1. gündüz, günün aydınlık olan vaktine verdiğimiz ad. yani güneşin doğuşu ve batışı arasında kalan zaman dilimi. etimolojik olarak incelersek; taa orhun yazıtlarında "küntüz" olarak kullanılmış ve zamanla küçük değişmelerle bu hali almış türkçe bir kelime. kökü de "kün" yani gün. son ekin ne ifade ettiğini bilmiyoruz.

    biraz önce gece başlığına baktım. 20 yorum girilmiş, çoğu da afilli ve dramatik yorumlar. ama gündüz başlığı bomboş. halbuki yaşamımızın büyük kısmını bu vakitte geçiriyoruz her ne kadar gece kuşu olsak da. kabul edelim ki hayat gündüz akıyor; iş yerleri, okullar, marketler, devlet daireleri, milli parklar genellikle gündüzleri açık olur. gece birinin evine gitmek, birini aramak hatta sokaklarda yürümek acil, önemli veya illegal bir durumun varlığını gösteriyor çoğu zaman. gece uyumayan insanlara düzensiz bir hayatı var deniliyor. çünkü olması gereken erken yatıp erken kalkmaktır. kısaca gece "yaşamak" anormal görülür.
    cehenneme övgü kitabı geceye övgü ile başlar, gündüz totaliter güçlerin kuşatması altındayızdır.sorumluklar, görevler, zorunlu ilişkiler, kurallar, telaş, kalabalık, gürültü, yoğunluk gündüz vardır. özgürlük geceye özgüdür. aşk, şevk, yoğun duygular hatta ibadetlerin en ateşlileri... ve bu yüzden en güzel şiirler de geceye yazılır.

    bu ikili oyunda gündüzün elindeki en güçlü kart ise mantıktır. gece çocuklar gibi gülüp ağlar, arzularına yenilir, hayaller kurar, düşler görür; gündüz olgun, soğukkanlı, mantıklı ve deyim yerindeyse beyniyle düşünebilen canlılara dönüşürüz.

    böyle nispeten uzun yazılarıma güzel sonlar yazmak istiyorum. vurucu cümleler... ama yine yazamadım. tek diyebileceğim gündüz de güzel be, boş bırakmayın şu başlığı.
  2. dış dünyayı simgeler.