• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
Yazar Rıfat Ilgaz
hababam sınıfı - rıfat ılgaz
rıfat ilgaz'ın dolmuş dergisinde yazmaya başladığı öykülerden bir bölümünü birleştirerek 1957 yılında kitaplaştırdığı eseridir.


  1. yıllardır severek izlediğimiz filmlerden parçalar bulunca sevindiren rıfat ılgazın stepne takma adıyla kısa hikayeler şeklinde yazmaya başlayıp kitaplaştırdığı eseri. kitabı okurken en çok dikkatimi çeken inek şaban ve domdom hayri karakterleri olmuştur. çünkü bize hep tanıtılan o saf ve başarısız karakter yerine cidden inek sürekli ders çalışan itici bir öğrenci vardı. ayrıca filmlerde öne çıkan güdük necmi, inek şaban, damat ferit gibi karakterler güdük necmi dışında öne çıkan karakterler içinde değiller. hatta damat ferit'i kitabın içinde bulamayınca her karakterde ona benzer özellikler aramıştım adını mı değiştirdiler acaba derken.
    bunların dışında okurken sıkmayan, bir sürü kısa hikayeden oluşan çok güzel ve eğlenceli bir eserdir. tavsiye ederim
  2. hababam sınıfının yeni bölümlerini izlemek gibi..
  3. 'filmi çekilen romanlar/hikayeler' organize suç örgütünün kasıtlı cinayetine kurban giden başyapıtlardan bir tanesi. diğerlerinde olduğu gibi burada da kitap ayrı film (ler) ayrı değerlendirilmeli. beyaz ekranı bir kenara bırakırsak, rıfat ılgaz günlük yaşamın bam telini öyle bir tıngırdatıyor ki on yıllar boyunca türkiye'deki her okulun, her öğretim döneminin bir hababam sınıfı oldu, olacak (elbette filmlerin de etkisi çok büyük).
    ılgaz'ın yarattığı karakterler o kadar gerçek, o kadar bizden ki sevmemek, ısınmamak mümkün değil. gerçi kuşak farkı, teknoloji ve eğitim sistemiyle birlikte aradaki bağlar kopuyor ama en azından benim lise yıllarımda -ki 90'lı yıllardır- kitabı okuduğum zaman aynı karakterleri kendi çevremde kolaylıkla bulabiliyordum.
    evet, kitaptaki inek şabanın sarışın, mavi gözlü ve gerçekten çalışkan biri olması, kemal sunal'ın muhteşem oyunculuğu sayesinde 'inek şaban'ı markalaştırmasıyla çelişiyor... ancak bir gram da rahatsızlık vermiyor açıkçası...
    sonuçta kısa hikayelerden oluşan haylazlar sınıfının maceralarını anlatıyor ancak alt metinlerde döneme ait güzel, küçük veriler bulmak mümkün. özellikle sosyal ilişkilerin 'ritüelleri' harika bir dille veriliyor, kurgulanıyor.
    bana göre daha önce de belirttiğim gibi bir başyapıt. ancak bu başyapıtlık yazarın sade dili, iyi kurgusu, kıvrak zekasından gelmiyor. aslında sadece son derece kaliteli hikayelerden oluşuyor. ancak filmle beraber, 'hababam sınıfı' kavramının türkiye'nin on yıllarına damga vurması, rıfat ılgaz'a bu payenin hakkıyla verilmesi gerektiğini düşündürüyor.
    sadece ve keşke, filmlerini izletmeden önce kitabı okutabilsek ufaklıklara diye iç geçiririm bu konuda...