1. engin geçtan yazsın. bu arada hayatım derinlemesine irdelenip bir de psikanalizden geçirilmiş olur.
  2. -oğuz atay yazsın. değersiz sıradan bir hayatı yazarken değerlenir en azından.
  3. önce ihsan oktay anar ile aziz nesin bir araya gelip yazsınlar beni.
    anar doğum yıllarımda küçücük kasabamı anlatsın, nesin fikirlerimi yatırsın masaya. başımın içindeki tilkileri çıkarsın tuzaklarından.

    yabancı bir roman olacaksam, gogol dayım ve orwell yazsın beni. anarşi patlak verecektir.
    bir sabah uyandığımda bedenim olmasın örneğin, gogol'den dinleyelim bunu. burnu kaybolan kovalev gibi koşuşturuşumu anlatsın. orwell da bir elinde kalem, kurallara kafa atışımı döksün kağıda.

    brecht de masada oturup direktif versin, "öyle değil o herif bir kere, o sözü demez, o yemeği yemez kardeşim!" diye. sonra kitap sonundaki aforizmalar için nietzche girsin kapıdan. desin ki "kalkın lan!" gürletsin salonu. (salonda yazılıyorum) "yarım insanlar! zayıfsınız!" desin nietzhce. bıyıkları vantilatörümüz olsun. tam sırada bağırmaya devam edip "üst insan"dan girmek üzereyken konuya, kitap bitiversin, benimle birlikte.
  4. gönül yazmasın.

    (bkz: biri bu espriyi yapmalıydı)

    geyiği geçersek biraz tracy hickman öyküclüğü, yazsın, biraz dostoyevski psikolojik derinliği,vuruculuğu ve kasveti anlatsın, biraz wittgenstein sıradışılığı damgasını vursun, biraz da stephen king boyutu katılsın.
  5. edgar allan poe yazsin.

    hep bir kasvet, hep bir keder. bitmek bilmeyen endiseler-supheler, iki dakka yerinde durmayan duygu ve dusunceler...
  6. tanrı
  7. marc levy en kötü eseri benim hayatım olurdu herhalde
  8. roald dahl :3