• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.33)
filin yolculuğu - jose saramago
kıta avrupası'nın en batısından, lizbon'dan viyana'ya doğru yola çıkan bir fil ile bakıcısı yoksul subhro'nun ve bu tuhaf yolculuğun hikâyesidir filin yolculuğu. 16. yüzyılda, portekiz kralı iii. joão, kuzeni kutsal roma-germen imparatoru ii. maximilian'a hediye olarak gönderir fil süleyman'ı. süleyman ile subhro, yanlarında kendilerine eşlik eden portekiz kralının korumaları ve yardımcı ırgatlarla zorlu yolculuklarına başlarlar. portekiz'i, italya'yı, alpler'i geçerken hayatlarında ilk kez bir hintliyle karşılaşan, ilk kez bir fil gören köylüleri ve kasabalıları şaşırtır ve etkilerler. yolculuğun ikinci bölümünde bizzat imparator maximilian ve karısı maria tarafından karşılanır ve viyana'ya onlarla birlikte giderler. josé saramago'nun bu en eğlenceli romanında, fil terbiyecisi subhro'nun erdemi, pasifist felsefesi ve yaşama bakışındaki doğallık ve süleyman'ın emir kabul etmeyen doğası, yolculuğun ritmini belirlerken, insanların ruhlarında değişimlere yol açar. hinduizm, mistisizm ve hıristiyanlık hikâyeleriyle, mucizelerle renklenen romanda süleyman ve subhro'nun dokunduğu insanlar, kilisenin söz verdiği türden bir mucizeyle karşılaşmazlar ama bu yabancılar onların ruhlarında derin izler bırakır. saramago her zamanki ince mizahıyla, muhteşem metaforlarıyla ve insana dair gözlemleriyle olağanüstü bir yolculuğu anlatıyor.
(tanıtım bülteninden)


  1. çevirisi pınar savaş'a ait kitap daha ilk cümlelerinden itibaren bir saramago klasiği olduğunu belli ediyor. çevirmenin gerçekten güzel bir iş çıkardığı ortada, muhtemelen zorlanarak çevirdiği kitapta imla hataları yazar tarafından bilinçli bir şekilde yapılmış. noktadan sonraki ilk kelimenin harfi dışında hiçbir özel isme büyük harfle başlamayan saramago, diyalogları da ayırmak yerine bir paragraf halinde bütün olarak yazmayı tercih etmiş. çevirmenin bütün bu "hata"lara sadık kaldığı görülüyor. bu haliyle okuması başlarda zorlayıcı olsa da insan zamanla alışıyor.

    kitap içerik olarak hindistan'ın goa kentinden terbiyecisi ile birlikte lizbona getirilmiş bir filin, 16. yüzyılda portekiz kralının avusturya arşidüküne düğün armağanı olarak verilmesi üzerine lizbon'dan valladoid'e, oradan gemilerle ceneviz'e ve nihayetinde ceneviz'den viyana'ya olan yolculuğunu anlatıyor. hikaye boyunca asıl anlatıdan koparak çeşitli konularda tartışan ve komik epizotlar yaratarak -örneğin bir köyde papazdan filin içinden şeytan çıkartmasını isteyen köylülerin taleplerini kabul eden papazın bu köylülere yönelik el pueblo unido jamas sera vencido demesi gibi- bu uzun yolculukta ağır ağır giden fil ve kervanın hikayesini çekilir kılıyor.

    ayrıca beni en çok etkileyen epizotlardan bir tanesi de ineğin on iki gün ve on iki gece yavrusu için dağ başında kurtlarla savaşması ve yenilmemeyi öğrenen ineğin köye ulaştığında artık o eski inek olmaması nedeniyle ineğin köylüler belki hatta sahibi tarafından kesilmesidir. e ama bu inek şeref madalyası kadar gerçeği de hak eder...
  2. saramago'nun yazdığı son, benimse okuduğum ilk romanı. kendisinin hastalığı zamanına denk gelmiş ve sık sık ara vermek zorunda kalmış. "ölmeme izin vermeyen pilar'a" diyerek yine yapmış yapacağını. çok yaşasın pilar'ı.