1. heidegger der susarım. ona kalsa, kendinden önceki tüm batı felsefesi onun fikirlerini hazırlamıştır -hegel gibi- ama cüzdanına nasyonal sosyalist alman işçi partisi üyelik kartını da iliştirmekten geri durmamıştır. platon bilge-kral diye düştüğü yollarda köle olarak alınıp satılmıştır.

    marx bu durumu filozofların işlevini yeniden tanımlayarak değiştirmeye çalışsa da 1.enternasyonel'de anarşistlerin analarından emdikleri sütü burunlarından getirmiştir.
  2. efendim safsatadır.

    siyaset dendiği vakit aklınıza retorik geliyorsa şayet, evet doğrudur.

    fakat o vakit sizde bir yamukluk var demektir. retorik siyasette başvurulan kolaya kaçma yollarından en çok tercih edilenidir, öyle ki siyaset algımızı kaplamayı başarabilmiştir. siyasetten anladığımız "ege bir göl değildir." kıvamında yükselişler olmamalıdır.

    ayrıca bu savın sahiplerinden biri olduğu iddia edilen sayın spinoza bugüne ulaşıp frederic lordon gibi spinozist-marxist düşünürleri görseydi bir kez daha düşünürdü.
  3. zizek'i yatağından fırlatan önerme. ne yani hep mezarından mı fırlatacak.
  4. öyle geliyor ki, birçok kişi filozof siyasetten anlamalı mıdır ki, ya da filozof siyasetten anlamak ister mi ki diye sormadan birilerini mezarlarında ters çeviriyor, tabutlarından yataklarından fırlatıyor.

    ben gerçekten de filozofların siyasetten anlamadıklarını ve bununla sorunları olmayacağını düşünüyorum.
    devrim yapan, yapmak isteyen adamlar devrimlerini siyaset yaparak mı gerçekleştirmiştir veya gerçekleştirmek istemiştir?
    siyasette "dün dündür, bugün bugündür". siyaset çelişkiler, tutarsızlıklar işidir. bir filozof böyle bir oyunu kendi kurallarına göre oynayabilir mi? oynarsa da başarılı olabilir mi?

    ned stark westeros'ta oyunu kurallarına göre oynasaydı böyle mi olurdu?
    serin
  5. sadece, siyaset felsefesinden, aristonun ünlü eseri politika(devlet, yanlis cevirim)dan, platon, machiavelli, s.mill, j.locke, j.prodhon, a. smith, k.marx dan haberi olmayan birisinin, yapabilecegi yanlis bir genelleme. safsata.