1. uluslararası romantizm sembolü. güneş ışınları bulunduğumuz yere eğik geliyor diye niye bana halleniyosun ?
  2. güneşin bizden uzaklaştıkça kızıla çalması.
  3. romantizmmiş peh!
    tarihsel olarak düşünürsek, çok eski zamanlardan beri süre gelen bir gelenek olduğunu, sebebinin ise gün batımında gündüz etrafta dolanan hayvanların yuvalarına çekilmesine ve gececi hayvanların yuvalarından dışarıya çıkmasına yakın bir zaman dilimi olduğu için çevrenin tenha ve güvenli oluşunu fırsat bilen atalarımızın bize bırakmış olduğu genetik miras olabilir.
  4. özellikle yazın deniz kenarında şahane olandır.

    sahilde voleybol oynayıp tere ve kuma bulandıktan sonra maç bittiği gibi kendini denize atarsın. tabiri caizse bi dalıp çıkarsın. daha kurumadan elinde biran gün batımına dalarsın.

    romantizmi de barındırır bence, yanındaki güzeli bir şekilde sevince. ama daha çok huzur ve sakinlik vardır dağların arkasına saklanan güneşin mahçubiyetinde.
  5. şahsi kanaatim gün batarken ışık loş olduğundan bünyede vodka etkisi yapıyomuştuysa demek, karşı cins göze hoş görünmüştüyse romantizm ile ilişkilendirilebilir.
  6. ethan hawke'ın gün doğumlu filmler serisinin de katkıda bulunduğu kavram. kavram diyorum çünkü o anın o manzaranın dışında bir romantizm var. adı bile yetiyor. mesela filmlerde mutlu son gün batımında olur. el ele yürür çiftler falan. işte bu imal edildiği için kavramlaşıyor. yoksa mis gibi manzara.
    sezgi
  7. çocukluğumda dama çıkar tek başıma güneşin battigi yerlere, yani batiya bakar, sira sira gelen şehirleri hayal ederdim. evvela adana, ankara, istanbul, avrupa ve amerika kıtası şehirleri... hayalim gezerken ben de kendimi eli kolu bağlı hissederdim. güneşin batması bana hep kasvet vermistir o yuzden.
    (bkz: la uhibbul afilin)