-
bu akşam ev boş bize gelsene film falan izleriz.
gelecek geçmiş farketmez. -
gelme. -
yazdığınız o tüm samimi mektupları unutacaksınız. yazın tabii yazmaktan zarar gelmez. ya özlemle ya da sitemle yazdığınız o satırlar biz insanlara verilmiş temel bir defo (nankörlük) filtresinden geçemeyecek ve hepsi unutulup gidecek.
nereden geldiğimizi, nerelerden geçtiğimizi unutmamak dileğiyle. -
şimdi şu koca dünyaya sığıp da karşılaşamıyoruz ya, gün gelecek aynı kanepede oturacağız. -
biraz daha yavaş gelirsen bayılazam. -
bilirsin sen kendini ;) ben seni beklemekten yorgun denizlere açılmış yelkenlimle açılmış olacağım bunu okuduğunda; o yüzden bir adet " yalnızlık ömür boyu -mfö" mırıldandır telefonundan yanına da tek duble rakınla izle beni ege denizine bakarak. -
halen daha şaşkınım.
bak emin misin?
neyse sen bilirsin.
ha bu arada, bu sen misin?
bu başka mektup...
benim olacaksın, hadi naz yapma.
az ileride uz ileride, dere tepe düz ileride.
bir başka mektup daha...
ya şimdi biz ileride sevgili olcaz ya. heh işte, o zaman napıcaz ki biz? şimdiden senle sıkılmadan zaman öldürmenin bilinen yollarından daha fazlasını bulmalıyım. sen de bul. sen de kafa yor o zaman gelinceye, yaz bitip sonbahar gelinceye dek emi. -
Gel vefasız, gel vicdansız
Çağırmazdım acil olmasa
Gel insafsız ah kitapsız
Yanıyorum arzularınla.
-
umarım uzak gelecekte değilsindir zira şu ara çok ihtiyacım var sana -
elin oğlu para kazanmak için bir mermerin üzerine adımdan önce ruhuna fatiha yazmadan gel.