1. belki calvino'ya sorsak o "roman başlangıcının sonunda" karakterinin pek de hayal kırıklığına uğramamış olduğunu söyleyecektir.
    ancak bana öyle geldi ki bir hayal kırıklığı vardı ortada ve şöyle diyordu karakter :
    "o anda, evrenin kusursuz düzeni içinde bir gedik, onarılması olanaksız bir çatlak açıldığını hissettim."
  2. sebebi beklenti içinde olmaktır.
    kırılan şey ise hayaller değil, beklentilerdir.
    beklentisiz sevmek, beklentisiz dostluk, almadan verebilmek sorunu çözer. ne kırıklığınız olur, ne de bundan dolayı bir üzüntünüz.
  3. ugramak da kelime mi? hep iç içeyiz zaten.
  4. çoğunlukla yaşadığım olay. elimde olmadan o gün en basitinden kafeye gidilecekse bile olayları aniden spesifik olarak hayal ediyorum. esen rüzgar ters gelse yine moralim bozuluyor çünkü hiçbir şey hayallerdeki kadar güzelliğe erişemiyor. bıraktım arkadaşlar. ne şimdinin ne geleceğin hayalini kurmuyorum. zor ama yaşanıyor böyle.
  5. tedbir alarak kendini koruyabileceğin bir şey değildir.

    bir gün çok acı bir tanesi geliyor ve sen artık hayal kuramaz hale geliyorsun.
  6. kalbim her zaman olay çıkarmadan dağılmasını biliyor..
  7. ardarda gelmesi durumunda kişinin hayal kurma isteğini yokeden durum
  8. yolumun üstünde olduğundan, çok sık uğrarım kendisine. hepinize selamı var. mutlaka bekliyor ziyaretine.

    tanım: olağan bir durum.
  9. insanın en büyük yazgısıdır. doğumda yaşadığımız hayal kırıklığına, anne memesini kaybetmemiz eklendi, karşı cins ebeveyn ile girdiğimiz rekabeti kaybettik. düşününce aslında tüm kişiliğimiz hayal kırıklığının üzerine giriştiğimiz yas işlemi üzerinden şekilleniyor.
  10. uğramışken bir çay ikram etmek.