlar çünkü tecavüzün ortadan kalkmasını şehitliklerine bir engel olarak görüyorlar. tecavüze uğramayan her kadın onlar için ataerkilliğin neferlerinden biri.

    tecavüz sayısını azaltmak ya da kadınların tecavüz iddialarının ciddiyetini anlamasını sağlamak için yapılan her şey feministlerin dinine edilmiş bir küfür. feministlerle mantıklı çerçevede tartışmak mümkün değildir. bilimsel olarak sunduğunuz her şey bir yalandır ve ataerkil yapının dünyaya hediyesidir. bilim sadece kadınları baskılamak amacındadır.

    feministlerin bulunduğu ortamda bulunmayın, bulunmak mecburiyetindeyseniz muhatap olmayın, illa ki olacaksanız da ortamda kesinlikle bir kamera ya da mikrofon olmasına dikkat edin.
    http://i.imgur.com/313xE6Q.jpg
    http://i.imgur.com/GZDW58J.jpg
    http://i.imgur.com/MNavDRI.jpg
    http://i.imgur.com/dQVzonB.jpg
    http://i.imgur.com/7udiGE2.jpg
    http://i.imgur.com/jaYoVi2.jpg
    http://i.imgur.com/MOfRcqt.jpg
    http://i.imgur.com/ZLXAY9O.jpg
    http://i.imgur.com/ucWVgXx.jpg
    http://i.imgur.com/PcQFZVZ.jpg
    http://i.imgur.com/ZFDnbi6.jpg
    http://i.imgur.com/JthzwOj.jpg
  5. eğer gerçekten bilimsel konuşacaksak ortaya istatistikleri dökelim. eğer yalan yere bana tecavüz edildi diye suçsuz birilerini hapse attıranların sayısı, gerçekten tecavüze uğrayanların sayısından fazla ise diyebiliriz ki bu sorun ve kadınlara tanınan(tanınması gereken haklar) haklar ciddi anlamda suistimal ediliyor. eğer burada feminist şöyledir böyledir diye sayılıp sövülüyorsa getirilir 2014 yılında şu kadar insan haksız yere yargılandı ve ceza çekiyor denilir.

    türkiye'de kadına yönelik şiddet konusunda bizzat devlet tarafından hazırlanan raporlar, alınan önlemle bulunmakta. 2014 yılında insan hakları derneğinin de hazırladığı rapor var.

    !---- spoiler ----!

    insan hakları derneği (ihd) genel merkez kadın sekreteri songül erol abdil, kadına yönelik şiddete ilişkin, “2014 yılında 296 kadın öldürüldü, 39 kadın intihar etti, 191 kadın taciz ve tecavüze uğradı, 585 kadın darp edildi ve yaralandı, 6 kadın “namus cinayetiyle”, 13 kadın kuşkulu şekilde öldürüldü” tespitinde bulundu.

    !---- spoiler ----!

    !---- spoiler ----!

    kadın intiharları: 39 ölüm, 13 yaralanma

    toplumsal alanda kadına yönelik şiddet, tecavüz ve taciz, ev içi şiddete uğrayan kadınlar: 296 ölüm

    fuhuşa zorlanan kadınlar: 289

    !---- spoiler ----!

    kaldı ki bunlar açığa çıkanlardır muhtemelen. kim bilir nice kadın anadoluda dört duvar arasında nelere maruz kalıyor da sesini çıkarmıyor.

    çarpık çurpuk üç beş ilişkinin nihai karmaşalarını dile dolamaya gerek yok. ortada veri yok, bir şey yok sallıyoruz yok tecavüz etti diye yalan söyledi. kim söyledi? kaç kişi ne sıklıkla kullanılıyor detayı ne? kadın dövmek spor haline gelmiş memlekette neleri tartışıyoruz. varsın feministler de hassas olsun, bağırsın çığrınsın, her şeye itiraz etsin. hiç de gocunmuyorum yapsınlar isterse de haksız olsunlar ama birileri kadın diye bağırsın ülkede zararı ziyanı yok bence.
    abi
  6. feminizm hakkında net olarak söyleyebileceğim bir şey varsa o da kadınlara yapılanlardan dolayı ortağı çıktığıdır. bana itici geliyor çünkü feminist kadın erkeksidir gibi nerden geldiğini anlamadığım bir ön yargım var. ama bir dakika düşünelim. mevlana kadın olmasa dünyada neşe olmazdı diyor. bu neşe keyfinden mi çantasında biber gazı taşımaya başladı?
  7. hayatımı ve haklarımı savunma konusunda ne çok sözünüz varmış meğer. ama hayatımı ve haklarımı savunurken hanginiz yanımdasınız? sanırım zurnanın zırt dediği yerdeyiz. yaşatanların mı yoksa öldürenlerin mi yanındasınız? soru bu kadar açık lafı dolandırmaya hiç gerek yok.
  8. bilimsel konuşalım. abi özel mesaj almak istemediği için cevap niteliği taşıdığı halde buraya yazıyorum.
    dünyada tecavüz olaylarının en çok yaşandığı ülkeler abd, pakistan, fransa, almanya ve rusya.
    pakistan harici diğer 4 ülkede tecavüz oranları 2003 yılından beri her yıl düşüyor. "5 ülkeyi mi baz alacağız?" diyenler olabilir. evet 5 ülkeyi baz alacağız çarpık düşüncemi kanıtlamak için onlarca ülkenin istatistiğini çıkaracak halim yok.

    david lisak 2010 yılında, violence against women adlı bilimsel çalışmasında, 10 yıllık bir süreçte ihbar edilen tecavüz vak'alarının %5.9'unun yalan olduğunu ortaya çıkarmış. lisak, ihbarların üzerine gidilip çapraz sorgu, kanıt arama gibi işlemler daha çok yapıldıkça yalan tecavüz ihbarlarının oranının da arttığını görmüş.

    oysa stuart taylor jr. , david lisak'ın oranlamasının yanlış olduğunu, david lisak'ın, polis tarafından yalan olduğu belgelenmemiş tüm cinsel saldırı suçlamalarını doğru kabul ettiğini, suçlamaların polis tarafından doğru-yanlış olarak ayrılıp ayrılmadığına yahut delil yetersizliğinden düştüğüne bakılmadığını söylüyor. eski çalışmaların cinsel saldırı suçlamasına konu erkeklerin %40-%50 oranında masum olabileceğini gösterdiğini de ekliyor.

    -burada anlamamız gereken bir şey var, adamlar araştırma yapıyor ve cinsel saldırı suçlaması polis ve mahkeme tarafından yalan olarak tescillenmedikçe suçlamayı direk kabul ediyor. çoğu kadın hakları aktivisti de bu yönde düşünüyor. oysa şüpheden sanık yararlanır. delil yetersizliğinden düşen suçlamalar, polisin tecavüz olarak nitelendirilemeyeceğini söylediği eylemler ve polisin delil toplarken yalan olduğuna karar verdiği suçlamalar bile doğru kabul ediliyor böylece masum erkek sayısı %40-%50'den %6'ya düşüyor.

    fbi'ın 1964 ve 1996 arasında tuttuğu kayıtlara göre ise yalan tecavüz suçlamalarının oranı %4 ile %20 arasında değişiyor.

    finlandiya polisi ise yalan tecavüz suçlamalarının kadınların alkol kullanımıyla pozitif korelasyonda olduğu ve uyuşturucu kullanımı sonucunda arttığı yönünde demeçler vermiş. alakasız ama aynı zamanda yalan tecavüz suçlamaları en çok göçmenlere karşı yapılıyormuş. içip içip ilişkiye girip ertesi gün "bana tecavüz ettiler, evet içtim ve kendi isteğimle birlikte oldum ama içkiliydim, bu tecavüzdür" diyorlar.

    sonuç olarak amaç tecavüz suçluları elinin kollunu sallayarak gezsin değil. kadınlar tecavüz suçlamasının ciddiyetini anlamak zorunda. dünya her zaman değişir ve biraz aklı olan herkes şunu biliyor ki, yalan tecavüz suçlamaları arttıkça ve kadınlar tarafından silah olarak kullanılmaya devam ettikçe, hele bir önceki yorumda anlattığım üzere tecavüz "gözle tecavüz" "lafla tecavüz" "isteğiyle seviştiği halde tecavüz" tarzı kurmacalara kayıp değersizleştirildikçe, insanlar ve mahkemeler tecavüz suçlamalarına daha temkinli yaklaşacak, daha şüpheci olacaklar ve tecavüz eylemi ile kelimesi değersizleştirildikçe tecavüz de önemsizleşecek. her boka tecavüz dedikçe, %100 tecavüz olan olayda suçlu serbest kalacak, kolluk güçleri, savcılar ve hakimler yüzünüze iğrenç iğrenç sırıtıp "bu da tecavüz mü? hehehe.." diyecekler. bunu yapmayın, bunu kendinize yapmayın.
  9. bu konunun feminizm genelinde konuşulması başlı başına yanlış. olsa olsa tecavüz iftirası atan kadınlar başlığında incelenir. benzer şekilde paramı bu çaldı diye iftiralar da olabilir.

    feminizm sadece taciz tecavüz konusunu irdelemiyor. genel olarak kadın hakları, toplumda kadının yeri, cinsiyet ayrımcılığı gibi her alanda feminizmin görüşleri var.

    kadınlara yönelik şiddet, gasp, ayrımcılık, çocuk gelinler, eğitim olanaksızlıkları vs bi sürü konuda savunucu rolündeler. her kadın feminist olmalı bence, teoride gayet makul bir akım, toplumları doğru noktalara ulaştırmada aktif olabilirler. susturulan bastırılan kadınlara güç verdiklerini de yabana atamayız. kim bilir kaç kadın feminist propagandalar sayesinde cesaret edip polisin kapısını çalabildi. bunları da hesaba katmak lazım.

    böyle bakınca doğrudan bütün feministleri aynı kefeye koyup, hepsine sallamak da pek akıl karı gelmiyor. feminizm'i ırkçılıkla, faşizmle aynı kulvara sokmak hata olur. hadi erkek eksik kadındır gibi söylemleri olan radikal feministlere bunlar da ne diyor yahu olur mu öyle şey falan denir de o da yine feminizm başlığının konusu olmaz.

    edit: bu arada patriarkada ataerkilliği, erkeklerin neden feminizm hakkında konuştuğunu da ayrıca tartışmıştık.
    abi