uluslararası literatürde security dilemma olarak geçen bu kavram, bir ülkenin güvenliğini arttırmak için girdiği silahlanma sonucunda daha güvensiz hale gelmesini ifade eder.

uluslarası politikada ülkelerin niyetleri hiçbir zaman kesin olarak bilinemez ve niyet açısından tam bir belirsizlik hakimdir. bu belirsizlik ortamında uygulanan güvenlik politikaları güvenlik ikilemi yaratabilir. bir örnek vermek gerekirse, a ülkesi kendi güvenliğini arttırabilmek için silahlanmaya gider. a ülkesinin silahlanmaya gittiğini gören b ülkesi, a ülkesinin niyetinden emin olamadığı için silahlanmayı kendisine karşı tehdit olarak algılar. bunun sonucunda b ülkesi de silahlanmaya veya a ülkesine karşı ittifak arayışına girer. ilk başta iki ülke iyi niyetli olsa bile son durumda iki ülke silahlanmıştır ve ortam eskisine göre daha güvensiz hale gelir. güvenliği arttırmak için uygulanan politika daha güvensiz bir ortam ile sonuçlanır.

soğuk savaş dönemi abd ile sscb'nin silah yarışına girmesi bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden birisidir.