1. odatv’den Müyesser Yıldız’ın doğruladığı ince bir detay. esasen bu bilgi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da ulaştırılmış, ancak kk açıklamaya cesaret edememiş.

    osmanlı olayım derken bizans oldular entrikalarıyla.

    !---- spoiler ----!

    Öncelikle 14 Temmuz'da Genelkurmay Başkanı Akar'la birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki törene giden, 15 Temmuz'dan sonra da gözaltına alınıp, 20 gün sonra tahliye edilen bir askerin verdiği ifadede bu ilginç buluşmanın bilgisinin yer aldığını tespit ettim.

    İkincisi; Bizzat bazı savcılardan duydum. Ayrıca bazı devlet yetkililerinin de bu ifadeden haberdar olduğunu öğrendim.

    Üçüncüsü; O gün törende yer alan bir yetkiliye doğrulattım.

    İşte bu tespitlerden sonra çıkan sonuç:

    Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki ihtisas kursu diploma töreninin 15 Temmuz Cuma günü yapılması planlanmış, ki tüm törenlerin Cuma yapılması teamülmüş.

    Lâkin törene birkaç gün kala önce Perşembe'ye alındığı, sonra 18 Temmuz'a ertelendiği bildirilmiş. Nihayetinde Perşembe'de karar kılınmış.

    Tören saat 15.00'te başlamış. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı bilenlerin iddiasıyla, “Özel Kuvvetler Komutanı bile değiştiğinde devir-teslim törenine Genelkurmay İkinci Başkanı katılırken”, kurs törenine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar gelmiş.

    Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik'in geçenlerde yazdığına göre, “Yedikleri içtikleri ayrı gitmediğinden” midir, bu kursa katkılarından mıdır bilinmez törene MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılmış.

    Tören saat 18.00'de sona ermiş, ardından kokteyl verilmiş.

    Kokteylden sonra diğer konuklar ÖKK'ndan ayrılırken, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, “Bizi yalnız bırakın” diyerek, bahçeye geçmiş.

    Bahçedeki bu başbaşa sohbet de tam 00.30'a kadar devam etmiş.

    15 Temmuz yaşanmasa, belki üzerinde bile durulmayacak bir buluşma...

    Lâkin darbenin iki sır isminin, 15 Temmuz'dan bir gün önce yine 6 saat başbaşa görüşmesi, ayrıca adeta herkesin bildiği bu sırrın 7 ay geçtiği halde hiç gündeme getirilmemesi ve konuşulmaması başlıbaşına ilginç değil mi?

    !---- spoiler ----!
  2. 15 temmuzla alakalı konuşulması gereken ama konuşulmayan çok şey var. cumhurbaşkanına haber vermediği açıkça söylenen mit müsteşarı neden görevde tutuluyor mesela? mecliste kurulan darbe komisyonu neden hulusi akar ve hakan fidan'la görüşmedi? darbenin siyaset ayağında kimler vardı? darbe gecesi ibb de kime yemek hazırlığı vardı? kadir topbaş'ın o gün amerika'da olması için öne sürdüğü bahanesi ne kadar geçerli?

    ne yazık ki sorulması gereken sorular sorulmadan apar topar bir yargılama sürecine başlandı. umarım bu işe karışanlar aralarından birileri çözülür de bize o geceyi ve yaşananları daha detaylı bir şekilde anlatır.

    aytun çıray'ın komisyon tutanaklarına yansıyan, dinlenilmeyen kişilerle alakalı konuşmasını okumanızı öneririm: (bkz: https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=1845)