• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.64)
gazap üzümleri - john steinbeck
john steinbeck, gazap üzümlerim 1930'larda abd'de yaşanan büyük göç'ün bir anlamda destanı olarak kaleme aldı.

genç yaşlı, kadın erkek, binlerce emekçinin verimli topraklara yolculuğunu ve bir ulusun yaşadığı dönüşümü işleyen bu roman, aynı zamanda iyi bir yaşam düşüyle oklahoma'dan kalkıp kaliforniya'ya doğru yola çıkan joad ailesinin öyküsüdür.

steinbeck'in büyük bunalım dönemi sırasında amerika'da var olma savaşı veren insanların yaşamından yarattığı bu dram, toplumsal içeriği ve etik bakışıyla görkemli bir
atmosfer yaratırken, getirdiği insani boyutları ve yalınlığıyla da içten bir yapıta dönüşüyor.


  1. okumak için çok geç kaldığımı anladım.
    o kadar etkilendim o kadar beğendim ki hemen arkasından okumaya başladığımbilinmeyen bir tanrıya - john steinbeckkitabı hafif geldi. daha sonrasındaki steinbecklerim; yukarı mahalle ve kısa süren saltanat ise baştan sarmadı ve şu an için kenarda bıraktım.

    ben hep amerika yolculuğunu beat kuşağı çılgınlığında okuyup öğrendim. new yorktan denvera, ordan batı sahiline, friscoya kadar uzanan, parasız geçen ama çılgınlıklarla dolu "on the road" tarzlarından.
    ama beat kuşağından önceki gerçek hayat öyle değilmiş.

    portakal renkli bir el ilanına inanan tüm orta ve doğu amerika çiftçileriı ellerinde satılabilcek neleri varsa satıyor ve altına hücum dönemine benzer bir "meyve bahçelerine hücum" eylemini başlatıyor. ancak sonu hüsran hayal kırıklığı. yolda verilen kayıplar, aç geçen günler, dayanmaya, güçlü kalmaya çalışan insanlar, perişan çocuklar, yakıp yıkılan kamplar ve insan gibi görülmeyen "oki"ler.

    okudukça aslında ne kadar da günümüze benzediğini fark ettim.türkiye californianın meyve bahçeleri, suriye- ırak halkı ise kötü bir yaşamdan, insan gibi yaşam hayaline koşarak buraya hücum eden yoksul "oki"ler. sokakta dileniyor, iş arıyor, parkta yatıp iftar çadırlarında beslenmeye çalışıyorlar. ama yürürken kimse dönüp bakmıyor artık. çünkü bunlar artık "normalleşti" vasıfsız işçi ücretleri düşmüş olabilir. emin değilim. çünkü iş arayan, yoksul, belki ekmeğe muhtaç insan çok ama iş az.

    umarım onlar biz ayrımı yapmadan; karşılıklı nefret oluşmaz ve sonumuz gazap üzümleri gibi olmaz.