• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.71)
garden state - zach braff
andrew largeman başarılı olmaya çalışan bir televizyon aktörüdür. andrew'nun duygularının kontrolünü ele geçirmiş psikiyatrist babası bir şekilde onun annesinin ölümüne sebep olduğunu aklına yerleşmiştir. annesinin ölüm haberini aldıktan sonra babasının ve doktorunun tavsiye ettiği ilaçları bıraktıktan sonra hayatın tam olarak ne oldugunu görmeye başlar. uzun zamandır hissetmeyi umduğu duygulara kavuştuktan sonra kendi problemleriyle savaşan bir genç kızla tanışır ve ilişkiye başlar...


  1. zach braff'ın hem yazdığı, hem yönettiği, hem de başrolünü natalie portman ile paylaştığı 2004 yapımı film. son derece duru, basit, stressiz bir anlatımı var. zaten film hikayesinin enteresanlığından önce, bu hikayeyi nasıl anlatabildiğiyle farkını ortaya koyuyor. aslında aşina olduğumuz bir hikaye bu; bir genç çocukluğunu geçirdiği mahallesine geri döner ve artık eskisi gibi olmayan hayatında gerçekleşen değişimlerin farkına varır. fakat bunu yalapşap "çocukluğa olan özlem" klişelerine düşmeden yapıyor bu film, bu yüzden bir sonraki sahneyi, diyalogu tahmin etmek güçleşiyor. sanırım bundaki en büyük sebep bağımsız bir yapım olması. nitekim büyük yapım şirketlerinden böyle filmler çıkmıyor, sonunu başını bir şekilde duygu sömürüsüne bağlıyorlar.

    filmin boş parça olmayan soundtrack albümü de ayrıca güzel.
  2. güzel ve naif bir ilk film.
  3. scrubs'ın j.d.'si zach braff'ın yönettiği ve başrolünde yer aldığı film. en çok yakışacak sıfatlar hoş ve samimi olacaktır sanırım. güzel bir 100 dakika geçirtir, muhteşem olmasa da zaman kaybı da olmadığını düşünüyorum. ayrıca kanımca en büyük artısı olan soundtrack'i de buradan dinlenebilir.

    !---- spoiler ----!

    " If you can't laugh at yourself, life is going to seem a whole lot longer than you'd like."

    !---- spoiler ----!
  4. natalie portman ın ahir ömrümde görüp göreceğim en şirin kadın olduğunu düşündüren , büyük travmalardan bahsederken bile gülümseyen bir film. aşkı bulmanın bazen ne kolay olacağını işin olacağı varsa dört günün de yeteceğini de anlatıyor aslında. bir de o ne biçim soundtrack ya insanın dinledikçe filmi izleyesi filmi izledikçe soundtracki dinleyesi geliyor. ne kısır döngüdür bu