-
"kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir
adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz
olur, insanın küçücük ömrünün karşısında. istemenin kuralı yoktur, de, açıklaması sınırı suçu yoktur; istemek yaşamın kendiliğinden sonucudur, ne haklı ne haksız, ne yerinde ne yersiz..."
-şükrü erbaş, ömür hanımla güz konuşmaları -
89. doğumgünü olan turgut uyar'ın anısına.
nedir sonsuzdan bir önce
nedir sonsuzdan bir önceki sayının adı
diyelim sonsuz eksi bir
sonsuz eksi bir
hayatın adıdır bu
gece bütün şablonuyla
geldi üzerimize
ormanlar taş kesilip kömüre durdular
ve petrole kesti planktonların hepsi
gazyağı tunç duman
ne kadar sürdü ki ateşin yengisi
bir türlü yeterince yaşanamayan
sonsuz eksi bir
hatırla desem
neydi hatırlanacak olan
dört başı mamur bir av partisi
görkemli otellerin alacalı lobisi
kalın bir sevda inec bir mevsim sonu
tahıl ve değirmen
kırılıp dökülmüş bir iskelet
kalbiyle birlikte
bir temmuz ortası
nasılsa öyle
kaç ozan haykırmış
sürüp giden zamanın ardından
sevmek sevmek
ben de ben de
sonsuz eksi bir
şaşkın bir pazarcının
akşamüstünü sevmesinde -
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum.
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum.
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
aysel git başımdan ben sana göre değilim.
benim icin kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim.
ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
aysel git başımdan ben sana göre değilim.
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
sevindiğim anda sen üzülürsün.
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
sakın başka bir şey getirme aklına.
aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
aysel git başımdan seni seviyorum... -
herkesin iki kaşı arasında
taşıdığı dağ
böyle açıklanır ancak
içimdeki ağırlık…
ah bir göl bulsam, bir deniz
bir ikindi ovası yaz güneşlerinden
üstüm başım sitem
girsem ve kaybolsam…
ey gitmek
sesin kısık, bunalmış güzelliğin
hangi yüreğe girersen gir
ülken yok senin…
şükrü erbaş -
söndür gözlerimi : seni görürüm
kapat kulaklarımı : seni işitirim
ayaksız da olsam sana yürürüm
ağızsız da seslenip seni çağırırım.
kır kollarımı : sarılırım sana
yüreğimle, bir elle tutar gibi
kopar yüreğimi : beynim çarpar
ve tutuşturursan da beynimi
taşırım seni kanımın akıntısında
r.m.rilke -
"(...)birden gerçekliğini algılayarak
saat çalınca ve görünce güneşi
birden vazgeçilmezliğini algılayarak
önemli ve gerekli buluşunu kendini
birden hatırlayarak
geleceğe hazırlayınca olanca göğüslerini
ve her şeye ve ölüme kalbimiz
hızla gelişecek
çağımıza pek uygun bir hızla
gelişecek kalbimiz" -
"penceremin önünde deliklerden ışık boşanan
kocaman bir gemi durdu.
yarâb! benim de içimde bu kadar ışık yansa
dünyalar benim olurdu.
senin en karanlık göklerinde salkım salkım yıldızların var
benim içimde insan ayağı değmemiş karanlıklar." -
sen beni öpersen belki de ben fransız olurum.
şehre inerim bir sinema yağmura çalar.
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür.
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-senegalliler dahil değil
sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihaplanır.
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi.
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin.
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-yoksa seni rahatsız mı ettim?
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur.
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek.
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim.
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-freud diye bir şey yoktur.
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim.
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma.
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün.
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-haydi iç de çay koyayım. -
tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum;
gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum... -
"sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse"
-turgut uyar
bir dosta gelsin.