haruki murakami

Kimdir?

1949 yılında dünyaya geldi, 1975'te tokyo'daki vaseda üniversitesi'nden mezun oldu. 1986-1995 yılları arasında avrupa ve abd'de yaşadı. yazarın ilk ve gunzou edebiyat ödülü'nü alan romanı "kaze no oto vo kike"dir (1979). onu "hitsuci vo meguru bohken" (1982) isimli romanı izledi. yazar bu eseriyle yeni yazarlar noma edebiyat ödülü'nü aldı. ardından "sekai no ovari to hahdo bohrudo" (1985) geldi ve bu kitap da yazara tanizaki ödülü'nü kazandırdı. ama ona asıl ününü kazandıran 16 dile çevrilen "imkânsızın şarkısı" (1987) oldu. 1995'te yayımlanan "zemberekkuşu'nun güncesi"yle 1996 yılında yomiuri edebiyat ödülü'nü de kazanan murakami, daha sonra baştan çıkarıcı bir aşk hikâyesi olan "supuhtoniku no koibito"yu (2001) yazdı. yazar ayrıca, "zoh no şohşitsu" (1993) ve "kami no kodomotaçi-va mina adoru" (2002) adı altında öykülerini de kitaplaştırmıştır. japonya'nın xx. yüzyıldaki en büyük edebiyatçılarından biri olarak kabul edilmesine rağmen, amerikan kültürünün etkisi altında kaldığı ve aşırı batıcı olduğu eleştirilerine maruz kalan yazarın edebiyat dışı tek kitabı "andahguraundo"dur (2001). murakami'nin son eserleri ise "kokky no minami, taiyou no nişi" (2003) ve "dansu dansu dansu"dur (2003).

ödülleri :

1996 yomiuri edebiyat ödülü ("zemberekkuşu'nun güncesi"yle)  1985 tanizaki ödülü ("sekai no ovari to hahdo bohrudo"yla)  1982 yeni yazarlar noma edebiyat ödülü ("hitsuci vo meguru bohken"le)  1979 gunzou edebiyat ödülü ("kaze no oto vo kike"yle) 


  1. bana "le mal du pays" ile "kır manzarasının insanın yüreğinde yarattığı nedensiz hüzün" tamlamasını tanıştırmış, müthişüstü hayalgücüne sahip adam.
    izumi
  2. "sahilde kafka" ile okumaya başladım, en son "uyku" yu okudum, onu okurken müzik zevkimizin örtüşmesinden de ayrıca çok hoşlandım, seviyorum, ne yazsa okuyorum, fan mıyım neyim?
  3. japon edebiyatının en japon olmayan yazarı. japon kültürünü çok iyi serpiştirse de çağdaş avrupa edebiyatının örneklerinden bence. olayların gidişatına da yansıyor bu. japon kültürünün tam karşılığı sayılabilecek akutagawa, dazai, kobo abe ya da mishima ile kıyaslanamaz. birikimini de çok güzel yansıtan bir yazar. her sayfası dolup taşıyor, ya bir filozof ya bir besteci geçiyor. ama benim ilgimi çeken kadın karakterleri. okuduğum iki kitabında da kadınlar çok silikti. yan karakterler olmasıyla ilgisiz bir eksiklikleri vardı. karara varmak için daha çok okumak gerek tabi ama okumayı sıkıntıya sokuyor. özellikle haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu'ndaki pembeli kadın hala kafamı kurcalıyor.
    sezgi
  4. okumayı çok istediğim, çok merak ettiğim ancak nereden başlayacığımı bilemediğim yazar.
    fikir varsa alırım cidden.

    edit: okumaya hala başlamadım ancak kitaplarında geçen şarkılardan oluşturulmuş playlistleri dinliyorum birkaç gündür. müthiş bir müzik zevki varmış. kitapları da bu tattadır diye düşünüyorum.
  5. romanlarında bolca avrupai öge bulundurduğu gerekçesiyle japon edebiyat otoritelerince japon milli motiflerinden uzak hayatları anlattığı yönünde bolca eleştiri alan yazardır.
  6. bir dönem kitaplarını okurken yanımda not defteri bulundurup bahsettiği şarkıları not ettiğim daha sonra youtube ve spotify listelerinde derli toplu halini görünce oldukça mutlu olduğum yazardır kendisi. 1200 sayfalık kitabı her yazar okutamaz, murakami defa kez okutmayı bile başarmıştır. müziğe olan ilgisi doğrudan eserlerine yansımakta üstelik eserleri şahane müzik zevki sayesinde tadından yenmeyecek hale gelmektedir. kendisine hayranlık duyup alttan alta göz kırpsam da sınırın güneyinde güneşin batısında olmamış, diğerlerindeki ihtişam ne yazık ki yok, fazla sönük kalmış.
  7. akıcı kitapları olan yazar. biliyorum tarzı bu ancak kitabın sonunda kesin bir sona ulaşamamak bazen sinir bozucu oluyor. şu ana kadar 3 kitabını okudum, bir tanesini de okumaktayım. kitabı okurken yaşattığı hisler harika 700 sayfa kitap akıyor gidiyor ancak sonunda "ee ne oldu şimdi" diye sorarken buluyorum kendimi. yine de tüm kitapları var bende ve hepsini okuyacağım.
  8. barda bira içip muhabbet edilesi bir eleman.
  9. kitaplarının çok eril nüveler taşıdığını düşündüğüm ama yine de okumaktan çok keyif aldığım bir yazar. öğretici bulmuyorum daha çok tatillerde ve yolculuklarda okunacak yazarlar listesinde ben için. ama yine de tuhaf bir biçimde okumaktan vazgeçemiyorum. ve şu anda dönüşümlü kitaplarımdan birinin "sputnik sevgilim " olduğunu söylemem gerek...kendisi işe gidiş ve dönüş arkadaşım.
  10. bir japon olduğu için her japon gibi kadınları ikinci sınıf gören yazar. bu sebeple kitaplarında da kadınlar ikinci sınıftır.

    belki size japonya bir masal ülkesi gibi tanıtılıyor olabilir ama islam ülkesi olmamasına rağmen kadına verilen değer yerlerde sürünmektedir.

    örneğin shinzo abe kabineye kadın bakanlar seçtiğinde japonların çoğu "ama o kadın? bakanlık yapabilir mi ki?" şeklinde şeyler söylediler.