1. doktor ve öğretmenlerden sonra sıranın mimarlara geldiğini gösteren başlık.

    tasarım sürecinin ne kadar beyin yorucu ve zorlayıcı bir şey olduğunu bilmeyenler için '' kutu şeklinde 2 daire '' olarak nitelendirilebilir. normaldir.
  2. türkiye'de mesleği değersizleştirip bok atmak meslek olsaydı oluşacak iş hacmiyle işsizlik diye bir sorunumuz kalmayabilirdi. eline kağıt kalem tutuşturup buyur çiz desek ne var ya bunda herkes yapar bunu derler.

    türkiye'de mimari akımlar konusunda tutarsızlıklar var demek isterken mimarları niteliksiz görmek doğru mudur?

    ayrıca tasarım dediğimiz sürecin sanatla uzaktan yakından ilişkisini kuramamak körlüktür. tasarımcı/mimar kullanıcı istekleri, işlev ve tasarım üçgenini oluşturur. kullanıcı istekleri ve işlevin gözardı edildiği tasarımlar uygulanamaz.

    işin sanatçılık boyutu bu tripod benzeri yapının estetik boyutuyla ortaya çıkıyor. yalnızca işlevin söz konusu olduğu tasarımlar olsaydı mimarlara ihtiyaç duyulmazdı. estetik kaygılar bu işin sanat katmanından yalnızca biridir. buna ek olarak kimlik ve imge katmanlarını da ekleyebiliriz.

    tasarım süreci yalnızca bunlardan oluşmaz. kullanıcı isteklerine, işverenin planlamalarını da dahil etmek zorundadır. ekonomik ve pazarlanabililik bunlardan yalnızca bazılarıdır.

    tüm bunları gözardı edip mesleği küçümsemek bilgisizlikten ilerigelir. mimari akımla ilgili, mevcut durumla ilgili eleştirileri daha doğru bir üslupla belirtirseniz bununla ilgili yararlı bir tartışma başlatabiliriz.
  3. günümüz türkiyesinde proje bedellerinin parasını sen vereceksen, firmaların mimarları kısıtlamasını engelleyeceksen işte o zaman mimarlar kendilerini sadece sanatçı sanmayıp öyle olduklarını kanıtlayan yapılar ortaya koyacaklardır.
  4. hayır dudulluda 2+1 kutu şeklinde daire çiziyor bir de sanatçıyım diye artislik yapıyor. görebileceğiniz en farklı şey yarım daire balkondur onun haricindekilerin hepsi aynı kalıp üzerine farklı kaplama fabrikasyon usulü binalar o kadar.