1. öykü atölyesi fiyatlarını ararken şans eseri karşılaştım bu kavramla.
    en özet hali: "getir kitabını ben yazayım sen imzala"nın afilli adı.

    şöyle oluyormuş, yazı yazmaya başladınız, veya fikriniz var, ama devamı gelmiyorsa hemen "hayalet yazarlık" hizmeti alıyorsunuz, telefonda mail yoluyla veya yüz yüze konuşarak sizin fikirlerinize göre kitabınızın her şeyini hallediyor.

    şöyle bir açıklaması var: (alıntı)

    <<hayalet yazar başkaları için yazar ama ismi kitabın ön sayfasında değildir. hayalettir çünkü görünmeden çalışır. perdenin arkasındadır. kitabı düzenler, şekle sokar. bölümlerini, sahnelerini yaratır. müşterisinin isteği doğrultusunda, onun düşüncelerini kâğıda geçirir. kitabın tüm sorumluluğu müşteridedir. kısacası kitap müşterinindir. hayalet yazar kitabın ebesidir.>>
    denk geldiğim yeri falan yazmayacağım. reklam ya da her neyse ondan olmasın.
    doğru konuşayım: bana çok "edepsizce" geldi bu. bu hizmeti verenleri anlarım. demek ki talep var. bu hizmeti alan "müşteri" ise asıl edepsizce davranandır.

    bu gidişle, böyle bi sistem "dün gece bir rüya gördüm anlatsam roman olur" diyenlere bile kitap yazdıracak...
  2. eğer paranız varsa ve harcayacak yer arıyorsanız, cinius'dan da yayınlatılır ve tanıtımı yaptırılır. mis...
  3. bu işe giriyorum, hatrı sayılır bir yazarlık tecrübem var, ilgilenenler yazabilir.
  4. enis batur'u öldürmek'in yazarı ismail pelit burası da dahil hemen hemen her platformda hayalet yazarlık yaptığını ve müşteri aradığını sürekli yazıyordu.

    ben üç farklı yerde, düzeltiyorum dört farklı yerde denk geldim. bulamıyordu.

    bu platformdan ben kaçırdım sanırım ama hakkını yemeyeyim çok kibar, nazik, ince bir adamdı. ben de hiçbir saygısızlık yapmadım. çok ama çok üstü örtülü sallıyordum ama okuyan, yazan adamın hali başka oluyor. ondan başka entryleri üzerinden onunla kafa yaptığımı anlayan olduğunu da sanmıyorum.

    ben kimseyi üzecek, kıracak, incitecek bir şey yazmadım, yazdıysam da özür dilerim, yine de rahatsız oluyorsanız gidebilirim de yazdığı çok ince ve nazik bir entry yazdı ve ben de yine başka bir başlıkta yine çok ama gerçekten çok üstü örtülü bir şekilde ''yep'' dedim. o da anında çekip gitti.

    iyi bir yazar, çok ince, kibar, nazik, bulunduğu ortamda ki diğer insanlara karşı çok hassas, sürekli empati yapan bir yazar, insan ama çok boş yapıyordu hem de anormal çok.

    yanlış hatırlamıyorsam 3-4 entrysinde insanların son derece kişisel seçimleri üzerinden eleştirel analizler, sentezler yapma, önerilerde bulunma, don biçme işine de girişmişti. yine üstü örtülü, çok çok örtülü back fire'ı yiyince bunları yapmayı bırakmıştı ama boş yapmaya devam ediyordu.

    onun yazdıkları ve ona özenip onun yazdığı gibi yazmaya çalışanlarca, o tip entrylerle youreads'in fark yaratan kaliteli, doyurucu içerik özelinde ki özelliğini kaybedeceğini, bu tip entrylerle katkı sağlayan youser'ların isteğinin, şevkinin kırılacağını düşünmüştüm.

    ona özenip onun yazdığı gibi yazmaya çalışanlar dedim ya nereye yazıyorsunuz a.q., tamam entryleri gündüz sayıklamaları tadındaydılar ama adam çatır çatır yazıyordu. donanımlı, birikimli, kafası gayet iyi hatta zehir gibi çalışan, bir ölçüde deneyimli biçim olarak iyi bir yazar.