hakan günday

Kimdir?

hakan günday (d. 29 mayıs 1976) türk yazar. 29 mayıs 1976’da rodos'ta doğdu. ilköğrenimini brüksel’de tamamladı. ankara tevfik fikret lisesi’ni bitirdikten sonra hacettepe üniversitesi edebiyat fakültesi fransızca mütercim tercümanlık bölümü’nde üniversite eğitimine başladı. ertesi yıl universite libre de bruxelles’in siyasal bilimler bölümüne geçti. öğrenimine ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi’nde devam etti. ilk romanı kinyas ve kayra ile edebiyat çevrelerinin ilgiyle izlediği ve kendi okur kitlesini oluşturan bir yazara dönüştü. istanbul ve antalya 'da yaşıyor.


  1. şimdilik 2 kitabını okuduğum güzel yazarımız. vakit bulunca külliyatını devirmeyi düşünüyorum. istediği kadar popüler kültüre alet edilsin, ciddi başarılıdır yazarlık konusunda. çizdiği karakterler sıkıntılı tipler genelde, varoluş kaygısını yansıtma biçimi de farklı daha bi boşvermişlik ve hayata karşı rest çekiş var. felsefesi sanıyorum anarşizme yakın.

    umarım satmak için değil yazmak için yazmaya devam eder ömrü boyunca.
    abi
  2. yerinde olmak istemeyeceğimiz karakterlerin hikayesini anlatır.ve hepimizin ruhunun derinliklerinde bu karakterlerden bir iz var. kayra'yı kendime benzettiğimde anlamıştım bunu . ( allah sonumu benzetmesin )
    bulut
  3. çok yetenekli, fazla yetenekli hatta ultra yetenekli yazar. ancak popüler kültürün bir metasi olmaktan kurtulamamistir.
  4. yetenekli olduğundan şüphem yok. ancak duygusal anlamda hep çelişkiler yaşatıyor bana. seviyor muyum sevmiyor muyum hiç emin olamıyorum. politik olarak da pek iyi geçindiğim söylenemez sanırım. yazdıklarını okuyoruz ama ne demek istedi onu anlıyor muyuz şüpheli (herkesin kendi dünyası ile algıladığı gerçeğinden bağımsız). hakan günday'ın onu anlamamız gibi bir derdi var mı ondan da emin değilim. insan neden yazar sorusu akla geliyor o zaman. ben "piç" kitabını severim. "daha" kitabı elimde, göç ve mültecilik meselesi epey kafamı meşgul ediyor. yakın zamanda okurum ve yazarım üzerine.
  5. kup
  6. kalemi kuvvetlidir, kelimelerle bir sihirbaz gibi oynar. ama bu iyi bir roman yazabilmek için yeterli değil maalesef. afili cümleler kurmak ya da her sayfada bir aforizma kasmak ortaya iyi bir eser çıkaracağınız anlamına gelmiyor. kesinlikle yetenekli biri ama roman yazma sanatı üzerine daha fazla kafa yormalı. karakterlerin hepsi sanki hakan günday'ın ağzından konuşuyor, yaşları ya da cinsiyetleri ne olursa olsun. biliyorum çok hardcore fanları var ama umarım düşüncelerimi kendilerini üzmeden, iyi bir şekilde ifade edebilmişimdir.
  7. yeraltı edebiyatının güçlü kalemlerindendir kendisi. kitaplarında toplumdan tecrit edilmiş ve "normal olmayan" insanları işlediği için takip ediliyor.
  8. "yazar disiplini"ni kazandıran yazardır, her kitabını okudum ama okumasam da olurdu diyeceğim birkaç kitabı var, bunlardan ilki zargana ; ne yazdığını doğru dürüst hatırlamıyorum bile, diğer ikisi az ve daha, okumak tabiri caizse "eziyet" resmen, testere filmi gibi, izlemesi ıstırap. muhtemelen içinde olduğum çağdan dolayı beni en etkileyen kitabı piç olmuştur, sonra ben bu adamı okurum diye en kalın kitabı kinyas ve kayraya başlamıştım ama tavsiyem piçin ardından okumaması yönünde, aynı hikayenin filmi piçse k&k dizizsidir, izlenmez demiyorum şahanedir izleyin ama hemen arkasından değil. azil muhtemelen gündayın en iyi kitabı, ziyan arkasından okunmalı, malafa da çok eğlendelidir ihmail edilmemeli. okuma sıralaması isteyen olursa diye;

    1. kinyas ve kayra (saldırı düzenine geçtik)
    2. zargana ( burda bir s verdik ordunun yerleştiğinden emin olduk)
    3. piç ( şimdi bütün gücümüzle saldırıyoruz)
    4.azil (ağır silahlar )
    5.ziyan ( etraf kan revan, göz gözü görmüyor çatışmaya devam)
    6. malafa ( düşmanın katlinden emin oluyoruz kıpırdayana sıkıyoruz)
    7.az ( kendi ölülerimizi topluyoruz)
    8.daha ( düşmanın ölülerini toplamasına yardım ediyoruz )
    kapanış.

    hakan gündayın az ve daha ile kendini soktuğu eziyet kulvarından devam edeceği endişe vericidir.
  9. yer: hacettepe siyasal bilgiler fakültesi
    yıl: 1999
    kişi: hakan günday

    23 yaşında. 5 yıldır hacettepe siyasal'da. 3 kez sınıfta kaldı.

    çağırırlar öğrenci işlerinden,

    -kimsin sen?
    -hakan günday
    - kaçıncı sınıfsın?
    -2

    ertesi gün okula gider, sağda siyasal bilgiler fakültesi; solda cebecideki kahvehaneler vardır, kahvehanelerin karşısında bir kırtasiye.

    o soldan gitmeyi tercih eder, kırtasiyeye girer; 5 ortalı bir defter alır, kahvehaneden bir masa çeker kendine, oturur ve yazmaya başlar:

    ''asansör dördüncü katta durdu''

    kinyas ve kayra, hakan günday henüz 23 yaşındayken, birkaç gün önce okuldan ''çıkışı'' verildikten sonra yazdığı ilk kitabıdır.

    kitabın birçok kopyasını yayın evlerine gönderir, hiçbiri basmak istemez, biri dışında:
    nevzat çelik

    o dönemde om yayınevi'nin sahibidir ve hakan'da bir ışık görmüştür, kitabı basar.

    nevzat çelik 1983'te idamla yargılanmıştır, mahkeme idamı onaylamamıştır.

    fakat öldürüleceğini bilen bir mahkum ne yapar? hele şairse!
    şiir yazar.

    ''yaşamak ağrısı asıldı boynumda
    oysa türkü tadında yaşamak isterdim ''

    o ruh haliyle yazdığı şafak türküsü adlı şiiri öylesine vurucudur ki, insanı dar ağacında hissettirir.
  10. bir insanın lise çağında kinyas ve kayra gibi bir romana nasıl başlayabilir?

    bunu sorgulamamızı sağlayan yazardır. saygı duyulandır. kendi lise dönemimi düşündüğümde o ergenlik sanrılarını yaşamaktan. kendimi topluma kabul ettirme çabalarımdan, arayışlarımdan başka bir şey yapabilmek için zaman bulamazdım. düşüncelerimi bu kadar düzene sokamazdım. hele hele fikirlerimi, düşüncelerimi bu kadar toplumdan izole ederek böyle bir kitaba başlamayı en karanlık düşlerimde bile hayal edemezdim.

    bu platform aracılığıyla kendisine saygımı iletiyorum.