gözcü



  1. x-men'de mutant avlayan devasa robotlar, yani sentineller.

    ayrıca jung'un psikolojik tiplerinden ilham alan 16personalities sitesinin, 16 kişilik tipinin 4'ünü barındıran grubu. (istj, isfj, estj, esfj) yine ingilizce'de sentinel olarak geçiyor.
  2. gözlemci; bekçi; casus

    ayrıca, gözetmenlere ve göz doktorlarına verilen gayriresmî isim.

    !---- spoiler ----!

    (bkz: nazar sözlüğü) (bkz: mahrem - elif şafak) (181. sayfa)

    kapalıçarşı'nın açıkgöz kuyumcularından biri, ölümsüzlüğe açıldığına inandığı bir arka kapı yaptırmış dükkânına. bu arka kapıdan sıvışmakmış niyeti, azrail canını almaya geldiğinde. bunun için, dükkânın ön kapısında oturup, azrail çarşının ucunda belirdiğinde kendisine haber verecek olan bir gözcüye ihtiyacı varmış. ama ücret ne denli yüksek olursa olsun, kimse bu işe talip olmuyormuş.

    azrail, yoksul bir değirmenci kılığına girip kuyumcunun karşısına dikilmiş. kese kese altın karşılığında, bütün gün dükkânın önünde durup, azrail'i görür görmez kuyumcuya haber vermeyi kabul etmiş. gel zaman git zaman, artık fazla uzamış bu oyun. azrail hem kuyumcunun canını almak niyetindeymiş, hem de gözcülük sözünü tutma. işin içinden çıkamadıkça içi içini kemiriyormuş.

    nihayet bir gün, alicengiz oyununda bulmuş çareyi; ön kapıya bakan bir boy aynası yerleştirmiş arka kapının ardına. sonra da ön kapıda durup, azrail'in yaklaşmakta olduğunu söylemiş kuyumcuya. kuyumcu, artık iyice yaşlanmış olan gövdesinden beklenmeyecek bir çeviklikle yerinden fırlayıp sarılmış arka kapının tokmağına. ölümsüzlüğe uzandığına inandığı kapı açıldığında, ön kapının gözcüsünü görmüş karşısında duran aynada. afallamış, ama hatasını da çabucak anlayıvermiş; ölümün sözcüsünden başka kim kabul eder ki ölümün gözcüsü olmayı?

    !---- spoiler ----!