1. ucurumun kenarinda yasiyormus gibi hissettiren , tehditlerle kufurlerle beni dogrudan olmasa da dolayli olarak kontrol eden ve su hayatta herhangi birine en ufak faydasi olmayan mahlukat
  2. bahsi geçen şahsa olan nefretimi nasıl anlatırım bilemiyorum. her noktası paramparça olana kadar ezmek istiyorum etlerini. vahşet istiyorum. fiziksel olarak ettiğinin üstüne ruhsal zararını koyup mahvetmek istiyorum. anlatamıyorum.
  3. hayattaki her şey gibi nereden baktığınıza göre değişen bir durum. hayatınızı mahveden babanızı tüm çuvallamalarınıza bahane olarak göstermek ve sürekli memnuniyetsiz/şikayetçi bir tavırla bomboş yaşamak da bir seçenek; hayatınızı daha sağlam zeminler üzerine inşa etmenize yarayacak itici bir güç olarak görmek de bir seçenek.

    ergenliğimin son demlerine dek kendisine yönelik, daha önce hiç kimseye ya da hiçbir şeye hissetmediğim bir öfkem ve suçlayıcı bir tutumum vardı. zaman geçtikçe anladım kimsenin daha önce mahvolmuş olmadan bir başkasının hayatını mahvedemeyeceğini. babamla benzeștiğimiz belki de tek nokta bu. kendi hayatının bulunduğu noktaya bakarak benimkini ne hale soktuğunun farkına varabilirdi, ve vardı da. bu farkındalıktan daha büyük bir bedel düşünemiyorum. dolayısıyla onunla olan hesabımız benim için kapandı, zaten ödeyebileceği en ağır bedeli ödüyor. suçlamıyorum artık, öfkelenmiyorum. çünkü bu saatten sonra bu olumsuz duygulara harcayacağım her saniye, benim hayatımdan kayıp olacak. hiç lüzumu yok.

    hoş bir başlangıç noktası değil ama, onun mahvetmesiyle birlikte bir hayatımın olduğunu tam olarak kavramıştım ben. evet mahvolmasına mahvolmuștu, ama "var"dı, var olmayan bir şey mahvolamazdı çünkü. özgün bir inşa için de esaslı bir yıkım gerekliydi. sağ olsun bunu da bana temin etti. artık hayatımda neyi isteyip neyi istemediğimi, hangi eylemlerimin ve seçimlerimin hangi olası sonuçları doğuracağını, hangi zayıflıkların beni ne hale getirebileceğini çok daha iyi biliyorum sayesinde. kendi kendime öğrenmemin belki de yıllarımı alacağı her şeyi çocukluk dönemimden itibaren öğrendim ve öğrenmeye devam da ediyorum, yine sayesinde. henüz dolu dolu "iyi ki" diyebileceğim günlere gelemedim daha ama "keşke" dediğim günleri çoktan geride bıraktım.
  4. hemen her baba. hatta babayla sınırlamayalım hemen her ebeveyn. aileden kopmak önemli. bu görüşmemek değil ama genel olarak bireyi kabul edemeyen bir yapısı var ailelerin. çocukları özerkliğinde sanıyorlar. yetiştirirken çoğu çocuk ruhsal olarak sakatlanıyor bu nedenle. en azından büyüyünce çizgi çekmek gerek. ananıza babanıza saygısızlık yapın, boomer deyin demiyorum tabi ki. ha deseniz de hak ediyorlar btw.
    sezgi
  5. babalardan iki şey beklerim. 1- engel olmamak 2- sevgi

    bunun dışında babalar hayat mahvetmez. her şey kendi döngüsündeki kurulur. yani meziyetleri az olan bir baba daha yetenekli bir çocuk için sebep olabilir. her çocuk bir şekilde babasını aşmak durumundadır evrim gibi. baba ne kadar zayıfsa aşmak o kadar kolay olur.

    engel olmamak kısmı da basit bir düşünce aslında. çocuk bir yola girmek istediğinde babanın görevi engel olmamaktır. örneğin çocuğunu okula göndermemek, evlenmeye zorlamak, işe girmeye zorlamak, parasını gaspetmek gibi şeyler.
    abi
  6. hayat mahveden babayı bilmiyorum ama babayı mahveden hayat için (bkz: türkiye'de yaşam) diyebilirim
  7. meşhurdur, mahvetmeyenine baba denmiyor zaten, babişko filan deniyordur.
  8. babam kırdı beni ilk önce babam.