1. çocukluğumun bisküvilerinden. ilkokulda kantinciydim, okulda matematiği en iyi olan öğrenciyi kantinci yaparlardı^^ isteğe bağlı ama. neyse günlük bir bisküvi, bir tane simit ve meyve suyu hakkımız vardı. tabi bisküvi hakkımı haylayftan yana kullanırdım. ama şimdi o kadar da tatlı değil ya.

    ha bir de bütün sınıf son teneffüsten sonra, benim derse gelişimi bekler, öğretmen derse başlamazdı.
    teneffüs ziliyle beraber günlük hesap yapılır, sayılan para poşetlenir ve kalan simitleri koluma geçirip sınıfa koşardım. herkesin elinde bir parça simit, dışarısı karanlık son zilin çalmasını beklerdik.

    yani ne zaman bir rafta haylayf görsem bunlar gelir aklıma; paylaştığımız bayat simitler, masa örtüleri, cino, büyük elli bin lira, leblebi tozu...
  2. ben çiziciydim. çiziciler haylayfı çok sevmez.
    abi
  3. adını sevdiğim, çocukluğumun muhteşem tadı. içinde yok yok, palm yağı var, glikoz şurubu var, var da var...

    ama o paketinin janjanlı rengi, dana gibi yanlış yazıldım ben diye bağıran adı, adının altındaki beş yıldız, paketi açınca hindistan cevizinin o mis kokusu, her bir püskevitin üzerinde pavyon şarkıcısı simi gibi parlayan şekerler...yiyorsak sebebi var.
    mesut
  4. gordon freemanın favori atıştırmalığı olsa gerek.