-
eve gelirken mutlu şarkılar getir.
sonu mutlu biten bütün filmleri izleyelim.
terli terli su içelim.
ilk öpüştüğümüz gibi yine...
ben yine çok konuşayım, sen yine bana şapşal de.
bak..
gözlerim istanbul'a ilk geldiğim gibi, daha kimselere küsmedi.
telefon faturasını ödeyemedim.
olsun.
ceplerimdeki bozuklukları sayıyorum.
olsun.
kötü bir kardeşim.
olsun.
enkaz gibi geziyorum.
olsun.
bencilim. yalancıyım. korkağım.
olsun.
her şeye inat.
en çok kendime..
gülmekten gözlerim yaşarana kadar mutlu olacağım bundan sonra..
filmin sonu mutlu bitiyor.
gözlerim istanbul'a ilk geldiğim gibi -
öldü bir sayrının
felenbur’a
alanı, kayıpların nabız sayarak ıhladığı alanı
mabetlerden, içmelerden, uğraklardan bir irim şu duran
üstüne kerhen kızıl, yakılı bir gurup uzandıysa
diye ürkülen onu kavramak yerine sezdin.
o, savruk çığıltının çıkağında bittidir.
hâlâ buzdan bir çömlekte bilenen hiç gelmedi kış soğuğunu
niyedirse yanımıza almayı
oladı biz de unuttuk.
kendi de buğu bir kervan geçe denesi buğulu çölden
buğunun buğusu, selâmlı sabahlı
olmadı ya kirpikli o rüzgâr geçiverir.
sulandığıyla tıraşlanan vaha
filbağı berisinden yol uzansamış
bitiminde sırf fiyaka ki aysar bir havan
diyesi gelse gırtlağı daralan kekeç.
horlak ya hani sınırda bir kente gitmeye
virajlarında yara bere beklenilen yerlek.
ulusu, ne denesi, iskâna açık heyelana çeker
simaen bir bızır duyumunu ışıtan
sevinmez bir düştü.
evleklerde yayılan keyfekeder cesetlerse, zannedersem
urbalarını, erzaklarını, hurçlarını, edevatlarını
gizledikleri mavi brandanın altından hık mık
deyiver bilmem nasıl çıkarttılar.
ekşiliği geçince, hani şu
-bu henüz tanımlamadığım bir ekşilik-
yine görünenin aslı yok o yere bakakalan berberin ensesinden
göğü bit bürüse ne korkunç kırları
debelenerek aşan, pabucu anız, nesnas sürüleri
mızrağın mızrağa, kalkanın kalkana alıktığı yerde
kimi maiyetin viyakla ötürdüğü sası behişt
buralardı a, gözlerimiz aka aka yürüdük.
ölen vuruldu vurulan öldü namlı yol üzeri bölgeyi
kime açsam göçtü vuruldu, bir pusulayla küsüşmüş.
nisan ‘17
(bkz: kaynak) -
yerini bulamayan bir z raporu
i.
zehra sahipsiz değil
üç jeneratörü oldu
kocaeli’nin gebze ilçesinde
solunum cihazına bağlı yaşayan
ve ailesinin elektrik
kesintilerine karşı önlem olarak
aldığı jeneratörün çalınmasıyla
güç durumda kalan
2.5 yaşındaki zehra’ya
kurum ve firmalarca
3 jeneratör hediye
edildi.
darıca beldesi, kazım karabekir mahallesi’nde
oturan sertkaya ailesi’nin
evin kömürlüğüne koyduğu jeneratörün
çalındığı haberinin ardından
çok sayıda kişi ve kuruluş
aileye yardım
etmek istedi.
solunum cihazına bağlı yaşayan
ve elektrik kesintilerine karşı korunmasız
kalan 2.5 yaşındaki zehra’ya yardım
etmek isteyen
hadımköy belediyesi
aksa jeneratör
ve çukurova ithalat ihracat firmaları
jeneratör hediye
etti.
gebze şekerpınar’da kurulu honda aş ise
aileye jeneratör verildiğini görünce
(bkz: yerini bulamayan bir z raporu) -
"erkekleri kestiğinizde komşulara da dağıtın üzere
bu herhalde başımızdan kızıl khmerler geçti orada
tahnitli mezar taşlarına bakakalan nesnas. geçerken
ebleh suratın şapırtısı dikizlenen vesikalıklar."
(bkz: bilinen jaguar güzergâhları) -
"techno mahal, aradığım yapı madde tesirinde, kirişi kırıp
bu tabakhaneler, eklemli beklentiler diyarından
ver elini arak bi melbourne kenti öpüştüğümüz
gözlerimi bürüyen."
(bkz: bilinen jaguar güzergâhları) -
günecenliğine egzozluk sinmiş oradan,
bu herhalde göğdür deyip başını kaldırdığın mide bulantısı
bay-bayanlıkta tecrübeli, on sekizine ve otuzuna basmış.
fiili, bir yapışkanın glue içinde çekimle–
bağlamdaki örgüyü tiner ile iyi/ insan/ benzemek/ ölmek
iyi insana benzeye benzeye ölmek
ad, kim olunan karışmasın diye verilen söz
hiç anılmadı bir ad denmek gibi duyulmayışı.
hayati olan şey kavuşmaktır.
çünkü kavuşmak f. onu yeniden görmek
sı-cak-lı-ğı-mı-zı (6) bir barınak gibi içimizde duy-du-ğu-muz (4)
(bkz: zf. mec.)